Kevana Zêrîn, Delîla Meyaser’i andı
Kevana Zêrîn Koordinasyonu, militanlığı ve devrimci sanatçılığı harmanlayan Delîla Meyaser’i şehadetinin 17’inci yıl dönümünde andı.
Kevana Zêrîn Koordinasyonu, militanlığı ve devrimci sanatçılığı harmanlayan Delîla Meyaser’i şehadetinin 17’inci yıl dönümünde andı.
Kevana Zêrîn Kadın Kültür Hareketi’nin Koordinasyonu, 24 Ağustos 2007’de şehadete ulaşan devrimci sanatçı gerilla Delîla Meyaser’i (Şenay Göçer) yaptığı açıklama ile andı.
Şehit Delîla’nın sanatını ve savaşını birlikte icra ettiğine değinilen açıklamada; “Delîla Meyaser yoldaşın şehadetinin 17. yıl dönümünde sanatını ve savaşını birlikte icra eden şehit Mizgîn, Viyan Peyman, Jînda Hewlêr, Berçem Efrîn, şehit Ronahî ve Arjîn yoldaşlar şahsında özgürlük uğruna yaşamını feda eden tüm yoldaşlarımızı saygı ve minnetle anıyoruz.
Anaerkil kültürü direniş kültürü ile birleştiren kadın sanatçılar, özgür ve eşit bir yaşamın tohumlarını ekti, kültürel kadın devriminin öncüleri oldular. Kadın sanatçılar şehadetleriyle, arayışlarıyla hakikate ulaşarak bize gerçek sanatın yolunu gösterdi. Sanatı topluma saldırmanın bir aracı olarak kullanan, toplumu ele geçirip popülist ve bencil bir kültüre teşvik etmek isteyen kapitalist moderniteye karşı bir duruş sergilediler. Sanatı, özgür kadının duygu ve düşünceleriyle birleştirerek yaşamı yeniden yarattılar. Sanatçılar toplumun kutsallarıdır. Gerçek sanatçı, yaşamını eserleriyle, şarkılarıyla birleştirebilendir. Görebileceğimiz en somut örnek ise dağlara olan aşkını sanatıyla birleştirmeyi başarmış, şarkılarıyla tüm sınırları aşıp her yere ulaşabilen sanatçı ve devrimci hevala Delîla’dır.
1999 yılında Rêber Apo’nun uluslararası bir komplo sonucu esir alınması hevala Delîla’yı çok etkiledi. Heval Delîla, ilk önce evinde açlık grevine giriyor, fakat bunun tek başına yeterli olmadığını görüyor. Bu temelde karar vererek Kurdistan dağlarına çıkıyor. Delîla yoldaş, böylesine vahşi ve soykırımcı bir düşmana ancak örgütlenerek ve mücadeleyi büyüterek karşılık verebileceğinin bilincindeydi. Heval Delîla, kısa sürede tüm özgürlük savaşçılarının gönlünde yerini alacaktı. Sesiyle tüm duygularını, temiz ve berrak ruhunu dile getirebiliyordu” denildi.
SESİ DAĞLARIN DORUKLARINDA YANKILANIYORDU
Şehit Delîla’nın sesinin çok etkili olduğuna vurgu yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Heval Delîla’nın sesi çöl topraklarına yağan bahar yağmuru gibiydi, sesi özgür yaşama damgasını vuran bir tablo gibiydi. Heval Delîla’nın sesi hala Kurdistan dağlarında yankılanıyor. Sesinde dağların sevgisi, aşkı ve coşkusu vardı. Sesi dağların doruklarında yankılanıyordu, nehirler ve pınarlarla birlikte akıyordu. Heval Delîla, özgürlük aşkını şarkılarıyla dile getirdi. “Benim meskenim dağlardır” şarkısıyla Kürt halkının ve özellikle Kürt gençlerinin kendileri için esas almaları gereken yolu, yani dağların yolunu gösterdi. Çünkü Kurdistan dağları tarihimiz boyunca bize mesken oldu. Bu durum bugün de geçerlidir. Dağlarımız kalkanlarımızdır, bizi koruyor. “Can Welat” şarkısı ile en derin yurtseverlik duygularını ve bu kutsal topraklara olan sevgisini dile getirmiştir.
“Sê Jinên Azad” ve “Zîlan” şarkısıyla, militan kadın duruşunu ve Özgür Kadın Hareketi’nin öncülerinin halk ve gerilla üzerindeki etkisini anlatıyor. “Dil dixwaze here cengê” şarkısıyla özgürlük için savaşmak gerektiğini dile getiriyor. Heval Delîla, bunun için büyük bir ısrarla Kurdistan'ın tüm dağlarını, özellikle savaşın zorlu koşullarda yaşandığı bölgeleri görmek istiyor. Heval Delîla ısrarlı talebi sonucu bir grup yoldaşıyla birlikte Xerzan bölgesine doğru yola çıktı. Fakat gideceği yere ulaşamadan Botan-Kêla Memê’de işgalci Türk ordusuyla çatışmaya girdi. Çatışma sonucu 24 Ağustos 2007 tarihinde 11 yoldaşıyla birlikte ölümsüzler kervanına katıldı.
Ağustos ayının Kürt halkının tarihinde ayrı bir önemi var, diriliş bayramının olduğu aydır. 40 yıl önce 15 Ağustos’ta Dihê’de (Eruh) ilk kurşun atıldı. Bu ilk kurşun, toplumun üzerine dökülen betonları paramparça etti, komutan Egîd özgürlük halayını başlattı, bu halay da büyüyerek milyonlara ulaştı.
Fakat faşist Türk devleti ve soykırımcı AKP-MHP iktidarı Kürt soykırımında ısrar ediyor. En son özgürlük halayı çekenleri tutuklama, Kürt halkının düğünlerine saldırma noktasına vardılar. 15 Ağustos'ta derin uykusundan uyanan ve çelik gibi bir iradeye sahip olan Kürt halkını, hiçbir saldırı kimliğinden ve kültüründen koparamayacaktır. Devrimci halk savaşı temelinde, Kurdistan dağlarında eşi benzeri olmayan bir mücadele veren, kahramanlık destanları yazan gerillalar, Delîla yoldaşın stranlarıyla özgürlük halayına duracak ve Rêber Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlayacaktır.
Kevana Zêrîn Kadın Kültür Hareketi olarak, şehit sanatçı yoldaşlarımızın yarattığı kültürü yayma ve bu temelde mücadele etme sözünü yineliyoruz.”