ROJAVA - DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle kadınlar her alanda mücadelelerini yükseltmeye devam ediyor. YPG-YPJ savaşçı ve gazileri, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Mizgîn Îdrîs: 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle şehit kadın savaşçıları saygı ve minnetle anıyorum. Dünya kadınları şunu bilmelidir ki 8 Mart kolay bir şekilde kabul edilmedi. 1857 yılında New York'ta bir fabrikada 129 kadın yakıldı. Yüzlerce kadın bu mücadele için kendini feda etti. Benim için çok farklı bir anlamı var. Çok büyük bedeller ödendi. Önderliğimizin dediği gibi sadece 8 Mart tüm günler kadınlar günü olmalıdır. Bundan dolayı hegemonik güçler kadınları sadece bir günle sınırlamak ve kadın mücadelesini zayıflatmak istiyor.
Tarihin aydınlanması için kadınların emeklerine sahip çıkması gerekiyor. 8 Mart vesilesiyle bunun gerçekleşeceğine inanıyorum. Dolayısıyla kadın direnişi tarihi bir direniştir. Kadınlar YPJ öncülüğünde direnişlerini sürdürüyorlar. Rojava Devriminin kadın devrimi olması bunun kanıtıdır. Arîn, Avesta, Zehra, Sorxwîn, Azadî ve binlerce şehidimiz korkusuzca ve cesaretle bu devrime öncülük etti. Onların şahsında kadın özgürlük hareketi daha da güçlendi. Özellikle Rojhilat’ta Jin Jiyan Azadî ayaklanması tüm dünyada büyük bir yankı buldu. Önderliğimizin de belirttiği gibi 21. yüzyıl kadın yüzyılı olacaktır.
Lalêş Êzidî: Geçmişte hiçbir örgüt, hiçbir parti, hiçbir alim kadın özgürlüğü konusunda doğru bir yaklaşım sergilemedi. Kadının kutsal emeği tarihten günümüze kadar hep ters yüz edilerek değerlendirildi. Bu nedenle kadın zayıf gösteriliyordu. Sistemin kadına biçtiği role karşı Rêber Apo geliştirdiği paradigmayla kadının özgürlüğünü esas aldı. Kadınlar, Önderliğin paradigmasını esas alarak her alanda öncü bir mücadele yürütüyor. Önderlik bize özgürlüğün yolunu gösterdi; bundan dolayı Önderliğe büyük bir sevgiyle bağlıyız.
Rodî Amed: 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü tarih açısından çok önemli ve anlamlıdır. Bugün Kurdistan ve Ortadoğu’da da kadınlar büyük bir mücadele vererek devrim yaptı. Kadın her çağda yaratıcı ve etkili bir güç olarak yer aldı. Kadın olmadan hiçbir devrim özgürlük ve demokrasi düzeyine ulaşamaz. Aslında kadınlara çok şey borçluyuz. Kadınlar hakikatin tanrıçasıdır. Tarihten günümüze kadar kadın şahsında toplum şiddetli bir şekilde hedef alınmıştır. Çünkü kadın toplumun simgesiydi ve her anlamda eziliyordu. Ancak kadınlar, tüm baskı ve saldırılara rağmen direnmekten asla vazgeçmedi. Toplumun özgürlük mücadelesinde kadınların önemli bir rolü var. Yürütülen mücadele üst bir düzeye ulaştı. Bugün dünyanın dört bir yanında kadınlar Önder Apo'nun paradigması çerçevesinde bir araya geliyor ve erkek egemen sisteme karşı birlikte direniyor. Kadın özgürlük çizgisinin gelişmesinde binlerce şehit verdik ve vermeye de devam ediyoruz. Özgürlük elbette kolay değil, bunun için çok ağır bedeller ödeniyor. Bu mücadelede bize düşen görev, şehit kadın yoldaşlarımızın anılarıyla, Rêber Apo’nun ruhuyla mücadeleyi yaygınlaştırmak ve özgür yaşam sözümüzü yerine getirmektir.