TJA, Amed’deki gözaltıları kınadı, dayanışmaya çağırdı

Özgür Kadınlar Hareketi (TJA-Tevgera Jinên Azad), Amed’de Pazar günü açlık grevine başlayan eylemcilerin gözaltına alınmasına tepki göstererek, açlık grevi eylemcileriyle dayanışmaya çağırdı.

Yazılı bir açıklama yapan TJA, HDP Amed Milletvekili Dersim Dağ’ın da aralarında bulunduğu 6 arkadaşlarının Pazar günü açlık grevine başladığını hatırlatarak, bunlardan 5’inin gözaltına alınmasına “hukuksuz” dedi.

TJA açıklamasında şunları belirtti: “Sayın Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan mutlak tecride karşı TJA aktivisti ve DTK Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde başlatılan, cezaevlerinden tüm dünyaya yayılan açlık grevi direnişlerine dönük saldırılar devam ediyor. Leyla Güven'in taleplerini sahiplenmek ve mutlak tecridin kırılması amacıyla Amed İl Örgütü binasında aralarında HDP Milletvekili Dersim Dağ’ın da bulundu 6 arkadaşımız süresiz-dönüşümsüz açlık grevi direnişine başladı. Mutlak tecridin son bulması için gerçekleştirilen açlık grevi eylemlerinde, 5 arkadaşımız hukuksuz bir biçimde gözaltına alındı.”

Kadınların ulusal ve uluslararası alanda da sahiplendiği Leyla Güven’in haklı ve barışçıl taleplerinin “faşizmin zorba politikalarıyla bastırılmaya çalışıldığını” belirten TJA, şöyle devam etti: “Bizzat ülkenin İçişleri bakanının talimatlarıyla açlık grevi direnişlerinin sürdürüldüğü binalar, kolluk güçleri tarafından zırhlı araçlarla ablukaya alınıyor ve direnişçiler yüzlerce polis eşliğinde gözaltına alınıyor.”

Açıklamada şunlar ifade edildi: “Bu eylemlere yönelik saldırılardan ve gece gündüz abluka altında tutulan parti binalarından, faşizmin kadın öncülüğünde gelişen direnişten de ne kadar korktuğunu açıkça göstermektedir. Bilinmelidir ki kadınların tecride karşı haklı mücadelesi gözaltı, tutuklama ve baskılarla asla susturulamaz. Mücadelemiz tecridi kırana kadar devam edecektir.

Ortadoğu haklarının özlem duyduğu demokratik çözümün ve kalıcı barışın temel taşlarından olan Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecrit, aynı zamanda tüm toplumu tecrit altına alarak hakikati ve ülkenin içine sürüklendiği karanlığı toplumdan gizleme yöntemidir. Bu karanlık yöntemde ısrar eden faşist AKP-MHP ittifakının tutumuna karşı yüzlerce kadın ve siyasi tutsak açlık grevlerine katılarak mücadeleyi büyütmüştür.

Bütün bu faşizan saldırılar karşısında mutlak tecridi kırmak, başta Kürt halkı olmak üzere tüm Ortadoğu halkları için toplumsal esareti ve birlikte yaşam umudu önündeki engellerden birini kırmak olacaktır.

Bu temelde başta kadınlar olmak üzere barışa inanan tüm kesimleri tecridi kırmaya ve bu faşizan saldırılar karşısında direnme ve mutlaka kazanma kararlılığıyla, direnişin öncülerinden Leyla Güven olmak üzere tüm direnişçilerle dayanışmaya davet ediyoruz.”