Montreuil Kadın Evi’nde düzenlenen seminerde Mylenie Souloy’un “La Revolutionnaire / Les Femmes (Devrimci Kadınlar) belgeseli gösterildi.

Etkinlikte ayrıca konuklara Leyla Güven’in öncülüğünde süren tecride karşı açılık grevleri hakkında bilgi verildi, Rojava devrimi ve kadın öncülüğü üzerine yöneltilen sorular yanıtlandı.

TJK-F Sözcüsü Şengül Karaca ile TJK-F Dış İlişkiler Sorumlusu Hazal Karakuş tarafından verilen seminerde, Montreuil Belediye Başkan Yardımcısı Halima Menhoudj hazır bulundu ve bir konuşma yaptı.

Montreuil Kadın Evi adına, etkinliğin amacının anlatıldığı bir konuşmayla başlayan seminere, erkeklerin de sorularıyla katılımı dikkat çekti.

Farklı kadın kurumlarının da katıldığı seminerde Rojava devriminde kadının rolünü anlatan Karakuş, “Demokratik Konfederalizm” projesi ve eğitimleri, özgür “kimlik nasıl oluşturulur”, “Jineoloji”, “Rojava’daki kadın evlerinin amaçları ve oluşumu” ve “Rojava Toplumsal Sözleşmesi” konularında bilgi verdi.

“Kadınlar birleştiği ölçüde kadınların özgürlüğü oluşturulur” diyen Karakuş, “Kimlikleri farklı olsa da, farklı ideolojik görüşlere (Marksist, sosyalist, anarşist) sahip olsalar da, biz hepimiz kadınız. Ve biz kadınlar birlik olduğumuz koşulda ancak kadın devrimi gerçekleştirilebilir” şeklinde konuştu.

Karakuş, “Rojava Devrimi, işte tam da buna bir örnektir. Kimi noktalarda kimliklerimiz farklı olsa da, kadın kimliğimizle, kadınların birliğinin oluşması gerekiyor. Evrensel boyutta, ‘birlik’ olarak hareket etmemiz, birlikte mücadele etmemiz gerekir” diye ekledi.

Seminer, ilginin yoğun olması nedeniyle kendisine ayrılan süreyi iki saat aştı.

Bu etkinlik, 15 Mart tarihinde Montreuil Kadın Evi’nin “Rojava Devrimi ve kadınları” anlatan fotoğraf sergisinin devamı olarak düzenlendi. TJK-F sergiyi izlemeye gelenlere Rojava ve kadınlarını anlatmıştı.