8 Mart ruhu ile direnişi yükseltelim!
Êlih'teki 8 Mart mitingine binler katıldı. Mitingde yapılan konuşmalarda, "Sistemin kadınları hedef alan kirli politikalarına karşı mücadelemizi yükseltelim. 8 Mart ruhu ile direnişimizi yükseltelim" dedi.
Êlih'teki 8 Mart mitingine binler katıldı. Mitingde yapılan konuşmalarda, "Sistemin kadınları hedef alan kirli politikalarına karşı mücadelemizi yükseltelim. 8 Mart ruhu ile direnişimizi yükseltelim" dedi.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle Êlih’te bir miting yapıldı. Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) tarafından organize edilen miting için Kadın Parkı’nda bir araya geldi. Ulusal kıyafetleri ile mitinge gelen kadınlar, alana kortejler halinde üç ayrı noktadan giriş yaptı.
Aralarında Adalet Nöbeti tutan Barış Annelerinin de yer aldığı kadınlar ellerinde üzerlerinde “İmralı tecridine son”, “Hevserokatî xeta me ya mor e”, “Kadın katliamı politiktir”, “Güneşimizi karartamazsınız”, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır”, “Bijî berxwedana jinan” yazılı döviz ve lolipoplar taşıdı.
Katledilen kadınlar Nagihan Akarsel, İpek Er, Rojvelat Kızmaz, Dilan Korkmaz, Gülistan Doku ve Jina Êminî’nin fotoğrafları da taşındı.
Miting alanında “Jin, jiyan, azadî”, “Şehid namirin”, “Bê Serok jiyan nabe”, “Bijî Serok Apo” sloganları atan kadınlar yine alkış ve zılgıtlarıyla ses çıkardı.
HALİDE TÜRKOĞLU: DİRENİŞİ HER ALANDA ÖRGÜTLEMELİYİZ
DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu ise konuşmasına isimlerini tek tek saydığı tutsak kadın siyasetçilere selam göndererek başladı.
Halide Türkoğlu, "Coğrafyamız, bir savaş coğrafyasıdır. Ulus devletlerin yarattığı savaşlardan dolayı en çok kadınlar katlediliyor. Kadınlar şahsında toplum soykırıma tabii tutuluyor. Bu savaşı başlatanlar, kadınlar ve halklar değildir, bu savaşları devletler ve sermaye başlatıyor” diye konuştu.
Halide Türkoğlu, şunları da söyledi:
“İsrail’in Filistin halkına karşı başlattığı savaşı kabul etmediğimiz gibi bizlere ve Kürt halkına karşı Türkiye’nin başlattığı savaşı da kabul etmiyoruz. Barış için kadınlar olarak mücadele ediyoruz, savaş politikalarına geçit vermeyeceğiz. Çünkü bunlar bizim hayatımızı etkiliyor. İktidarlar, savaş üzerinden iktidarlarını yürütüyorlar. Kadına düşman, Kürde düşman doğaya düşman, tarihe, kültüre düşman bir iktidar var. Bu iktidarlar, bu düşmanlıklar üzerinden varlığını sürdürüyor. Biz kadınlar savaş politikalarını teşhir ediyoruz. Onlar kayyumlar atadılar, irademizi gasp ettiler, Kürtlerin ve kadınların iradesini gasp ettiler.
Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için arkadaşlarımız mücadele ediyorlar. Bu direnişleri selamlıyoruz, sahipleniyoruz. Daha çok mücadele, daha çok ses çıkarmamız gerekiyor. Onlar nasıl kentlerimizi, evlerimizi, işyerlerimizi ablukaya almaya çalışıyorsa, biz doğruyu hakikati savunmaktan vazgeçmeyeceğiz.
Kadınlar olarak direnişi her alanda örgütlemeliyiz.
Eşbaşkanlık sistemimizle kadın ve erkek şahsında daha demokratik, eşitlikçi bir sistem yaratmaya çalışıyoruz.
Kayyumları 31 Mart’ta göndereceğiz. Onları Ankara’ya göndermeyeceğiz çünkü Ankara’da Gültan Kışanak adayımız. Biz kayyumları tarihin çöp sepetine göndereceğiz!"
'JİN, JİYAN, AZADÎ' FELSEFESİ İLE KENETLENEN KADINLAR KAZANACAK
Kadınlar programın başlamasını çalınan müzikler eşliğinde halaylar çekerek bekledi. Tertip Komitesi adına konuşan DEM Parti Êlih İl Örgütü Eşbaşkanı Songül Korkmaz, kadın kazanımlarına dönük saldırılara değinerek, “Jin, jiyan, azadî” felsefesi etrafından kenetlenen kadınların kazanacağını söyledi.
KADINLAR ÖNCÜLÜĞÜNDE GELİŞEN MÜCADELEYE BİN SELAM
Barış Anneleri Meclisi Üyesi Meyaser Akdağ ise, “Barış Anneleri, adalet talebi ile nöbet tutuyor. Bu talebin acil bir şekilde kabul görmesi gerekiyor. Biz Kürtler birliğimizi sağlasak tüm mücadele alanlarında başarı ile çıkacağız. Birlik, bizim en büyük gücümüz. Kürt halkının mücadelesi karşısında kimse duramaz. Kadınların öncülüğünde gelişen mücadeleye bin selam olsun” dedi.
‘ÖZEL SAVAŞA KARŞI MÜCADELEYİ YÜKSELTELİM'
TJA aktivisti Ruken Zeryam Işık Yıldız da şöyle konuştu:
“Kadınları mücadelesinin önüne kimse geçemez.Kadın mücadelesinde yaşamını yitirenleri saygı ile anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Cezaevlerinde direnen kadın yoldaşlarımıza buradan zılgıt ve alkışlarımızı gönderiyoruz. Onların cezaevlerinde verdiği mücadele yolumuza ışık oluyor. Sistemin kadınları hedef alan kirli politikalarına kaşın mücadelemizi yükseltelim. 8 Mart ruhu ile direnişimizi yükseltelim. Kadınlar sistemin özel savaşının hedefinde. Bu özel savaş uygulamalarına karşın örgütlenelim. Birlikte mücadele edelim. Kaybedecek tek bir canımız yok. Bunun için mücadelemizi yükseltelim.”
‘ROJVELATLAR ÖLMESİN’
Mitingde kentte geçtiğimiz haftalarda yaşamına son veren Rojvelat Kızmaz’ın kardeşi Adar Kızmaz da yaptığı konuşmada şunları dile getirdi:
“Rojvelat kaybolmadan bir hafta önce halay çeken, eğlenen bir insandı. İntihar ettiğine inanmıyoruz. Kaybolduktan sonra başvurularımız oldu ama sonuçsuz kaldı. Biz kendi imkânlarımız ile bulduk. Zamanında arama çalışmaları olmadı. Hasankeyf’i su altında bırakanlar Rojvelat’ın yaşamını kaybetmesine de sebep oldu. Başka Rojvelatlar ölmesin diye kadınlar birlikte ve güçlü olmalı.”
Miting, Ruken Yılmaz’ın seslendiği şarkılar eşliğinde halayların çekilmesiyle son buldu.