Nisêbîn eski belediye eşbaşkanı ve TJA dönem sözcüsü Ayşe Gökkan'ın tutuklu olarak yargıladığı davanın duruşması 22 Eylül'de (yarın) görülecek. Nisêbîn HDP İlçe Eşbaşkanı Şindar Akıncı, davaya katılım çağrısında bulundu ve Ayşe Gökkan'ın Nisêbîn halkında bıraktığı izi ANF'ye değerlendirdi.
Ayşe Gökkan'ın her şeyden önce çok güçlü bir kadın duruşuna sahip olduğunu belirterek sözlerine başlayan HDP Nisêbîn İlçe Eş Başkanı Şindar Akıncı, Ayşe Gökkan'ın tavır, tarz ve duruşu ile sahip olduğu saygınlığı sonuna kadar hak eden bir karakter olduğunu ifade etti. Gökkan'ın belediye başkanlığı sürecinde Nisêbîn halkı ile kurduğu güçlü ilişkinin tutsaklık koşullarına rağmen devam ettiğine dikkat çeken Akıncı, isminin geçtiği her yerde saygı ve özlem duygusu uyandırdığını şu sözlerle ifade etti: "İnsanlar kendilerini yönetecek kişilerin genelde kendi yerellerinden çıkmasını bekliyorlar ancak Ayşe Gökkan bu algıyı kırmış çok güçlü bir kadındı. Yaptığı çalışmalar, güçlü karakteri, duruşu, tarzı, direngen kişiliği ile halkla bütünleşik bir yapıya sahipti. Tutumu, işini dürüstlükle yapması, yaptığı her işte kadın özgünlüğünü ve kadın perspektifini ortaya koyması halkta karşılığını ciddi manada buldu. Çalıştığı süre zarfında bir miras yaratacak kadar değer üretmiş bir kişidir. Nisêbîn HDP İlçe Eşbaşkanı olarak şunu söyleyebilirim ki, Heval Ayşe'nin çalıştığı süreçte oturttuğu algının önümüzü açtığı alanlar sayesinde daha rahat bir şekilde çalışma yürütebiliyorum. Direngen ancak feodal yanlara sahip bir toplumuz. Taziyelerde kadın erkek kısmı arasındaki katı sınırları yumuşatan ve geçişkenliği sağlayan, bütünleştiren tavır, Ayşe Gökhan'ın emeğinden ayrı tutulamaz. "
KAYYUMLAR NISÊBÎN’DE KADIN KAZANIMLARINI DA HEDEF ALDI
Gökkan'ın belediye başkanlığı yaptığı süreçte Nisêbîn'de kadın özgürlük mücadelesinin büyük bir ivme kazandığını, Nisêbîn'in bir kadın kenti ilan edildiğini hatırlatan Şindar Akıncı, kayyumun Nisêbîn özelinde sadece Kürt halkının iradesini değil bu kazanımları da hedef aldığını vurguladı. Şindar Akıncı şöyle devam etti:
"Onun belediye başkanlığı yaptığı dönemde kadın kooperatifleri açıldı, kadın evi açıldı. Nisêbîn onun sürecinde kadın kenti ilan edilmişti. Onun burada bulunduğu süreçte kadın mücadelesinde ciddi bir yükselme oldu. Kadın mücadelesi yükselince, kadınlar örgütlü ve güçlü olunca taciz ve tecavüz vakaları da o süreçte azalmıştı. Öz yönetim süreci ve 2019 yerel seçimleri sonrasında iki defa irade gaspını yaşadık. Nisêbîn özelinde kadın mücadelesi kazanımları da hedef alındı. Kadın kenti olarak ilan edilen Nisêbîn, erkek egemen zihniyete tekrar teslim edilmeye çalışıldı. Halkı da bu noktada etkilemeye ve dönüştürmeye çalıştılar. Kadın evimiz ve kadın kooperatifimiz bir gecede, halkın müdahale etmesini bertaraf edecek şekilde yıkıldı. İnsanların evlerinde uyudukları ve tepki gösteremeyecekleri saatlerde bunu bilinçli bir şekilde yaptılar. Hem Mardin genelinde hem Nisêbîn özelinde üniformalı taciz ve tecavüz vakaları arttı. Bu bir özel savaş konseptidir, hedef bellidir."
HALK İRADESİNİ TEMSİL EDENİ HAFIZASINDA KORUYOR
Yeniden yapılanma sürecinde yürüttükleri halk toplantılarında, halkın kendi iradelerini sonuna kadar temsil eden, özgürlük mücadelesinin yıllar boyunca yarattığı değerleri bünyesinde taşıyabilen yöneticilere duyduğu özlemi dile getirdiğini aktaran Şindar Akıncı, Ayşe Gökkan'ın halkın hafızasında tüm canlılığıyla yerini korumaya devam ettiğini, Nisêbîn halkının kendisini saygı ve özlemle hatırlayıp hatırlattığını belirtti.
2 Eylül'de görülecek davaya katılım çağrısı yapan Nisêbîn HDP İlçe Eşbaşkanı Şindar Akıncı, şunları ekledi: Kayyumlar halkımızın iradesini gasp etti, ancak Ayşe Heval gibi yerini dolduran ve güçlü insanların hatırasını, imajını silmek mümkün değil. Halk özlem belirtiyor. Özlem şahsına olduğu kadar kişiliğinde temsil ettiği değerleredir aynı zamanda. Sara Kaya da böyle bir isimdir. Oluşturdukları belediyecilik ve hizmet anlayışı ile de aranan ve özlenen kişilerdir. 22 Eylül'de görülecek duruşma için Nisêbînli kadınlar olarak güçlü bir katılım sağlayacağız. Heval Ayşe'ye de moral vermek istiyoruz. Hatırlarsanız, Hevrîn Xelef'i öldüren çetelerin soruşturulması için cezaevinden çağrı yapmıştı. Onu dört duvar arasına alarak durdurmak mümkün değil."