PAJK Koordinasyonu, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kırılması için fedai eylem yapanlara ilişkin yazılı açıklama yaptı. PAJK, “Dönüşümsüz açlık grevi eylemcileri insan iradesinin sınırsızlığının ifadesi olmuştur. Cezaevlerinden, dışardan yükselen bu ses ve duruş, artık bir eylem olmaktan çıkmış, tarihi direniş çizgisinin insan bedeninde yeniden dirilmesinin adı olmuştur. Geldiğimiz aşamada, AKP faşist iktidarı, özel savaş medyası ölüm sessizliğini muhafaza ederek, ölümlere seyirci kalmakta, bunu siyasi konsept olarak sürdürmektedir. Bu ölüm sessizliğinin yıkılması için fedai eylem yapan Zülküf Gezen, Uğur Şakar ve Ayten Beçet yoldaşlarımızı saygı ve minnetle anıyoruz. Ayten Beçet yoldaşın ve Uğur Şakar’ın ailelerine, Kürdistan halkına başsağlığı diliyoruz. Onlar, direnişle dirilişin kopmaz bağının, zulme karşı keskin iradenin adıdır” dedi.
PAJK açıklamasında şu hususlara dikkat çekildi:
HER YERDE EYLEME GEÇME ÇAĞRISIDIR
Leyla Güven, Nasır Yağız yoldaşla sembolleşen ve bugün tüm cezaevlerine, Kürdistan ve yurtdışına yayılan tecride karşı başlatılan eylem etrafında, kadınlar ve gençler olarak kenetlenerek, toplumsal özgürlük duruşuna dönüştürmek herkesin, hepimizin vicdan, ahlak, siyasi borcudur. Gebze Cezaevinde fedai eylem yapan PAJK’lı tutsak Ayten Beçet yoldaşın eylemi genç kadınlara, tüm kadınlara ve halkımıza her yerde eyleme geçme çağrısıdır. Eylemden korkan Erdoğan devleti, Ayten Becet yoldaşımızın naaşını kaçırmıştır. Faşist diktatör Erdoğan devletinin tüm şiddetine karşı şehitlerimize karşı görevlerimizi kitlesel sahiplenerek yerine getirmede tüm halkımız tam bir kararlılık sahibidir. AKP faşist iktidarı ve Almanya başta olmak üzere Avrupa devletlerinin bu süreci siyasi çıkarlarına kurban etme politikalarını boşa çıkaracak tek güç halkın kendisidir.
Direniş abideleri olan şehitlerimizi yaşamak ve yaşatmanın yolu bu eylemin başarıya ulaşmasını sağlamaktır. Yüce şehitlerimiz ve hala eylemi sürdüren olan onlarca yoldaşımız, eylemlerinin zaferini daha şimdiden gösterdikleri iradeleriyle kendi şahsında başarmışlardır.
Böylesine büyük bedel vermeyi göze alan yoldaşlarımızın amacı Önderliğimiz üzerindeki tecridin ortadan kalkması, doğal olan evrensel ve hukuksal haklarına sahip olmasını sağlamaktır. Bu eylemin amacına ulaşması öncelikle dışardaki herkese düşmektedir. Eylemciler sözlerini, duruşlarıyla, kararlılıklarıyla göstermişlerdir. Artık, eylem hakkında sözümüz eylemleri kitlesel olarak her yerde büyütmek olmalıdır. Bu tarihi eylemin sahipleri olan şehitlerimiz, Kürdistan’ın her yerinde, yurt dışında eylemi sahiplenmenin yeni bir aşamaya kavuşturulmasını emretmektedir.
DİRENİŞİ BAŞARIYA GÖTÜRECEĞİZ
8 Mart’ta, Newroz’da alanlara akan halkın, bu sürece daha etkili müdahale etme görevi vardır. Tüm direniş alanlarında kritik sınırını aşan süresiz-dönüşümsüz açlık grevi, direnişçiler için hayati risk taşıdığı ortadadır. Bu nedenle her yerde tüm kadınların, gençlerin öncülüğünde ‘YAŞAMA SAHİP ÇIKALIM TECRİDİ KIRALIM’ şiarıyla eylemleri yeni bir hamleyle yükseltmeye çağırıyoruz. Eylemcilerin yaşamlarına sahip çıkmak, Önderliğimiz üzerindeki tecridin son bulmasını sağlamakla mümkün olacaktır. Bu insani, ahlaki, vicdani ve siyasi sorumluluğumuzdur.
Tekrardan Leyla Güven, Nasır Yağız, Fadile Tok, zindanlardaki tüm PAJK-PKK’li tutsakları, Almanya, Strasburg, Hollanda, İngiltere, Galler, Kanada, Avusturya’daki tüm direnişçileri saygıyla selamlıyoruz, direnişi başarıya götürme sözümüzü veriyoruz.”