‘Bizi köklerimizden söküp koparanlara inat, durmadan yeşereceğiz'
16 Aralık 2018’de Gebze Cezaevi’nde açlık grevine başlayan 5 kadın tutsak, Strasbourg’da 17 Aralık’tan bu yana açlık grevi direnişinde olan kadın grevcilere bir mektup gönderdi.
16 Aralık 2018’de Gebze Cezaevi’nde açlık grevine başlayan 5 kadın tutsak, Strasbourg’da 17 Aralık’tan bu yana açlık grevi direnişinde olan kadın grevcilere bir mektup gönderdi.
Gebze Cezaevi’nde 16 Aralık’tan bu yana süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde olan kadın tutsaklar Ayten Gülsüm, Özlem Söyler, Özlem Özdemir, Hacer Halil Yusuf ve Ruhşan Bozan, Strasbourg’daki eylemciler Gülistan İke, Dilek Öcalan ve Nurgül Başaran’a oldukça anlamlı bir mektup gönderdiler.
Strasbourg’da tecride karşı açlık grevindeki İke, Öcalan ve Başaran’a Gebze Cezaevi’ndeki kadın direnişçilerce yazılan mektupta, cezaevinde ‘duvar dibinde büyüdükçe koparılan, koparıldıkça sürekli yeniden yeşeren bir çiçeğin’ öyküsüne yer veriliyor.
‘Bir çift elin koparmasına inat yeniden yeşeren çiçeğin’ aslında ‘köklerinden sökülüp koparanlara inat, durmadan yeşeren ve daha derinlere kök salan’ direnişçiler olduğu vurgulanan mektupta, “Durmadan yeşereceğiz, durmadan büyüyeceğiz, ta ki, dünyaya çiçeklerin direnişini kavratana kadar...” denilerek, direnişin zafere götüreceği mesajı veriliyor.
Gebze zindanındaki kadın direnişçilerin Strasbourg’daki yoldaşlarına direnişin sembolü çiçekle paylaştıkları mektubunu yayınlıyoruz:
“Strasbourg’daki direnişçilere:
Değerli yoldaşlar, yürek dolusu merhabalar,
Bu çiçeğin ömrü ve hikayesi de bize benzer. Bizimle beraber yıllarca bu duvarlar içinde direnen çiçeği size de göndermek istedik...
Havalandırmanın bir köşesine, beton dibine tohumları düşmüştü bir kere. Her yıl, her dem sürekli yeşerip çiçek açtı.
Çiçekler görünür olduğunda aramalarda bir çift el alıp koparır, götürürdü. Böylece defalarca insanın, doğanın cezbedici güzelliklerinden de korktuğunu gördük. O bir çift el çiçekleri kopardıkça çiçek inadına külünden yeniden doğar gibi yeniden yeşerirdi. Yıllarca biz çiçeğe su verdik, çiçek bize direnişin onlarca yüzünü kendi güzelliğiyle gösterdi.
Anladıkki çiçek bizdik, çiçek ise her birimizdi. Bizi köklerimizden söküp koparanlara inat, durmadan yeşerenler artık derinlere kök saldığımızı biliyoruz. Durmadan yeşereceğiz, durmadan büyüyeceğiz, ta ki, dünyaya çiçeklerin direnişini kavratana kadar...
Sizleri sevgiyle kucaklıyoruz. Her an, her gün kalbimiz birlikte atıyor. Uzak değiliz, her zamankinden daha yakınız. Çünkü bizler bütünleşmişiz. Direnişinizi direnişimizle selamlıyoruz.
Gebze Cezaevi’ndeki süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde olan Ayten Gülsüm, Özlem Söyler, Özlem Özdemir, Hacer Halil Yusuf, Ruhşan Bozan.”