Merkezi Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan LIDF, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecride karşı süresiz-dönüşümsüz açlık grevi direnişine öncülük eden Leyla Güven başta olmak üzere açlık grevindeki direnişçiler için bir açıklama yayınladı.

‘Kürt milletvekili Leyla Güven’le Dayanışalım’  başlığıyla yayınlanan açıklamada, Güven’in 147 günü geride bırakan eyleminin genişleyerek büyüdüğü ve ciddi destek bulduğu dile getirildi.

SAĞLIK DURUMLARINA İLİŞKİN DUYARLILIK ÇAĞRISI

Açıklamada şöyle denildi: “Kürt kadın direnişinin figürlerinden Leyla Güven,   tutuklu bulunan Kürt Lideri Abdullah Öcalan ile Türkiye’deki tüm siyasi tutsaklara uygulanan tecrit rejimini kınamak için, Diyarbakır Cezaevi’nde açlık grevine başladı. Bu eylem bugün 147’nci gününde  ve Güven’in sağlık durumu her geçen gün kötüye gitmektedir. Leyla Güven’in eylemi önce cezaevlerinde, daha sonra sivil halk içerisinde destek bularak, dayanışma ile büyüdü.”

‘KADIN HAKLARI SAVUNUCULARI İKTİDARIN HEDEFİ’

Her alanda gerek siyasi, toplumsal gerekse de sosyal alanlarda görünürlük kazanan HDP’li kadınların doğrudan Erdoğan rejiminin hedefi haline geldiğine dikkat çekilen açıklamada, özellikle HDP’li kadın seçilmişlerin hedef alındığı vurgulandı.

Bugün Türkiye cezaevlerinde çoğu tiyatral yargılamalarla hapsedilen 20 binden fazla siyasi tutsağın bulunduğu hatırlatılan açıklamada, “Siyasi tutsakların 7 binden fazlası ise süresiz açlık grevinde. Bu açlık grevi eylemcileri arasında Sebahat Tuncel (DBP Eşbaşkanı ), Selma Irmak (HDP Milletvekili), Muhabbet Kurt ve Hülya Gerçek olmak üzere binlerce başka Kürt kadını bulunuyor” denildi.

Açıklamada devamla şöyle denildi: “Kadın hakları savunucuları, Türkiye’deki iktidarın en birincil hedefi konumundalar : Türkiye’deki tüm kadın hakları dernekleri, kadın evleri, kadın haber ajansı ‘JIN-HA’ ve kadın kooperatifleri kapatıldı. 9 binden fazla kadın ve 2 bin 800 kadar çocuk, cezaevlerinde bulunuyor.”

“CEZAEVLERİNDE DİRENENLERİN SESİ OLMALIYIZ”

Açlık grevlerinin başladığı ilk günden bu yana,  dördü kadın olmak üzere 6 siyasi tutsağın tecridi protesto etmek amacıyla fedai eylem yaparak, yaşamlarını yitirdiği hatırlatılan açıklamada, “Ayten Beçet, Zehra Sağlam,  Medya Çınar ve Yonca Akici, diğer insanların onurlu ve özgür yaşamlarını sağlamak için yaşamlarına son vermeyi tercih ettiler” ifadesine yer verildi.

‘ULUSLARARASI MERCİLER ÇOK GEÇ OLMADAN GÜVEN’İN SESİNİ DUYMALI’

Açlık grevi direnişçileri için ‘geç kalınmadan harekete geçilmesi’ çağrısının yapıldığı açıklamada, şöyle denildi: “Acilen harekete geçilmesi gerekiyor. İnsan hakları ihlallerinin son bulması için harekete geçmeliyiz. Uluslararası mercilere nihayet Leyla Güven’in sesini çok geç olmadan duymaları çağrısı yapıyoruz. Türkiye’nin de uluslararası insan hakları sözleşmelerini uygulama gibi bir yükümlülüğü vardır.”