Kadına yönelik soykırımın kabulü için Êzidî Özgür Kadın Hareketi (TAJÊ), ‘Kadın Soykırımına Karşı Öz Savunmanın Sesi Ol’ adıyla yeni bir hamlenin startını verdi. TAJÊ, hamleyi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde dünya kadınlarına duyurdu.

Hamleye ilişkin açıklama yayınlayan TAJÊ, şunları belirtti:

“TAJÊ olarak 8 Mart 2024 tarihinde başlayıp Êzidî halkına yönelik gerçekleştirilen fermanın 10’uncu yıl dönümü olan 3 Ağustos 2024’de kadar devam edecek olan ‘Kadın Soykırımına Karşı Özsavunmanın Sesi Ol’ hamleyi duyuruyoruz.
Bu kampanyayla kadınların ve kadın örgütlerinin imza, katılım ve seslerini bir araya getireceğiz. Öyle inanıyoruz kadınlar video, resim, fotoğraf, müzik, şiir, eylem ve daha birçok yöntemle bu hamleye dahil olacak ve hamleyi güçlendirecektir.

'DİRENİŞ UMUDUMUZU YEŞERTİYOR'

Tüm dünya kadınlarına;

TAJÊ olarak dünyanın her yerinde direnen kadınları saygıyla selamlıyoruz. Günümüzde ağır savaşlar, insanlık dışı bir şiddet ve işkence yaşanmaktadır. Kadınlar şiddete ve tecavüze maruz kalıyor, bedeni satılıyor, katlediliyor ve yakılıyor. Ülkelerimiz işgal ediyor, doğamız katlediliyor. Ancak tüm bu şiddet türlerine karşı mücadelemiz büyüyerek devam ediyor. Bu direniş hali, umutlarımızı yeşertmektedir. Çünkü tüm acılarımız ve tüm direnişlerimiz ortaktır.
2024 yılı, biz Êzidî kadınlar için önemli bir yıldır. 2024 yılı, Êzidî halkına yönelik gerçekleştirilen fermanın 10’uncu yıl dönümüdür. 3 Ağustos 2014’te binlerce Êzidî DAİŞ tarafından gerçekleştirilen fermanda katledildi, esir alındı ve köle pazarlarında satıldı. DAİŞ çeteleri, Êzidî çocuklarını asker olmaya zorladı. Öte yandan yüz binlerce Êzidî, Şengal’den göç etmek zorunda kaldı. Ancak her şeye rağmen Şengal dağlarında tüm imkansızlıklara rağmen yüzlerce Êzidî aile kaldı ve topraklarını savundu. İşgal ve soykırıma karşı Êzidî halkı Şengal Kadın Birlikleri (YJŞ) ve Şengal Direniş Birlikleri (YBŞ) adıyla öz savunma gruplarını kurdu.

'TÜRK DEVLETİ VE KDP YARGILANMALI'

Şüphe yok ki tüm tüm fermanların ve katliamların en büyük kurbanı her zaman kadınlar olmuştur. Kadınlar şahsında bir toplumun kimliği, kültürü ve inancı yok edilmek isteniyor. 3 Ağustos 2014’te gerçekleşen fermanda kaçırılan 2 bin 941 Êzidî kadın hala DAİŞ çetelerinin elinde esir. Bu saldırıların eril zihniyetin bir saldırısı olduğunu ve dünyadaki tüm kadınlara yönelik geliştirildiğini ifade etmek istiyoruz. DAİŞ çetelerine ortaklık eden Türk devletinin ve KDP’nin hala hiçbir uluslararası mahkemede yargılanmamış olmasını doğru bulmuyoruz. Bu nedenle Êzidî halkına yönelik saldırılar, sistematik bir şekilde devam ediyor. Bizler, o dönem bu fermana sebep olanların yargılanmasını istiyoruz.
Bizler, Êzidî kadınlarına ve halkına yönelik geliştirilen şiddetin önüne geçmenin ortaklaşmaktan ve tüm dünya kadınlarının örgütlenmesinden geçtiğine inanıyoruz. Bu temelde bizler 2024 yılında kadına yönelik soykırıma karşı direnişimizle çok daha gür bir ses çıkarmalı, savunmamızı geliştirmeliyiz.

TALEPLER SIRALANDI

Bu temelde taleplerimizi şöyle sıralamak istiyoruz;
Kadın soykırımı (femisid), bir savaş suçudur. Kadın soykırımı tanınmalı, tüm suçlular ve ortakları yargılanmalıdır.
Kadınların yaşamlarını, kültürlerini ve ülkelerini savunma hakları vardır. Bu hak, tüm toplumlarca ve kurumlarca tanınmalıdır.
3 Ağustos 2014’te Êzidî halkına yönelik DAİŞ çeteleri tarafından gerçekleştirilen ferman, soykırım olarak kabul edilmelidir. DAİŞ çetelerine yardım eden ve onlarla ortaklaşan Irak, KDP ve Türk devleti ise yargılanmalıdır.
Şengal halkının iradesi, özerk yönetimi, YBŞ ve YJŞ güçleri ile Êzîdxan Asayişi resmi bir şekilde tanınmalıdır.
Şengal’e yönelik her saldırı, özellikle Türk devletinin gerçekleştirdiği hava saldırıları son bulmalıdır.
Başlattığımız, ‘Kadın Soykırımına Karşı Öz Savunmanın Sesi Ol’ hamlesi, 8 Mart 2024’te startını verip 3 Ağustos 2024’te Êzidî halkına yönelik geliştirilen fermanın 10’uncu yıl dönümüne dek devam edecektir.
Bu kampanyayla kadınların ve kadın örgütlerinin imza, katılım ve seslerini bir araya getireceğiz. Öyle inanıyoruz kadınlar video, resim, fotoğraf, müzik, şiir, eylem ve daha birçok yöntemle bu hamleye dahil olacak ve hamleyi güçlendirecektir. Jin, Jiyan, Azadî ruhuyla kadın soykırımına karşı haykıralım ve savunmamızı güçlendirelim. Bununla birlikte Şengal’de ve dünyanın her yerinde kadınlara yönelik geliştirilen soykırımda suçu olanların yargılanmasını sağlayalım.”