Yazılı bir açıklama yapan TJA, kadınlara yönelik saldırıları “insanlığa karşı işlenen yüz kızartıcı suç” olarak tanımladı. Mücadeleyi büyüteceklerini belirten TJA, tüm kamuoyunu da faşist zihniyete karşı direnmeye çağırdı.
Açıklama şöyle:
“Kadın özgürlük mücadelesi hiçbir erkek egemen zihniyetin etkisinde kalmadan bin yıllardır, zulme karşı ilk isyancı, katliamlara karşı ilk direnişçi, siyasal sosyal, kültürel soykırıma karşı çıkan dinamiktir. 8 Mart’tan Newroza akan kadın mücadelemiz Sakinelerden, Rahşan, Zekiye, Sema, Sêvêlerden aralıksız devam etmektedir.
Bugün yine Leyla Güven AKP-MHP faşizminin İmralı tecrit sistemine karşı direnenlerin öncüsü olarak çağın direnişine dönüşmüştür. Bu öncülük kadın direnişinin çağın asla kadın aleyhine gelişmeyeceğinin direnişidir.
8 Mart’a Taksim’de kadınlar cinsiyetçiliğe, ırkçılığa, militarizme, her türlü ayrımcılığa karşı her farklılıktan kadının Kadınlar Birlikte Güçlü gece yürüyüşü direnişine saldırı insanlığa karşı işlenen yüz kızartıcı suçtur. Taksim’i silahlı güçlerle kapatan, gaz, plastik mermi saldırıları asla kabul edilemez. Erkek egemen işgalci zihniyeti 8 Mart Gece yürüyüşünü işgal olarak ele almasına yanıtımız evet, bir işgal var faşist zihniyetin kadının haklarını, bedenini, kazanımlarını işgal etmektedir. Bu işgale karşı kadınların direnişi de aralıksız sürecektir.
Tja olarak kadına yönelik her türlü işgale karşı mücadelemizi yükselterek devam edeceğiz. İşgale karşı susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz, Jin-Jiyan-Azadi duruşumuzla birlikte daha da güçlenerek direneceğiz. Tüm kamuoyunu da faşist zihniyete karşı direnmeye davet ediyoruz.”