'Kadınların mücadelesini teslim alamadılar'

Van’da KJA öncülüğünde düzenlenen 8 Mart mitinginde binlerce kadın, AKP'nin katliamlarını protesto etti. Mitingde konuşan Yüksekdağ, iktidarın kadınları teslim alamadığına vurgu yaptı.

Van'da Musa Anter Parkı'nda HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüsekdağ’ın katılımıyla ve “Saralar'dan Sêve'ye kadınlar Önderliği ve özgürlüğü için direnecek" şiarıyla 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü mitingi düzenlendi.

Mitingin yapılacağı Musa Anter Parkı'nı ulusal kıyafetleri ve sarı, kırmızı, yeşil renkleri ile dolduran kadınlar zılgıtlar ve "Jin, jiyan azadi", "Biji serok Apo", "Biji berxwedana Sur'e", "Biji berxwedana YPJ" sloganlarını attı. KJA bayrakları ve pankartların yer aldığı mitingde, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamlarını yitirenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşunun ardından konuşan Tertip Komisyonu Üyesi Alev Taş, "8 Mart'ı bir yanımız buruk bir yanımız mücadele ve direnişlere tanıklık ederek başladık" dedi. Taş, bu yıl 8 Mart'ı Şırnak'ın Silopi ilçesinde devlet güçleri tarafından katledilen, Seve Demir, Pakize Nayır ve Fatma Demir'e atfettiklerini belirtti.

HAYVA: ZORBALAR YOK OLDU!

Ardından söz alan HDP Van İl Eşbaşkanı Derya Hayva da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a selam göndererek sözlerine başladı. Hayva, "Türkü, Kürdü, Lazı ile tüm direnişçilerini ortaklaştıran ve ilke haline getiren Sayın Abdullah Öcalan'ı selamlıyorum. 8 Mart direnişi ve onurlu günü her zaman taşımayı bileceğiz. Kadınlar olarak yüreğimiz Sur'daki Cizre'deki gibi yanıyor. Bu yangınlar ilk değil, kadın tarihi boyunca zulmeden zorbalar defalarca toprakları yangın yerine çevirdiler. Bu yangına atılan ne yazık ki kadınlar atıldı. Ama aslında eriyen biz değil zorba erkek oldu. 8 Mart erimeyen direnen bir ışık olan kadınların günüdür. Zorbalık yapan diktatörler bugün yok oldular. Kadınlar direnerek bugüne geldiler. Bize ışık olan tüm direnişlerini selamlıyorum" şeklinde konuştu.

ÖZGÖKÇE: DÜŞÜNEN KADINI SEVMİYORLAR

HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe ise, "Zindanlarda tutsak olan 4 eşbaşkanımıza selam  yolluyoruz. İmralı'ya ve bütün tutsaklara selamlarımızı yolluyoruz. Halen eş başkanlarımızı tutuklayarak irademizi kırabileceklerini sanıyorlar. Kadınların ve kadın siyasetçilerin tutuklanması utançtır. Kendini lider zanneden Erdoğan sen biz Kürt kadınların lideri olamazsın. Kürt kadınlarının mücadelesi ve kimliği ile var olabileceğini gören Sayın Öcalan'ın Liderliği senin liderliğinden katbekat çağdaş ve moderndir. Erdoğan ve yandaşları sizlerin gönül dostları El Nusra ve DAİŞ çeteleridir. O erkeklerin kadına bakış açısı neyse sizin de odur. Düşünen ve düşüncelerini açıklayan, örgütleyen kadını sevmiyorlar. Onlar seçilen kadınların sevmiyorlar çünkü kadın kendini var ediyor. Kürt özgürlük hareketi kadını doğayı öncü alan bir hareket var. Kadının barışını kimliğini örgütleyen bir hareketimiz var" değerlendirmesinde bulundu.

Kadınların savaşı istemediğini söyleyen Özgökçe, "Biz kadınlar bizlere dayatılan savaşları istemiyoruz. Bizler halkımızın ve çocuklarımızın öldürülmesini istemiyoruz. Bu anlayışı topraklarımızdan def ediyoruz. Biz kadınların mücadelesi doğamızı geleceğimizi koruma mücadelesidir. Yok eden değil var eden noktadayız. Dayatılan bu savaşı ve kentlerimizin bu kadar harap edilmesi ve binleri aşan sivillerin katledilmesi kimsenin çıkarına değildir. Egemenlerin anaların çocuklarını öldürmeye hakkı yoktur. Cerattepe'de kadınların çoğunluk oluşturduğu Artvin'de kadınlar egemenlere geçiş vermedi. Tüm halkları kapsayan çözüm sürecinde şu an savaş olmasa bunları konuşacaktık. Biz halkız, yaşamın kendisiyiz. Çok iyi biliyoruz ki direnmek yaşamaktır" diye konuştu.

YÜKSEKDAĞ: ÖZ YÖNETİM KADININ ÖZÜDÜR; ÖNÜNDE DURAMAZSINIZ

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da yaptığı konuşmada, savaşı başlatanın erkek egemen zihniyet olduğunu belirtti. Yüksekdağ, Silopi'deki katliama da değindiği konuşmasında, "Yaşamını kaybeden her bir canın acısın iliklerimizde hissediyoruz. Hiç kimse bu acıyı kadınlar kadar hissedemez. Onlar kadınlar kadar acı duymazlar. Onlar yüzlerce yıl ve cumhuriyet tarihi boyunca zulmeden iktidarın sahipleridir. Ölüm ve yıkım düzenine karşı yaşamı, onuru ve geleceği savunuyoruz. Bu mücadeleyi yüreğimizin tam ortasına koyuyoruz. Erkeklerin yarattığı bu faşist savaş siyasetini ancak kadınlar engelleyip  dönüştürebilir" dedi.

Öz yönetim taleplerini kadınlar olarak sonuna kadar savunacaklarını söyleyen Yüksekdağ, sözlerine şöyle devam etti: "Tarih görüyor ki Erdoğan ve Saray kadar öldürmeye bilen kimse yok. Öldürmeyi ve savaşı yücelttiler. Kadınlar olarak öz yönetim direnişlerinin sürdüğü yerlerde sesimizi yükseltiyoruz. Yaşamı savunmak uğruna yaşamını yitiren kadınlara bin selam olsun! Öz yönetim talebi kadının özüdür. İnsan olmanın ve özgürlüğe inanmanın temelini halkın kendi kendini yükseltmesi için savunuyoruz. Öz yönetim halkın kendini ve kentini savunması demektir. Bundan daha halkı dava olamaz. Bizler de diyoruz ki, kendimizi ve kentimizi yöneteceğiz. Bu talep önünde kimse duramayacak" diye konuştu.

'BU AHLAKSIZLIĞI YAPANLAR İNSAN İÇİNE ÇIKAMAYACAK!'

Erkek egemen zihniyetin kadınları sokak ortasında ya da evlerinde katletmesini de kınayan Yüksekdağ, şunları söyledi: “Her gün kadınları beşer beşer, onar onar sokak ortalarında ölüme mahkum edenler kadınları işsizliğe ve kimliksizliği dayatanlar kadınları yönetemezler. Bedenimiz de kimliğimiz de bize aittir. Biz kadınlar kendi kendimizi bağımsızca yönetebiliriz. Öz yönetim talebini savunan kadınlar abluka ve sokağa çıkma yasağının olduğu yerlerde katledildiler. Diriye saygısı olmayanın ölüye de saygısı yok. Ölüden intikam alacak kadar dibe vurmuşlar. Kadın cenazesini teşhir edecek kadar alçaklaşmışlar. Öldürmek yetmiyor değerlerimiz ve halklarımızın hassasiyetleri ile oynuyorlar. Karşınızda bitmiş insanlık ve siyaset vardır. Bomba ve tank ile ayakta durmaya çalışan siyasi bir iktidar var. Varto'dan Cizre'ye kadınların bedenlerini çıplak edenler bilsin ki, bu kadınlar direnişin fistanlarını giymiştir. Kadınların ve halkımızın her zaman başı diktir. Bu ahlaksızlığı yapanlar insanların yüzüne bakacak yüz bulamayacaklar. Onların yüzü vahşet ve zulüm ile kararmış."

'KADINLARI TESLİM ALAMADILAR'

Cizre'de incelemelerde bulundukları sırada kadınların kendisine aktardıklarını dile getiren Yüksekdağ,  tüm engellemelere kadınlar olarak yaşamı örmeye ve yaratmaya devam edeceklerinin altını çizdi. Yüksekdağ, şöyle konuştu: "Bizler bu yıkımların ölümlerin arasında bu acıların arsında hiçbir zaman yüzümüzü ve umudumuzu karartmadı, karartmayacağız. Onlar yıkar, biz yaparız. Onlar öldürür, biz yaşamı yeniden doğururuz. Bu gücümüzü çok bildikleri için kadınları katlediyorlar. Cizre'de vahşet bodrumunda tarihte az rastlanır biz canilik ile halkımızı katlettiler. Bütün bunlara rağmen Cizre halkını teslim alamadılar. Kadınlar 'merhamet dilenmeyiz' diye cevap verdi."

'SİVİL SİYASETÇİ KILIĞINDA DARBE YAPTILAR' 

Kadınların mücadeleye devam edeceğini kaydeden Yüksekdağ, zulüm ve savaşların önünde duracaklarını belirtti. Yüksekdağ, Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ‘Anayasa Mahkemesini tanımıyorum’ sözlerine de değinerek, "iktidar bir yıl önce darbeler ile hesaplaşıyoruz. Bugün ise kendileri darbe yapıyorlar. Sivil siyasetçi kılığında darbe yaptılar. Cumhurbaşkanı anayasayı ve kanunları tanımıyorum, diyebiliyor. Bütün devlet kurumları tahakküm altına alınmıştır. Türkiye tarihini en son darbecisi saraydaki zattır. Bir yeni darbe iktidar ile  karşı karşıyayız. Bu darbeye geçit vermemizi beklemesinler. Her yerde ve alanlarda kadın demokrasisini  getirerek mücadeleyi sürdüreceğiz" dedi.

'DERSİM, ZİLAN NEYSE CİZRE VE SUR DA ODUR’ 

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Dersim'de ve Zilan'da yaşanan katliamlar ile Cizre ve Sur'da yaşanan katliamların aynı olduğunu belirterek, "Dersim Katliamı'nı katliam olarak gören ve bugün yaptığı katliamları görmeyen ve yüzleşmeyen iktidar, kendi iktidarı döneminde Roboski Katliamı'nı gerçekleştirdi. Bugün Cizre'de yaşanan katliam ile Dersim'de yapılan katliamdan ne farkı var? Zilan'da da tarihten  ve topraklarından silmeye çalışmışlardır. Bugün de Cizre'de bir halkı yeryüzünden kendi topraklarından silmeye çalışıyorlar. Tarih boyunca bu katliamcı zihniyetin karşısında yılmadık, durmadık. Zilan'da bitiremediler; bugün de Cizre'de halkın iradesini asla silemeyecekler. Bizler kazandığımız mevzileri daha da ilerleteceğiz" diye belirtti.

Konuşmaların ardından MKM sanatçılarından Nurcan Değirmenci ve Kevser Colemêrg müzik dinletisi sundu.