Nagihan Akarsel’in katledilmesinin yıl dönümünde konuşan YJA Star komutanlarından Eylem Ronî, Nagihan’ın mücadeleyle nasıl tanıştığını, Jineoloji çalışmalarına katılımını ve neden hedef alındığını değerlendirdi.
Nagihan Akarsel’in yaşamı ve mücadele içerisindeki duruşundan bahsedebilir misiniz?
Öncelikle Türk faşizmi tarafından vahşice katledildiği bu yıl dönümünde Nagihan arkadaşı saygıyla anıyor, anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Nagihan gibileri katledenlerin yakasını bırakmayacağız ve direnişimizi onların hayallerini gerçekleştirinceye kadar sürdüreceğiz. Nagihanlar bizim yarınlarımızdır. Geleceğimiz, umudumuzdur. Bu nedenle hedef alındılar ve katledildiler. Ama faşizm şunu hiç unutmasın; belki Nagihanlar şimdi fiziken aramızda değil ama fikirleri, mücadeleleri bizimledir. Ve biz onlardan aldığımız güçle savaşıyor, onlardan aldığımız güçle de başaracağımıza inanıyoruz. O yüzden Nagihanları anlatmak, mücadelelerini toplumsallaştırmak hepimizin görevidir. Çünkü onlar daha güzel bir yaşam için şehit düştüler. Özgürlük davasına kendilerini adadıkları için bu yolda her bedel verdiler. Bu bedellerin karşılığı zafer olacaktır.
Nagihan, 1976 yılında Konya’nın Cihanbeyli ilçesine bağlı Xelîkan (Gölyazı) beldesinde dünyaya geldi. İlk orta ve lise öğrenimini burada tamamladı. Ankara Gazi Üniversitesi Basın Yayın Gazetecilik bölümünü kazandı.
Nagihan arkadaş kız kardeşi, abisi, erkek kardeşi ve annesi ile birlikte köyde yaşıyordu. Küçüklüğünden beri babasıyla hep ayrı idiler. Babasının durumu hakkında tam bilgim yok yani neden ayrıydı, sonradan ne oldu; tam bilgi sahibi değilim. Nagihan Arkadaş’ın annesi çok otoriter ve baskın bir karakterdi. Bütün köyün korktuğu ve çekindiği isyancı Elif, çocukları üzerinde titrer, onları korumak için gözünü kırpmadan her tür fedakârlığı gösterirdi. Annesi köy ahalisi tarafından Deli Elif olarak bilinirdi. Dine bağlılığının yanında Kürt kültürü çerçevesinde ahlaki değer yargılarını savunması, bir kadın olarak en büyük öz savunmasıydı. Çocuklarının okuması, deyim yerindeyse büyük adam olması için, kendisi gibi olmaması için tüm gücünü seferber eden bir kadındı. İşte bu yüzden okul hayatında da en başarılı çocuğu Nagihan arkadaştı. Nagihan, okulunda başarılı, zeki, sınavlarda hep en iyi puanı alan ve yavaş yavaş evde annesinden sonra otorite olan bir kadındı. Evde ve çevrede söz sahibi olan kendisini dinlettiren bir konumu yakalamıştı.
Nagihan Akarsel'in özgürlük mücadelesiyle tanışması nasıl oldu?
Üniversitede YCK gençlik çalışmalarına aktif katılması, mücadeleyi daha yakından tanımasına ve Kürt ulusal değerleriyle daha fazla tanışmasına yol açtı. Öğrenci gençliğinin enerjisinin mücadeleye akması için Türkiye’nin birçok metropolünde öncü düzeyde rol oynamış birçok gencin mücadeleye aktif katılmasını sağlamıştır. Bulunduğu öğrenci evlerini eğitim merkezlerine dönüştürmüş, gençlerde özgürlük bilincinin oluşması için nice eğitim örgütlemiş, seminerler ve dersler vermiştir. Kişiliğindeki sadelik, mütevazilik, herkesle empati kurması, sıcak yürekli oluşu, yine sürekli çaba sarf eden katılımı etrafında bir saygınlık yaratmıştı. Öğrencilik yıllarında edindiği bilinçle Xelîkan köyünde ev ev dolaşarak tüm genç kadınları, yaşlıları evli kadınları örgütlemeye ve onlara bilinç kazandırmaya çalıştı. Özgür Halk dergisini eline alarak, derginin içeriğindeki tüm yazıları kendi evinde topladığı kadınlara okur, ülkemizde yaşanan gerçekliği tek tek herkese kavratmaya çalıştı. Zîlan arkadaşın (Zeynep Kınacı) 1996'da gerçekleştirdiği eylemden çok etkilenmiş, bu eylemin büyüklüğünü ve yüceliğini dost düşman herkese kavratmak için büyük emek vermiştir.
Nagihan Arkadaş yetenekleri ve avantajlarından dolayı Türkiye çalışmalarında yer aldı. Bu süreç Nagihan arkadaş için iyi geçen bir süreç değildi. Gittiği çalışmalarda tutuklandı. Yanlış değilsem yaklaşık 7-8 yıl cezaevinde kaldı. Cezaevinden çıktıktan sonra uzun bir dönem basın çalışmalarında büyük emek sarf ederek, kadın gazeteciliğinde Gurbetelli Ersözlerin ardılı olma bilinciyle çalışmalar yürüttü.
Karakter şekillenmesine ilişkin neler belirtebilirsiniz?
Nagihan arkadaş sürgün bir Kürt kadınıydı. 200-300 yıl önce Kurdistan’dan zorla sürülmüş bir toplumsal gerçekliğe sahipti. Sürgün Kürtlerin düşmanın soykırım politikaları karşısında en büyük öz savunması, kendi kültürünü yaşamaları, dilllerini, gelenek ve göreneklerini korumalarıdır. Dışa karşı kapalılık, özde kendini unutmamak, sistem içinde erimemek, bütünleşmemek için en büyük silah olarak kullanılıyordu.
Nagihan arkadaşın kişilik özellikleri naif, ince ruhlu, güler yüzlü, olumsuzluklar karşısında moralini asla bozmayan, mütevazi, fedakâr, sade, araştırmacı, etrafına karşı duyarlı, sorumlu ve ilgili yaklaşan, insanları incitmemeye büyük özen gösteren, herkesi büyük bir sabırla dinleyen, kaldığı çalışmalarda hızla yetkinleşen, yüksek bir kavrayış düzeyine sahip bir kadın özgürlük savaşçısıydı.
Jineoloji çalışmalarına büyük katkıları oldu. Bu süreçlerden biraz bahseder misiniz?
PAJK zemininde bir süre eğitim gördü. Jineoloji çalışmalarına büyük bir aşk ve tutku ile katıldı. Jineoloji çalışmalarında yediden yetmişe tüm kadınları kadın bilimi ışığında aydınlatmaya çalıştı. Önderliğin özgür kadın paradigmasını pratikleştirmek için akademilerden okullara, bütün eğitim merkezlerinde eğitimler verdi. Nagihan arkadaş için her yer bir eğitim alanıydı. Su kenarları, ormanlık alanlar, köyler, parklar, çay bahçeleri gibi alanların hepsini Jineoloji biliminin mekanları haline getirdi. Dağdan Rojava’ya, oradan Başûrê Kurdistan’a tüm kadınları aydınlatan bir rehber oldu. Jineoloji çalışması Nagihan arkadaş için bir dönüm noktasıdır. Varlığını anlamsal kılmanın, kendini evrenselleştirmenin, kadın kimliğinde derinleşmenin, kaybolan ve kaybedilen değerlerle bütünleşmenin, kadın arayışlarına nitelik kazandırmanın zamanı ve mekanı, Jineoloji çalışması oldu. Arkasında büyük bir miras bırakan bu büyük özgürlük aşığını yol arkadaşları olarak hiçbir zaman unutmayacağımızı belirtiyor, anısına layık olma sözü veriyoruz.