Rojava ve Kuzey Kürdistanlı kadınlar aynı ruhla 8 Mart’ı karşılayacak

Kongre-Star sözcü yardımcılarından Valide Botî, bu yılki 8 Mart eylem ve etkinliklerini “Kadın Önder Apo ve özgürlüğü için direnişte” sloganıyla yapacaklarını söyledi.

Botî, Rojavalı kadınlar olarak Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tecridini kadınların tecridi, özgürlüğünü de kadınların özgürlüğü olarak ele aldıklarını belirterek 8 Mart eylem ve etkinliklerini “Kadın Önder Apo ve özgürlüğü için direnişte” sloganıyla yapacaklarını söyledi.

Kongre-Star sözcü yardımcılarından Valide Botî bu Rojavalı kadınların bu yılki 8 Mart eylemlerinin anlam, amaç ve mesajlarını ajansımıza değerlendirdi

‘8 MART’I 2016 MÜCADELE YILININ RUHUNA UYGUN KARŞILAYACAĞIZ’

Valide Botî başta Kürt kadınları olmak üzere 8 Mart’ın tüm kadınlar açsından mücadeleyle sembolleşmiş bir gün olduğuna dikkat çekerek Kürt kadınları ve Kürt toplumu olarak 2016 yılı 8 Martı’nı da direnişle karşıladıklarını belirtti. Rojavalı kadınlar olarak son üç 8 Mart’ı da büyük direnişle karşıladıklarını dile getiren Botî sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yıl ki 8 Mart etkinliklerini 2016 yılının ve sürecin gereklerine uygun bir şekilde geliştirmeye çalışıyoruz. Çünkü 2016 yılı Kürt halkı ve bölge halkları açısından yeni dengelerin şekillenmesi için amansız bir mücadelenin yürütüldüğü bir yıl. Bu anlamda Kürt halkı ve kadınları açısından da çok önemli. Rojava devrimi halen saldırılar karşısında direnişini ve kurumlaşmasını geliştirerek sürüyor. Kuzey Kürdistan’da özyönetim direnişi AKP çetelerinin amansız saldırıları karşısında büyük bedellerle gelişiyor. Hem Rojava’daki demokratik özerk yönetime hem de Kuzey Kürdistan halkının öz yönetim ilanlarına karşı büyük saldırılar geliştiriliyor. Bu saldırılar Kuzey Kürdistan’da özel harekâtçılar, asker ve polisler; Rojava’da ise DAİŞ, El-Nusra Cephesi, Ehrar El-Şam vb. çete örgütler eliyle gerçekleştiriliyor. Fakat her iki parçadaki saldırının da yönetim merkezi Erdoğan ve AKP’dir. Bu saldırılar bizzat saraydan koordine ediliyor. Erdoğan, Kuzey Kürdistan’da Kürt halkının öz yönetim direnişini vahşi saldırılarla bastırmaya çalışırken Rojava’ya da sürekli çeteleri gönderiyor. Cizre’de bodrumlarda 200’den fazla insanımızı kadınıyla, çocuğuyla, genciyle yakarak katlettiler. Türkiye’nin kendi sınırından gönderdiği çeteler Girê Spî’de katliam gerçekleştirdiler. Cizre katliamı ve Girê Spi katliamı arasında hiçbir fark yoktur. İkisinin de planlayıcısı aynıdır yani Kürt, kadın ve toplum düşmanı AKP’dir. Bu anlamda biz Kürt kadınları ve toplumu olarak 2016 yılını da büyük bir mücadeleyle geçireceğiz. Bu anlamda bizim için hem sistemimizi geliştirme hem de her anlamda savunma ve dünya kadınlarına tanıtma yılı olacak. 8 Mart da bundaki kararlılığımız meydanlarda ortaya koyacağımız sembolik bir gün.”

‘ÖNDER APO’NUN ÖZGÜRLÜĞÜ 8 MART’TA DA TEMEL GÜNDEMİMİZ’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tecrit koşulları daha da ağırlaştırılmış durumda olduğuna dikkat çeken Botî, “Biz de Rojavalı kadınlar olarak bu duruma sessiz ve tepkisiz kalamayız. Kürdistan’ın neresinden olursak olalım kadınlar olarak bizi kendi gerçeğimizle tanıştıran Önder Apo’nun felsefesi ve bu konudaki çalışmalarıdır. Rojava devrimi de Kürt halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın felsefesiyle gelişti ilerledi. Felsefesine uygun bir biçimde kadınlar bu devrimin öncülüğünü yaptı ve kendi kurumlaşmalarını ve sistemlerini de oluşturdular. Bu gün önderimiz tecrit altında. Kürt Halk Önderi’nin tecrit altında olması tüm Kürtlerin, Rojava’nın, kadınlarında tecrit altında olmasıdır. Yine Önderliğimizle yoldaşlığımızın tecride alınmasıdır. Bu doğrultuda biz bu tecridi asla kabul etmiyoruz. Sayın Öcalan’ın tecridini kadınların tecridi, özgürlüğünü de kadınların özgürlüğü olarak ele alıyoruz. Bu doğrultuda “ Kadın Önder Apo ve özgürlüğü için direnişte” sloganıyla 1 Mart’tan 8 Mart’a kadar süren eylemlilik ve etkinlik dizisi planladık” dedi.

‘KUZEY KÜRDİSTAN DİRENİŞ RUHU İLE MÜCADELE YÜKSELTİLECEK’

Kongre-Star sözcü yardımcılarından Valide Botî, 8 Mart etkinlik ve eylemlerinde ikinci temel şiarlarının “Kuzey Kürdistan direniş ruhuyla kadın mücadelesi yükseltilecek” sloganı olduğunu belirtti.

Botî şunları söyledi: “Başta da belirttiğim gibi Kuzey Kürdistan ve Rojava direnişleri birbirine çok bağlı. Kaderleri ortak. İkisinin öncülüğünü de kadınlar yürütüyor. Nasıl ki Rojava’da YPJ yürüttüğü mücadeleyle dünya çapında sembolleşti bu gün YPS-Jin’de öyle sembolleşiyor. Çünkü gerçekten de insanlık, kadın ve halk düşmanlarına karşı ellerindeki kıt imkânlarla kahramanlık destanları yazıyorlar. Biz Rojavalı kadınlar olarak bu 8 Mart’ta ve sonrasındaki tüm günlerde Kuzey Kürdistan direnişine destek sunacağız. Bizden kimse Cizre’de, Silopi’de, Sur’da geliştirilen vahşete karşı kör, sağır ve dilsiz tutumunu takınmamızı beklemesin. Gözümüz, kulağımız, yüreğimiz onlarla olacak. Kuzey direnişine destek olmak için Rojava’daki mücadelemizi daha da geliştireceğiz. Kurumlaşmamızı, sistemimizi ve savunma güçlerimizi daha da geliştireceğiz. Zaten bu anlamda geçtiğimiz hafta Yekitiya-Star 6. Kongresini gerçekleştirdik ve kongreleştik. Mücadeleyi, sistemi geliştirmek, demokratik özerk yönetimi savunmak ve demokratik federal Suriye’nin öncülüğünü yapmak üzere önemli kararlar aldık. Buda tüm Rojavalı ve Suriyeli kadınlara 8 Mart armağanıdır. Bu ruh ve kararlılıkla AKP’yi Rojava’da ve Suriye’de bütünen sonuçsuz bırakacağız. Bu anlamda 8 Mart’ı da bu kararlılıkla karşılıyoruz.”

‘ŞEHİTLERİMİZE LAYIK OLACAĞIZ’

Rojava devriminin kadın öncülüğünde, kadın rengiyle ve büyük bedeller vererek sürdüğünü kaydeden Botî, “Bugün Kuzey Kürdistan’da bir devrim alanı. Büyük bedeller vererek büyük değerler yaratıldı. Binlerce şehitlerimiz var ve daha da şehitlerimiz olacak. Bu devrimin nasıl yaratıldığının, demokratik özerk yönetimin nasıl oluşturulduğunun ve savunulduğunu unutmamak gerekiyor. 8 Mart günü bizim için mücadelenin kadın direnişinin yükseldiği sembolik bir gün. Ama önemli. Her günü 8 Mart gibi bir mücadele günü olarak görmeli her alanda kendimizi ve sistemimizi örgütlemeli ve savunmalıyız. Bugün erkek egemenlikli sistem, onun en geri temsilleri Türk devleti ve DAİŞ gibi çeteler halkımıza, kadınlara saldırıyor. Yine kadın katliamları kadın kırımları gelişiyor. Bunları yürüten sisteme ve somut görünümlerine karşı demokratik-ekolojik-cinsiyet özgürlükçü toplum paradigması doğrultusunda topyekün mücadele etmek gerekiyor. Bu anlamda biz Rojavalı kadınlar olarak şimdiye kadar başardıklarımızdan aldığımız güçle mücadelemizi yükseltmeli, 8 Mart’ta alanları doldurmalı ve ondan sonrası da her günü 8 Mart gibi mücadeleyle karşılamalıyız. Yine dünya kadınlarını ve kadın örgütlerini her gün katliamlara karşı büyük direnen Kuzey ve Rojavalı kadınların mücadelesine destek ve ortak olmaya çağırıyorum” diye konuştu.