Lice, devletin bütün intikamcı şiddet mangalarını doğrulttuğu ilk hedef olmasına rağmen direniş geleneğinden asla geri adım atmayan bir ilçe olarak devletin Kürdistan gerçeğine çarptığı keder duvarıdır. Lice, binlerce kahraman ve devrimciye ev sahipliği yapan bir direniş merkezidir. Bu kahraman devrimcilerden biri de 1 Mart’ta açlık grevine katılan, 30 Nisan’da ise ölüm orucuna dönüştüren Ardıl Çeşme.

Direndikçe güzelleşen kızıl yürekli kadınlardan Ardıl Çeşme, 1973’te Amed’in Lice ilçesinden dünyaya geldi. Çeşme, 8 çocuklu bir ailenin 6. çocuğudur. Ailesiyle birlikte 1975’teki Lice depreminden sonra Amed merkeze göç etmek zorunda kalan Çeşme, 1980’de başladığı eğitim hayatını Amed’de tamamladı. Hayatı boyunca her zaman çevresi tarafından coşkulu ve güler yüzlü olarak tanınan Çeşme, henüz küçük yaşlardayken yoldaşlığın önemine ilişkin yazılar kaleme aldı.

KADIN ALANINDA ÇALIŞMA YÜRÜTTÜ

Ardıl Çeşme, 1990’lı yıllarda HADEP gençlik kollarında çalıştı, kadın özgürlük mücadelesinde önemli görevler üstlendi. 1990’da Yurtsever Kadın Derneği’nin (YKD) kuruluş aşamasında yer alan ve buradan bir süre kadın çalışmalarını yürüten Çeşme, 1993’te Amed’de toplumsal alanda çalıştı. Kürdistan ve Türkiye’nin bir çok ilinde bulunan Çeşme, daha sonra PKK’ye katıldı.

CEZAEVİ SÜRECİ SÜRGÜNLERLE GEÇTİ

Amed’de 1994’te bir arkadaşı ile birlikte gözaltına alınan ve ardından çıkarıldığı mahkemece müebbet hapis cezası verilen Çeşme, başta Amed olmak üzere Bingöl ve Muş gibi birçok cezaevinde tutuldu, son olarak ise Gebze M Tipi Cezaevi’ne sürgün edildi.

2012’NİN ÖNCÜLERİNDEN

Kürt Halk önderi Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak ve ağırlaştırılmış tecride dikkat çekmek amacıyla 2012’de 68 gün süren açlık grevi eylemi başlatan Çeşme, 7 yıl sonra aynı taleple 1 Mart itibariyle Leyla Güven’in başlattığı ve tüm cezaevlerine yayılan açlık grevini dahil oldu. Çeşme, 30 Nisan itibarıyla açlık grevi eylemini bir üst seviyeye taşıdı ve artık ölüm orucunda.