TJK-E: 8 Mart’ın isyan ruhu ile direnişi büyüteceğiz
Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E), 8 Mart’ta alanları dolduran kadınları kutlayarak, 8 Mart’ın isyan ruhu ile direnişi büyüteceklerini vurguladı.
Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E), 8 Mart’ta alanları dolduran kadınları kutlayarak, 8 Mart’ın isyan ruhu ile direnişi büyüteceklerini vurguladı.
Yazılı bir açıklama yapan TJK-E, “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü 2024 yılında da kadınların sokakları kendi özgürlük alanları olarak gördüğü, kapitalist sistemin kadınları itaat ettirme politikasına karşı iradesi ve sesi ile örgütlü duruşunu sergilediği bir yıl olmuştur” dedi.
Açıklamada devamla şu ifadeler yer aldı:”Günümüzde İktidarlar kadın üzerinde kendi varlık gerekçesini oluşturmakla kalmayarak, kadının elde ettiği kazanımları parça parça geri almak ve kadının yeniden rolünü belirlemek istemektedir. Bir yandan Kurdistan'ın 4 parçasında milliyetçilik, dincilik ve biat ettirme, bir yandan ise faşizmi geliştirerek kadınlara saldırmaktadır. Kadının örgütlenmesini, siyasallaşmasını ve bu anlamda toplumun değişim dönüşümünü sağlamasına engel olmaktadır. Kültürel olarak tarihini koruması ve geliştirmesine karşın kadını bu alanlardan men ederek, toplumdan dışlanmasının ve lanetlenmesinin önünü açmaktadır. Kurumlarını kapatarak, kültürünü asimile ederek, siyasi iradesini ya tutuklayarak yada politik katliamları devreye koyarak kadını korkutmak ve yeniden tarihin karanlığa gömmek istemektedir.
Bunca saldırı, yıldırma, tehdit politikasına karşı 2024 de kadınlar daha güçlü örgütlenerek bu kirli politikalara karşı dur demiş ve kendi öz savunmasını daha da görünür kılmıştır.167 yıldır kadının ısrarlı mücadelesi Rosalardan Saralara günümüzde Evin Goyî, Arin Mirkanlardan, Hevrin, Seve, Pakize, Fatma, Feryal, Reyhan, Jina Amini, Nagihanlar ve Bişenglerden geçen mücadele mirasının sembolleri olduğu gibi yol göstericilerimizdir.
Geliştirilen toplumsal cinsiyetçiliğe, kadın kırımlarına, kadın şiddetine, kadının emek ve beden sömürüsüne, siyasal dinciliğe ve savaşlara karşın kadınlar baş kaldırarak nasıl yaşamak istediklerine kendi iradesiyle karar vermektedir. Topluma öncülük yaparak değişim ve dönüşüm itibariyle, eşit yaşamın her alanında kendi kararlarını vererek özgür eş yaşamı örmektedir. Erkeğin kendi köleliğini görmesi ve kapitalist sistemin ona verdiği özgürlük anlayışını reddederek eşit ve özgürlükçü bir anlayışla kadına yaklaşması gerekliliğini bilince çıkarmalıdır. Kadının özgürleşmeden toplumların özgürleşmeyeceği gerçeği 21. yüzyılda önemini daha da ortaya çıkararak kadın mücadelesine evrensel bir boyut katmıştır.
21. yüzyıl kadın devriminin geldiği noktada daha da görünür kılınmış ve ilk çeyreğinde örgütlü mücadelenin aşamayacağı engel olmadığını göstermiştir. Kadın özgürlük savaşçılarımız her türlü soykırım girişimleri ve saldırılara karşın 8 Mart’ta özgür dağlarda mücadeleyi büyüterek tüm saldırılara karşı düşmana geri adım attırmıştır. ‘Jin, Jiyan, Azadî’ bir sloganın ötesinde, sadece Kürt kadınlarının değil tüm dünya kadınlarının yaşam felsefesi olarak kadın mücadelesine yeni bir nefes olmuştur. Bu nedenle kadınlar ‘Jin Jiyan Azadî ile Kadın Devrimine Yürüyoruz’ hamlesini sahiplenmiştir.
Bu anlamda başta tüm 8 Mart etkinlikleri hazırlıklarında yer alan, öncülük eden arkadaşlarımıza, güçlü iradesi, rengiyle, sesiyle alanları, sokakları, meydanları dolduran kadınlara teşekkür ediyoruz. 8 Mart’ın isyan ruhu ile biz kadınlar 21 Mart'ta direnişimizi daha da büyüterek özgür yarınlara yürüyeceğiz.”