GÖRÜNTÜLÜ

‘Direnişten aldığı güçle gerçekleşen kongremiz mücadeleyi büyütecek’

Tevdem Yönetim Heyeti ve Yekitiya –Star Kongre hazırlık Komitesi üyesi Hanife Hüseyin. Yekitiya Star’ın 6’ıncı kongresinin Şeddadê’nin özgürleştiği ve Kuzey Kürdistan’da büyük bir direnişin yaşandığı bir süreçte gerçekleştiğine dikkat çekti.

Yekitiya Star’ın 6’ıncı kongresinin Şeddadê’nin özgürleştiği ve Kuzey Kürdistan’da büyük bir direnişin yaşandığı bir süreçte gerçekleştiğine dikkat çeken Tevdem Yönetim Heyeti ve Yekitiya –Star Kongre hazırlık Komitesi üyesi Hanife Hüseyin, “Kadınlar Kuzey Kürdistan’daki direnişe öncü düzeyde katılıyorlar. Biz Rojava direnişini geliştirirken Kuzey Kürdistan’ın mücadelesinden ilham aldık. O felsefe ve ideolojiyle yürüdük ve destek aldık. Bugün bizde her şeyimizle onlarlayız. Kalbimiz şu an Nusaybin’de, İdil’de, Sur’da, Amed’de atıyor” dedi.

Tevdem Yönetim Heyeti ve Yekitiya-Star kongre hazırlık komitesi üyesi Hanife Hüseyin “Özgür kadınla demokratik Suriye’ye doğru” sloganıyla gerçekleştirilen kongrede yeniden yapılanmayı esas aldıklarını söyledi.

Yekitiya-Star’ın bütün Suriye’deki Kürt kadın hareketi olarak örgütlendiğini söyleyen Hüseyin, şunlara dikkat çekti: “Eskiden Yekitiya-Star olarak kantonlara göre kendimizi örgütlemiştik ve kantonlarda meclislerimiz yine çeşitli komitelerimiz vardı. Kongrede kabul edilirse hareketimizi Kongre şeklinde örgütlemeyi ve ismini de Kongre-Star olarak değiştirmeyi hedefliyoruz. Kongre-Star’ı kadının yaşam sistemi haline getirmek istiyoruz. Buna göre örgütlenmelerimizi daha da geliştireceğiz. Komün, meclis, koparatifler ve komiteler oluşturacağız. Sistemimiz bu şekilde tabandan itibaren daha yaygın bir biçimde örgütlenecek. Yine kabul edilirse önerimiz kongre başkanın seçilmesi onun yardımcılarının da kantonların başkanı olmasıdır. Eğer kongre bileşimimiz onaylarsa Yekitiya Star bu biçimde yeniden yapılandırılacak.”

‘KİMLİĞİ NE OLURSA OLSUN, TÜM ROJAVA KADINLARININ HAREKETİDİR’

Yekitiya Star Rojava Kürdistan’ında sözleşmesini kabul eden tüm kadınları kapsadığını dile getiren Hüseyin, “Bundan sonrada sözleşmesini ve ilkelerini kabul eden tüm Rojavalı kadınlar, örgütler, kurumlar her kes bu kongrenin üyesi olup ve çatısı altında örgütlenecek. Bugün sizin de gördüğünüz gibi Kürt, Arap, Ermeni, Asurî, Suryani, Müslüman, Êzidî, Hıristiyan olmak üzere birçok farklı kimlik ve inançtan kadınlar kongremize hem misafir hem de delege olarak katılıyorlar. Yine Avrupa’dan, Latin Amerika’dan kongremize misafir olarak katılan kadınlar var. Yani ilk bakışta ‘bu kadar farklı kesimden kadınları bir araya getirmek bir kongrede buluşturmak zor olmadı mı?’ sorusunu soruyor birçok kişi. Bu noktada zorlanmadık. Çünkü Rojava’da demokratik özerk bir sistemimiz var. Farklı kimliklerden ve inançlardan da olsa bu gün kongremize katılan kadınları pek çoğu bu sistem içerisinde yaşıyor ve çalışmalarını yürütüyor. Hepsi de bu kongreye gönüllü katıldılar. Zaten birçoğu hem Yekitiya Star içinde örgütleniyor hem de halk kimliği olarak ayrı örgütlenmeleri var. Biz Yekitiya-Star olarak hangi halktan kadınlar olursa olsun tüm Rojava kadınlarına dönük eğitimler gerçekleştirdik, kendi özgün örgütlenmelerini yaratmalarına destek sunduk. Şimdi buraya katılan farklı farklı kimlikten olan kadınlar kendi kimlikleriyle Yekitiya-Star örgütlenmemizin üyeleridir ve kongremize büyük bir ilgi ve coşkuyla katılıyorlar” diye konuştu.

‘BAZI DELEGELERİMİZ TÜRKİYE-KDP İTTİFAKININ MAĞDURU OLDU’

Kongre delege sayısının 300’ün üzerinde olmasını hedeflediklerini ama Türk devleti ve KDP’nin saldırılarından dolayı Bakurê Kurdistan, Afrin ve Güney Kürdistanlı delegelerinin kongreye katılamadığını söyleyen Hanife Huseyin sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün kongremizi 250 civarında delege ve misafirlerimizle birlikte 600 kadınla sürdürüyoruz. Fakat tüm delegelerimizin katılabilmesini arzu ederdik. Biliyorsunuz Türk devleti çeteleri Rojava’ya çeteleri gönderdiği gibi şimdi açıktan da Rojava’ya saldırıyor. Afrin’deki delegelerimiz oradaki çatışmalardan dolayı katılamadılar. Şu anda Kobanê ve Afrin arasındaki mesafe kapalı olduğu için gelemediler ama bu durum uzun sürmeyecek. Kobanê ve Cizre kantonları arasındaki yol nasıl açıldıysa Kobanê -Afrin arasındaki yol da açılacak. Bütün Rojava birleşecek. Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu ile bir sistem haline geleceğiz ve bu konuda iddialıyız. Yine Kuzey Kürdistan, Başurê Kürdistan’dan delegelerimiz gelemedi. Bu da KDP ve Türkiye’nin birlikte yürüttüğü saldırılardan kaynaklıdır. Türkiye biliyorsunuz artık insanların hiçbir garantisinin olmadığı bir ülkedir. Suriyeleşmiş bir Türkiye’dir. Delegelerimizin gelmeleri durumunda geri dönememeleri gibi bir risk vardı. Zaten biliyorsunuz çok uzun süredir Rojava KDP’nin ambargo ve çember altındadır. Bu onların politikasıdır. KDP AKP ile anlaşmış, ittifakları var. DAİŞ ve çeşitli çetelere birlikte destek veriyorlar. Uyguladıkları ambargodan dolayı yollar kapalı olduğu için Güney Kürdistan’daki kadın delegelerimiz gelemedi. Özellikle KDP zihniyeti kadını hiçe sayan egemen bir zihniyettir. Bu kongremize de öyle yaklaştıklarını düşünüyoruz. Başurê Kurdistanlı delegelerimiz gelemediği için üzgünüz. Mesaj göndermişlerdi ve bize büyük moral ve heyacan verdiler. Buradan Bakur ve Başurê Kürdistanlı kadınları yine Afrin’deki kadınları ve delegelerimizi saygıyla selamlıyorum. Çalışmalarında ve mücadelelerinde başarılar diliyorum.”

‘DİRENİŞ SÜRECİNDE GELİŞEN KONGREMİZ MÜCADELEMİZİ BÜYÜTECEK’

Şeddadê’nin özgürleştiği ve Suriye halklarının bunun coşkusunu yaşadığı yine Kuzey Kürdistan’da büyük bir direnişin olduğu bir süreçte kongrelerini gerçekleştirdiklerini belirten Hanife Hüseyin şu mesajı verdi: “Özellikle kadınlar Kuzey Kürdistan’daki direnişe öncü düzeyde katılıyorlar. Zaten biz Rojava direnişini geliştirirken Kuzey Kürdistan’ın mücadelesinden ilham aldık. O felsefe ve ideolojiyle yürüdük ve destek aldık. Bugün biz de her şeyimizle onlarlayız. Kalbimiz şu an Nusaybin’de, İdil’de, Sur’da, Amed’de atıyor. Manevi anlamda artık Kürdistan’ın bütün parçaları birdir. Kuzey Kürdistan’da Türk devletinin faşizmi neredeyse DAİŞ faşizmini de geçti. Şehit düştükten sonra bedeni teşhir edilen kadınlar var. Rojavalı kadınlar olarak onları öncülerimiz olarak görüyoruz. Kadınların cenazelerini bile çıplak teşhir edenler üzerinden bir şey söylemek istiyorum. Biz Rojava’da yıllardır DAİŞ’e karşı savaşıyoruz. Ama şimdiye kadar hiçbir şehit düşen kadını çıplak olarak teşhir etmediler. Kafasını kesiyor ama çıplak teşhirini yapmıyorlar. Görüyoruz ki AKP çeteleri DAİŞ’ten bile vahşidir. Kürt kadını artık bedenini namus olarak görmüyor. Bizim bedenimiz, beynimiz, irademiz, vatanımız özgür olmadıkça düşman her şeyi yapabilir. Biz bundan korkmuyoruz, başımız dik yürüyoruz. Biz bunu Amed Zindanı’nda şehit Saraların direnişiyle aştık. Artık Kürt kadını, namus ve mülk değildir. Kimse mücadelemizi hiçbir şekilde durduramaz, hiçbir kirli yöntem başımızı eğemez. Bu kongreyi de Kürt kadınlarının büyük direnişinden aldığımız güçle gerçekleştiriyoruz ve kongre sonucunda mücadelemizi daha da büyüteceğiz. Herkes de bilsin ki nerede olursa olsun Kürt kadınlarının yüreği birlikte ve mücadeleyle atıyor.”