TJA: Yaşamak ve yaşatmak için direnişteyiz, grevdeyiz!
Özgür Kadınlar Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA), 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla yayınladığı bir mesajda, “Yaşamak ve Yaşatmak için direnişteyiz, grevdeyiz!” dedi.
Özgür Kadınlar Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA), 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla yayınladığı bir mesajda, “Yaşamak ve Yaşatmak için direnişteyiz, grevdeyiz!” dedi.
8 Mart vesilesiyle yazılı bir mesaj yayınlayan TJA, “‘Kadınlar özgürlük için direnişte, kadınlar grevde’ diyerek; büyüttüğümüz direniş yolumuzda Claraların, Rosaların, Saraların, Sevelerin, Nudemlerin ve dünyanın her bir yanında direnen kadınlar ile evrenselleşen, 8 Mart dünya kadın mücadele gününü coşkuyla karşılıyoruz” dedi.
Kadınlara yönelik tüm dünyadaki şiddet ve saldırılara dikkat çeken TJA, Kürt kadınlarının direnişte tüm dünya kadınlarına öncülük ettiğinin altını çizdi.
8 Mart mitinglerine katılmaya çağıran TJA, yaşamak ve yaşatmak için direnişte, grevde olduklarını kaydetti.
Mesajda şunlar ifade edildi:
“Tüm dünyada erkek egemen sistemin kadınlara dayattığı her türlü baskı, şiddet, sömürü ve tecride karşı kadın grevlerinin örgütlenerek devam ettiği bu süreçte biz kadınlar; yükselen bu faşizan saldırılar karşısında büyüyen örgütlü direnişimizle mücadelemizi sürdürmeye devam ediyoruz.
Kapitalist-devletçi uygarlığın başlattığı Üçüncü Dünya Savaşı, Ortadoğu’da her geçen gün derinleşirken buna karşı bugün üçüncü yol olarak kadın öncülüğünde gelişen halkların, inançların ve kültürlerin birlikte, eşit ve özgür yaşam mücadelesi yükseliyor. Halklara, kültürlere ve kadınlara; baskı, şiddet, yoksulluk, ölüm, kıyım ve savaş getiren faşist iktidarların yok etme politikalarına karşı Kürt kadınlarının muazzam irade ve kararlılıkla yürüttüğü mücadele tüm dünya kadınlarına öncülük ediyor.
Bugün de 17 yıldır iktidarda olan AKP-MHP ittifakının baskı, sömürü, tecrit ve şiddet politikalarına karşı asla susmadık. Her nerede olursak olalım; içeride dışarıda direnişimizi daha da güçlenerek sürdürmeye ve omuz omuza mücadele etmeye devam ettik. Tüm bu faşist ve tekçi politikalar karşısında; erkek egemen sistemin cinsiyetçi, yasakçı, tahakkümcü ve gaspçı zihniyetine karşı; kadın öz gücüne ve özgür iradesine dayanan örgütlü gücümüzle direnmeye devam ediyoruz.
Faşist zihniyetin politikaları sonucu; siyasi ve askeri operasyonlarla halk esaret altında tutularak, tecrit edilmeye çalışılmıştır. Demokratik çözümün ve kalıcı barışın teminatı Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’a uygulanan mutlak tecrit, aynı zamanda tüm toplumu tecrit altına alarak ülkeyi karanlığa sürüklemiştir. Bu karanlıkta ısrar eden faşist AKP-MHP ittifakının tutumuna karşı tutuklu siyasetçi, milletvekili ve kadın mücadelesi öncülerinden Leyla Güven mutlak tecridin kaldırılması için süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başlamıştır. Yüzlerce kadın ve siyasi tutsak açlık grevlerine katılarak mücadeleyi büyütmüştür.
Bugün bizleri tarihi karanlığa mahkûm etmek isteyenlere karşı, zindan karanlığının kapılarını aralayıp, köklerini binlerce yıllık kadın mücadelesinden alan Leyla’nın direnişiyle bir aradayız. Kadınlar olarak her kazanımımıza büyük bedeller ödeyerek ulaşıyoruz. Direnmeyi büyüterek, bizi sindirmeye çalışan faşist zihniyetin karşısına dikilerek “Yaşamak ve Yaşatmak için grevdeyiz” diye haykırıyoruz. Her türlü zorbalığa karşı sesimizi yükselterek mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz.
Yaşamak ve Yaşatmak için direnişteyiz, grevdeyiz!
Bu temelde tüm Kadınları; özgürlük zılgıtlarıyla ve renkleriyle faşizme karşı bu yıl 8 Mart’ta düzenlenecek olan Amed, Wan, Batman mitinglerinde mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz.”