PAJK Koordinasyonu: İradenin zaferi gösterildi
PAJK: Zindanlarda ve dışarda altı aydır bedenlerini siper ederek tecride asla geçit verilmeyeceğini ortaya koyan yoldaşlarımız, iradenin zaferini göstermişlerdir.
PAJK: Zindanlarda ve dışarda altı aydır bedenlerini siper ederek tecride asla geçit verilmeyeceğini ortaya koyan yoldaşlarımız, iradenin zaferini göstermişlerdir.
Öcalan’a yönelik uygulanan tecridin kırılması amacıyla düzenlenen açlık grevi ve ölüm orucu direnişlerinin zafer ardından sonlandırılmasına ilişkin yazılı bir açıklama yapan PAJK Koordinasyonu, “Direniş kararıyla tarihi bir süreci başlatan ve sonuna kadar öncülük eden DTK Eşbaşkanı Leyla Güven başta olmak üzere direnişe katılan tüm devrimci, siyasi tutsakları sevgiyle, saygıyla selamlıyor, direnişin onurunu paylaşıyoruz” dedi.
PAJK Koordinasyonu açıklamasında şunları belirtti: “Tecrite karşı tarihi direnişte fedai çıkış yaparak şehit düşen Ümit Acar- (15 Şubat 2019-Almanya), Yonca Akıcı (9 Mart 2019- Şakran Kadın Kapalı Cezaevi), Zülküf Gezen (17 Mart 2019- Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi), Uğur Şakar (22 Mart 2019 -Almanya), Ayten Beçet ( 23 Mart 2019- Gebze Kadın Kapalı Cezaevi), Zehra Sağlam ( 24 Mart 2019- Oltu T Tipi Kapalı Cezaevi), Medya Çınar (25 Mart 2019- Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi), Siraç Yüksek (2 Nisan 2019- Osmaniye 2 No'lu T Tipi Kapalı Cezaevi) ve Mahsum Pamay (5 Nisan 2019- Elazığ 1 No'lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi) yoldaşlarımız şahsında devrim şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz. Önderliği canları pahasına savunarak direnişi zirveye taşımışlardır. Önderliğe bağlılığın timsali olmuşlardır. Başarının yolunu aydınlatan şehitlerimizin çizgisinde kararlaşma iddiasıyla mücadele sözümüzü yineliyoruz.
Öncelikle direniş kararıyla tarihi bir süreci başlatan ve sonuna kadar öncülük eden DTK Eşbaşkanı Leyla Güven başta olmak üzere direnişe katılan tüm devrimci, siyasi tutsakları sevgiyle, saygıyla selamlıyor, direnişin onurunu paylaşıyoruz. Bir kez daha Leyla Güven şahsında kadının başarıyı belirleyen toplumsal öncü bir güç olduğu açığa çıkmıştır.
Yapılan onur kırıcı, pervasız saldırılara rağmen cezaevleri önünü hiç terk etmeyen beyaz tülbentli analarımız, toplumun ayağa kalkmış vicdanı ve sesi olmuşlardır. Analarımızı, direnişlerinden dolayı selamlıyor, kutluyor, coşkularını paylaşıyoruz. Beyaz tülbentli analarımız, faşizmin karanlığına inat, açan beyaz gül olmayı başararak, özgürlük tarihimizde şimdiden yer edinmişlerdir. Analığın soy değerlerini direnerek savunan bu yüce duruş, eşit-özgür demokratik toplumsal yaşamda ısrardır. Analık emeğine layık çıkarak, analığın kutsal hakkını çiğnetmeme sözümüzün her daim sahibi olacağız. Analarımıza yapılan hakareti asla unutmayarak mücadelemizin her anında hesap sormayı bileceğiz.
Zindanlarda ve dışarda altı aydır bedenlerini siper ederek tecride asla geçit verilmeyeceğini ortaya koyan yoldaşlarımız, iradenin zaferini göstermişlerdir. Faşizm koşullarında sürdürülen tarihi direniş, başarıya ulaşmıştır. ‘Önderliksiz yaşam asla’ diyen bu tutum, Kürt kadınlarının ve toplumun tutumudur. Eylemciler, özgürlük tarihini direnenlerin yazdığını ve kazandığını bir kez daha ortaya koymuşlardır. Tarihi direnişle, Önderliğimiz şahsında Kürt halkına uygulanan uluslar arası komplocu siyasete müdahale edilmiştir. Faşist AKP iktidarının Kürdistan halkını zor ve şiddete dayalı teslim alma, Türkiye demokrasi güçlerini tehdit, komplo ve baskıyla sindirme politikasına karşı özgür iradeyi ve demokrasiyi savunmuşlardır. Bu görkemli direniş, AKP iktidarında kırılma yaratarak demokrasi ve özgürlük mücadelesinin önünü açmış, azim ve ruh yaratmıştır. Faşizme karşı mücadeleyi yeni bir evreye taşıyarak direniş cephesini genişletmiş, ortak mücadele anlayışını güçlendirerek toplumda umut ve beklentileri yükseltmiştir.
Başta sağlık örgütleri olmak üzere demokratik siyasi kurumların, eylemcilerin sağlık ve tedavi süreçlerinde ihmalkarlığın yaşanmaması için gerekli duyarlılığı gösterip takip edeceklerine inanıyor ve görevlerini yapmaya çağırıyoruz.
Eylemciler, Rêber Apo’yu sahiplenmede üzerine düşen sorumluluğu fazlasıyla yerine getirmiş, direniş bayrağını topluma devretmişlerdir. Zindan direnişçileri sözlerini eylemle söylediler. Şimdi sıra, kadınların, gençlerin özgürlük ve demokratik değişim için ayağa kalkma ve geleceğini inşa etmesindedir. Kürdistan Kadın Özgürlük Hareketi olarak, yaşam gerekçemiz olan Rêber Apo’nun İmralı tecrit koşulları tamamen ortadan kaldırılıncaya ve özgürleşinceye kadar tüm eylemlerimizi, Önderlik merkezli kesintisiz sürdürerek toplumsal direnişi öreceğiz. Faşist AKP iktidar yenilinceye kadar her yer mücadele alanıdır. Biliyoruz ki, Önder Apo özgürleşmeden hiçbir sorun gerçek manada çözüme kavuşmayacaktır. Tekçi, milliyetçi, cinsiyetçi, faşist Türk devlet rejimi demokratikleşmeden tecrit kalıcı olarak ortadan kalkmayacaktır.
Türkiye’de her kadın, cinsiyetçi politika ve kültürün şiddetine maruz kalmakta, siyaset ve hukuk kurumları başta olmak üzere yaşamın tüm alanları tecrit ve AKP faşizminin tehdit ve baskısı altındadır. Diktatör Erdoğan iktidarının aşılıp demokrasi ve özgürlüğe geçiş zamanıdır. Faşist erkek iktidar yapılarla daha güçlü hesaplaşma ve kadın özgürlük mücadelesini yükseltme dönemidir. Cinsiyetçi, milliyetçi, faşist, militarist ve gaspçı siyasete daha etkili müdahale etme zamanıdır. Kadınları faşizme karşı birleşmeye, mücadeleyi radikalleştirmeye yeni bir Türkiye gerçeği yaratmaya çağırıyoruz.”