PAJK Koordinasyonu, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın doğum günü olan 4 nisan vesilesiyle bir açıklama yaptı. PAJK, “Önderliğimizin 70. doğum gününe Önderlik adına gelişen büyük bir direniş hamlesi ile giriyoruz. Önderliğimizin doğum günü Kürdistan halkları ve kadınlar için yeni doğuş ve özgürleşme günüdür. Kendini sürekli yeniden yaratan bir Önderliğin militanları olarak biz doğuşa, varlığa ve yaşama büyük anlam biçerek bu günü tüm kadınların ve halkların doğuş günü olarak herkese kutluyoruz” dedi.
“Bir önderin doğum günü bir halkın doğum günüyse, kadınların doğuşuysa direniş ve mücadeleyle karşılama en anlamlı cevaptır” denilen açıklamada, “Leyla Güven’in Önderliğin tecrit koşulları karşısında özeleştiri ile başlattığı direniş büyük bir anlam taşımaktadır. Önderlik üzerindeki tecridi kırma hamlesi büyük bir direniş hamlesi olarak sürmektedir. Önderliğimiz üzerindeki tecridi kabul etmeyerek bu süreçte eylem yapan şehitlerimiz Uğur Şakar, Zülküf Gezen, Ayten Beçet, Zehra Sağlam, Medya Çınar ve Yonca Akici ile Sıraç Yüksek yoldaşlarımızı bir kez daha saygı ve minnetle anıyoruz. Anılarına Önderliğimizin özgürlüğünü yaratarak sahip çıkacağımızı belirtiyoruz. Daha önce de açıkladığımız gibi zindandaki yoldaşlarımızın bu tarz fedai eylem yapmamaları gerektiğini bir kez daha yineliyoruz. Halkımızı ve tüm demokrat kesimleri zindanlarda yükselen bu eylemleri ve direnişi sahiplenmeye, Önderliğimizin özgürlüğü için mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz” diye belirtildi.
PAJK açıklamasında şu hususlara dikkat çekildi:
“Önderlik yönümüzü döndüğümüz özgürlük kıblemizdir. Özgür düşünce, özgür irade, özgür insandır. Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi olarak gelişimimizi ve başarılarımızı Önderliğimize borçluyuz. Özgürlük yolumuzu güzelleştiren ve umudumuzu canlandıran Önderliğimiz için mücadele ve savaşmak en temel görevimiz ve varlık gerekçemizdir. Önderlik özgür olmadan, halkımızın, bizlerin özgürlüğü mümkün değildir. Önderliğin esareti Kürt halkının esaret altına alınması, Önderlik üzerindeki tecrit tüm halkımıza dönük bir tecrittir. Kadın özgürlüğünün yaratıcısı ve kadınların en büyük yoldaşı olan Önderliğimiz özgür olmadan biz kadınların değil rahat yaşamak, rahat nefes almamız bile mümkün değildir.
Biliyoruz ki tecrit sadece son sürece ait bir uygulama değildir. İmralı sürecinin başlangıcından beri bir tecrit ve Önderliğe özgü özel bir esaret sistemi söz konusudur. Son yıllarda ise bu esaret ve tecrit derinleştirilerek sürdürülmektedir. Faşist rejim Önderliğimiz ile aramıza sınırlar koyarak, tecridi derinleştirerek bağlarımızı koparmaya çalışmaktadır. Önderliğin düşüncelerinin halka ve bizlere ulaşmasını engellemek için her şeyi yapmaktadır. Ancak buna karşı Önderliğimiz İmralı’da direniyor, Kürt halkı direniyor, gerilla dağlarda direniyor. Bu direnişi kimse kıramayacak ve Önderliğimizin özgürleşmesini faşist rejim engelleyemeyecektir.
Halkımız ve örgütümüz topyekun bir seferberlik halinde Önderliğin özgürlüğünü sağlama ve tecridi kaldırma temelinde bir sürece girmiştir. Önderliğimiz adına direnişimiz topyekun bir halkın, kadınların, gençlerin direnişidir. Kürt kadınları öncülüğünde başlayan açlık grevleri Önderliğin esaret koşullarına alışmadığımız, bu biçimde yaşamayacağımız ve Önderlik üzerindeki tecrit kalkana, Önderlik özgürleşene kadar mücadeleyi keskinleştirerek yürüteceğimizin ifadesidir. İmralı sisteminin tümden tasfiye edilmesi, bu faşizmin ortadan kaldırılarak özgürlüğün yaratılması temel amacımızdır.
Önderliğimizin özgürlüğü yaratan çabaları ve özgürlüğe vesile olan doğuşu hepimizin doğuşudur. En çok da kadınların doğuşu ve yaratılmasıdır. Bu vesile ile tüm kadınların ve Kürt halkının doğuş günü olan 4 Nisan’ı anlamına uygun şekilde yeniden doğuş ve özgürlük günü olarak Önderliğimize ve tüm insanlığa kutluyoruz.
Özgürlüğü yürekten isteyen ve uğruna mücadele edenler, Önderlikle buluşmayı yaratacak ve mutlaka özgürlüğü yakalayacaktır.”