Kadınların Birleşik Devrim Hareketi’nin (KBDH) kuruluş yıl dönümü dolayısıyla bir açıklama yapan KBDH sözcüsü Hêvî Sarya, Türkiye ve Kurdistan’da erkek egemenliği ve faşizme karşı verilen mücadelenin zafer kazanacağını belirterek, “Mutlaka kazanacağız. Kadın devrimimiz ve sosyalizm mücadelemiz mutlaka zaferle taçlanacaktır. Ya zafer, ya zafer!” dedi.
“8 Mart 2024. Tarihin tam da böyle bir zamanında Kadınların Birleşik Devrim Hareketi olarak 6 yılı geride bırakmış bulunmaktayız. 7. kuruluş yıl dönümümüzü kutluyoruz. Kadın Özgürlük Mücadelemizin, kadın devrimimizin coşkuyla yürüyüşünü sürdürdüğü bu tarihsel momentte KBDH'ı aslında mücadelenin önemli bir mevzisi olarak, kadınların politik askeri bir örgütü olarak bu bayrağı dalgalandırmanın kıvancı içerisindeyiz. 8 Mart tarihi aynı zamanda KBDH'mızın bileşen örgütü olan MLKP/Komünist Kadın Örgütü'nün de yıl dönümü. 9 yılını geride bırakan Komünist Kadın Örgütü'nü de burada sevgiyle, saygıyla kutlamak istiyoruz” diyerek konuşmasına başlayan Hêvî Sarya, Dünya genelinde 3. Dünya Savaşının alametlerinin seslerinin duyulmaya başladığı bir aşamada KBDH olarak önemli bir rol üstlenmiş olduklarını belirtti.
YÜKSEK POLİTİK MÜCADELE BEDELLER GEREKTİRİYOR
Kadınların Birleşik Devrim Hareketi'nin, devrimin nesnel ve öznel koşullarının geliştiği, çelişkilerin katlanarak ilerlediği bir aşamada, kadın devrimciler olarak çok önemli bir direniş mevzisini tuttuklarını belirten Hêvî Sarya, “Ve bunun bedellerini ödeye ödeye ve tam da bu uğurda nice öncü kadın savaşçımızı, öncü kadın örgütlü devrimci kadın arkadaşımızı da şehit vererek ilerlemekteyiz. Yaralılar vererek ilerlemekteyiz. Yüksek bir politik mücadelenin bedeller gerektirdiğinin farkındayız. Dolayısıyla da KBDH gerillaları, KBDH'lı, örgütlü devrimci kadınlar bu bedelleri göğüsleyerek bugün siyasal mücadeleyi yükseltmektedir. Kadınlar olarak aynı zamanda birleşik mücadelenin de mayası olduğumuzun farkındayız. Çünkü bugün gerek kapitalizm, gerek erkek egemenliği tam da pozisyonu itibariyle grupçuluğun, iktidarcılığın, mülkiyetçiliğin temsiliyetini taşımaktadır. Ezilen cins ise tam da bunun karşısında duran yani komünalizmi, yoldaşlığı, dayanışmayı, paylaşmayı ve aynı zamanda birlikte bedel ödemeyi, birlikte üretmeyi, birlikte inşa etmeyi temsil ediyor. Dolayısıyla da KBDH olarak biz aynı zamanda grupçuluğa, mülkiyetçiliğe, iktidarcılığa karşı da bir savaşım vermek gerektiği bilincindeyiz. Dolayısıyla da birleşik mücadelenin mayası olarak KBDH var oldukça bu mücadeleyi yükseltebilir. Dolayısıyla da kadınların birleşik mücadelesini geliştirmek, kapitalizm ve erkek egemenliğinin tüm bölücü, hegemonyacı kuşatmasına karşı direnişi geliştirmek de bizim sorumluluğumuzdur” dedi.
FAŞİZME KARŞI MÜCADELEMİZ ZAFER KAZANACAKTIR
KBDH’nın gerek erkek egemenliğine karşı mücadele bakımından, gerek kapitalizme, sermayenin egemenliğine karşı mücadele bakımından, gerek faşizme ve sömürgeciliğe karşı mücadele bakımından önemli bir yer tuttuğunu ifade eden Hêvî Sarya, “KBDH bugün Türkiye ve Kürdistan coğrafyası açısından cins mücadelesinde, faşizme ve sömürgeciliğe karşı mücadelede ayırt edici bir yerde durmaktadır. Kadınların tam da bu temel de aynı zamanda yeni bir düzlemde birleşmesi anlamına da gelmiştir. KBDH dünyada birden çok bu kadar farklı programatik görüşe, stratejiye sahip olan kadın örgütlerinin birleşmesi bakımından da ilkleri temsil ediyor. Dolayısıyla da sadece Türkiye ve Kurdistan'daki rolü itibarıyla değil Ortadoğu'daki ve dünyadaki rolü itibarıyla da mütevazi bir adım olarak nitelendirmiştik dün ve bugün de bu mütevazi adımı ilerletmeye devam ediyoruz. Kadınların Birleşik Devrim Hareketi olarak, kuruluş evrelerinde emeğiyle, yüreğiyle, aklıyla dün yanımızda olan ama bugün ölümsüzler kervanına katılan sevgili Delal Amed'i, sevgili Nûdem arkadaşımızı, sevgili Aynur Ada'yı, sevgili Ceren Güneş'i de buradan özel olarak anmak istiyoruz. Ve yine burada adını sayamadığımız devrimci, sosyalist, komünist, yurtsever sevgili kadın yoldaşlarımızı, yıldızlaşarak ve bizim kutup yıldızımız rolünü üstlenen ölümsüz kadın yol arkadaşlarımızı buradan sevgi, saygı ve yüksek bağlılıkla anmak isteriz. Tam da bu aşamada son olarak şunu ifade ediyoruz; Türkiye ve Kurdistan topraklarında erkek egemenliğine, sermayenin egemenliğine, faşizme karşı mücadelemiz mutlaka zafer kazanacaktır. Faşizme ve erkek egemenliğine karşı tüm kadınları isyanı büyütmeye ve kadın devrimine yürümeye çağırıyoruz. Mutlaka kazanacağız. Kadın devrimimiz ve sosyalizm mücadelemiz mutlaka zaferle taçlanacaktır. Ya zafer, ya zafer!” dedi.