Ekonomik krizin etkilerinin her geçen gün daha da içinden çıkılmaz bir hal aldığı Türkiye’de daha da zorlaşan emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları, 1 Mayıs alanlarında kendisini talepler biçiminde gösterecek. Krizin etkilerini hem iş yerinde, hem de evde yaşayan emekçi kadınlar da 1 Mayıs’ta talepleriyle alanlarda olmaya hazırlanıyor. Görünmeyen emeklerini görünür kılmak için alanlarda olacaklarını söyleyen Adanalı kadınlar, tüm kadınları da aynı taleplere sokaklara çağırdı.

Ülkede yöneticilerinin söyleminin aksine ciddi bir ekonomik kriz olduğunu ve krizden kadınların daha çok etkilendiğini söyleyen fabrika işçisi Selen Çolak, "Geçim derdi başlayınca hem psikolojik olarak bir yük bindi üzerimize, hem de kendimizden taviz vermemize yol açtı. Örneğin birçoğumuz pazar fiyatları, temel tüketim maddelerine yapılan zamlar, enflasyon oranlarındaki artıştan dolayı, kendimiz için bir şey yapamaz hale geldik. 1 Mayıs’ta en önemli talebimiz, kıdem tazminatıma dokunma olacak. Kimse hakkının sermayenin hizmetine verilmesine göz yummayacak. Ücret eşitliği, fırsat eşitliği, işe alımlarda eşitlik istiyoruz. Ayrıca krizin faturasını ödemek istemiyoruz" diye konuştu.

‘KADINLAR EVDE AYRI DIŞARIDA AYRI HAKSIZLIĞA MARUZ KALIYOR’

2 çocuk annesi olan Şevin Acem ise, hem ev işleri yapıp, hem de çalışmak para kazanmak zorunda olan bir kadın. Krizin en ağır etkisini kadınlar olarak kendilerinin yaşadığını söyleyen Acem, "Bizler emeğimizin karşılığını alabilmek için gece gündüz çalışıp, çocuklarımızı evde bırakıp iş yerimize gelirken bir yandan aldığımız üç kuruşla ev geçindirmeye çalışıyoruz. Bu her kadın işçi için böyle çünkü hem evin, hem iş yerinin dayattıkları en çok biz kadınları etkiliyor" ifadelerini kullandı.

‘ATANAMAYAN ÖĞRETMENLER DE 1 MAYIS’A’

Atanamayan bir öğretmen ve anne olan Çiğdem Karahan, kendisi gibi atanamayan binlerce öğretmeni de haklarını sormak için alanlara davet etti. Bir kadın olarak da işsiz olmanın büyük bir sıkıntı olduğunu ve kendisi ile aynı kaderi paylaşan binlerce kişi olduğunu söyleyen Karahan, "Çocuklarımın benimle aynı kaderi yaşamaması için mücadele edecek ve haklarımı alana kadar vazgeçmeyeceğim" şeklinde konuştu.

Ev emekçisi ve 2 çocuk annesi olan Anı Bayram ise, "Evde çamaşır, bulaşık, çocuk ve hasta bakımı. Bunların hepsi benim görünmeyen emeğim. Birçok kadın bunların emek olduğunun farkında bile değil. Bunları içselleştirmiş ve adeta kendisinin bir görevi olarak görmüş. Durum böyle olunca da emeğimiz iki kat daha da sömürülür hale geldi. Birçok kişinin söylediğinin aksine ben 1 Mayıs’ta asıl emekçi benim sıfatı ile iki çocuğumu da alarak alanlarda olacağım. Benim gibi olan binlerce kadını da emeklerinin farkında olarak alanlara çağırıyorum" dedi.

‘KADINLAR KAÇAK ÇALIŞTIRILIYOR’

Mali Müşavir olan Derya Çiçek ise, dünyada ve ülkede nüfusun yarısının kadın olduğunu ve çalışan nüfusunda yüzde 75’inin kadınların oluşturduğunu, fakat bu iş gücü içerisinde kadının ev hizmetinin yer almamasından dolayı verilere eklenmediğini söyledi. Kadınların kaçak çalıştırılmasının da birçok alanda haklarının yenilmesine neden olduğunu kaydeden Çiçek, "Bunun önüne geçmek lazım. Bu kadar geniş alanlara hitap edebiliyorsak ve nüfusun yarısını biz oluşturuyorsak, hak yönünden de istihdama katılım yönünden de eşit hakların ve zeminin oluşturulması gerekiyor" diye konuştu.