HDP Kadın Meclisi toplantısının sonuç bildirgesi

HDP Kadın Meclisi toplantısının sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgede, kadınların AKP iktidarını sarstığına dikkat çekilirken, açlık grevcilerini sahiplenme çağrısı yapıldı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi'nin, dün (12 Nisan) genel merkez binasında yaptığı toplantısının sonuç bildirgesi açıklandı.

'ROJAVA'DAN CEZAYİR VE SUDAN'A...'

Bildirgede öne çıkan bölümler şöyle:

"Dünya kapitalist sisteminin yükselttiği faşist dalga karşısında verilen özgürlük mücadelelerinin en önünde kadınlar yer alıyor. Barbar IŞİD çeteleri karşında Rojava’da kadın devrimi gerçekleştiren kadınların mücadele bayrağını, bugün Cezayir’de, Sudan’da dalgalandıran kadınları buradan selamlıyoruz.

'KADINLAR ERİL İKTİDARI SARSTI'

Her alanda varolma ve yaşamı dönüştürme mücadelesi veren kadınlar, 2019 8 Mart’ında da mor renkleriyle sokakları direniş alanına çevirdiler. 8 Mart’ın bu coşkusu, inancı, kararlığı ile 21 Mart alanlarına büyük kitlesel akışların en ön saflarında yer aldılar. 

Yaşamayı ve yaşatmayı esas alan duruşlarıyla, kadın dayanışması ve kararlılığıyla 31 Mart yerel seçimlerinde kadın düşmanı AKP-MHP faşist blokunun eril iktidarının temellerini sarstılar. Bizler şunu çok iyi biliyoruz ki kadınların gücü ve kararlılığı faşizmin kurumsallaşmasına asla izin vermeyecektir.

31 Mart yerel seçimleri ağır baskı ve hukuksuzluk ortamında, adil ve eşit olmayan koşullarda yapılmıştır. Her türlü antidemokratik uygulamaya rağmen batıda demokrasi güçleri, Kürdistan’da ise Kürt Partileri ile birlikte hayata geçirdiğimiz seçim stratejimiz başarıya ulaşmış, halkların ittifakı ve kadın dayanışması ile zorlu koşullarda yürüttüğümüz kampanya bu kirli blokun iktidarını sarsmıştır.

'Tek adam hep adam' rejimine karşı yürüttüğümüz seçim stratejimiz başta kadınlar olmak üzere tüm demokrasi güçleri tarafından benimsenmiş, halklarımızda karşılığını bulmuş, faşist bloğun kimyasını bozan sonuçlar yaratmıştır. Demokrasi güçlerinde ise moral ve motivasyonu yükseltmiş, mücadele azmini, kararlılığını güçlendirmiştir.

'MÜCADELE ORTAKLIĞI DERİNLEŞTİRİLMELİ'

31 Mart yenilgisini hazmedemeyen AKP-MHP faşist bloku bugün gaspçı kayyum anlayışını YSK ile devam ettirmeye çalışmak istemektedir. Seçim stratejimizin başarısı, bu kirli ittifakın yüzündeki maskeyi düşürmüş; bu iktidarın hukuksuzlukta, baskı ve zor uygulamada, her türlü hile ve desisede sınır tanımadığını en açık şekilde gözler önüne sermiştir. Seçim öncesi ve esnasında yaptıkları baskı, zor, seçmen kaydırma gibi hukuksuzluklara rağmen kazanamadığı her yerde seçim sonrasında da hukuksuz uygulamalara devam edeceğini göstermiştir. Bu uygulamalar İstanbul ile Diyarbakır’ın kaderinin bir ve aynı olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Halkların mücadele ortaklığının derinleştirilmesi ihtiyacının önümüzdeki dönem çalışmalarımızda bizlere yeni görevler yüklediğinin bilinciyle hareket edeceğiz.

TECRİT VE AÇLIK GREVLERİ

Bu güç ve kararlılıkla bugün yine Sayın Abdullah Öcalan şahsında tüm topluma uygulanmak istenen tecrit uygulamalarına karşı, Hakkari milletvekilimiz Leyla Güven Öncülüğünde başlayan direnişte Selma Irmak, Sebahat Tuncel, Dilek Öcalan, Dersim Dağ vekillerimiz ve binlerce tutsak bedenini açlığa yatırmıştır. Halkların ortak ve meşru talebi olan, sadece kendi hukuklarını uygulamayı talep eden ve kadınların öncülük ettiği bu direnişin zaferle sonuçlanacağı umudunu diri tutuyoruz. Dünyanın dört bir tarafında başlatılan bu direniş dünya kamuoyunun gündemine otururken AKP hükümeti hukuku işletmeyerek suç işlemeye devam etmektedir. Açlık grevi direnişinde olan insanlar kritik evreyi geçmiştir. Tecridin kalkması talebiyle şimdiye dek yaşanmış olan 8 can kaybının ve yaşanabilecek can kayıplarının sebebi bu haklı ve meşru talebe cevap olmayan bu iktidar olacaktır. Hükümet bir an önce bu talebi karşılamalı ve İmralı tecridi son bulmalıdır. Buradan bir kez daha başta kadın örgütleri olmak üzere yaşamaktan ve yaşamaktan yana olan tüm örgütlere ve yapılara direnişçilerin sesine ses olmaya çağırıyoruz.

'GASBA İZİN VERMEYECEĞİZ'

31 Mart 2014 yerel seçimlerinde elde ettiğimiz başarıya tahammül edemeyen iktidar kayyum aracılığı ile belediyelerimizi gasp edip halkın iradesine ipotek koymuştu. Bugün aynı gaspçı anlayış YSK aracılığı ile yapılmak istenmektedir. Hukuksuzlukta her türlü 'yaratıcılığı' kullanarak binlerce fark oyla kazanılan belediyeleri gasp etmek ve halkın iradesini yok saymak istemektedir.  KHK’lı arkadaşlarımıza YSK eliyle gerçekleştirilen sandık darbesinde gördüğümüz gibi eşbaşkanlarımıza mazbataları farklı gerekçelere verilmemekte başkanlıkları YSK tarafından reddedilmekte ve belediyeler AKP’ ye verilmek istenmektedir.

Binlerce yıllık kadın mücadelesinden aldığımız ilhamla, 20 yıllık yerel yönetim deneyimimiz ve eşbaşkanlık-eşit temsiliyet uyguladığımız yerel yönetim modelimiz ile belediyelerimizin gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Kazandığımız belediyelerin tamamında eşbaşkanlık ve eşit temsil uyguluyoruz. Bugün Türkiye’de seçim sürecine baktığımızda kadın temsiliyetinin en yüksek olduğu partiyiz.

Kazandığımız belediyelerde kadın merkezlerimizi, kadın sığınaklarımızı, kadın yaşam alanlarımızı ve elde ettiğimiz kazanımlarımızı hep birlikte yeniden inşa edeceğiz. Belediyelerde kadın koordinasyonları, kadın meclislerimizi oluşturacağız. Mahalle, köy meclislerimiz ile ortaklaşarak plan ve projelerimizi hep birlikte hayata geçirmekten asla vazgeçmeyeceğiz. 

Bu inanç ve kararlılıkla kadınlar birlikte demokrasiye dedik ve şimdi yeniden ve yerinden inşa zamanı diyoruz."