Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Ortadoğu halkları yüzyıllardır sömürgeci güçlerin saldırıları ve bölgedeki gerici güçlerin kirli ilişkilerine kurban edilmiştir. Sürekli bir kaos ve kriz halini yaşayan Ortadoğu halkları için bu güçlerin uyguladığı tek çözüm çözümsüzlüğü derinleştirmek olmuştur. Demokrasi, kadın özgürlüğü, doğa ve tarihin yıkımı bu güçler için bir anlam ifade etmediği gibi bahsi geçen yerde ise sadece demagojik bir söylem olmaktan öteye gidememiştir. İnsanlığın tüm bu ortak değerlerinin dışarıdan ithal edebileceğine inanmak ise her seferinde hüsran ile sonuçlanmıştır. ABD başta olma üzere İngiltere, Almanya, Fransa  gibi devletler, yine dünyanın en büyük savaş örgütü olan NATO’nun jandarmalığını yapan Türkiye ve bunlara bağlı paramiliter güçler Ortadoğu halkları için sadece kan, gözyaşı, ölüm ve katliam getirmişlerdir" denildi.

'KENDİLİĞİNDEN GELİŞMEDİ; DİZAYN PROJESİ'

"Son olarak Afganistan’da yaşanan durum bunun en açık örneği olmaktadır" diye devam edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Taliban’ın çok kısa bir zaman içinde bu kadar hızlı ilerlemesi kendiliğinden gelişen bir durum olmamakla beraber, Ortadoğu’yu dizayn etme projesinin yeni bir aşamasıdır. Her şey şunu açık göstermektedir ki, bir tiyatro oynanmıştır. Bir ülkenin, bir halkın yönetimi Taliban gibi bir terör örgütüne açıktan devredilmiştir. Afganistanlı kadınlarının hegemonik dünya güçlerine seslenirken; 'siz ikiyüzlü sözde kurtarıcılardan iğreniyoruz, Afgan kadınları bunu hak etmiyordu' demeleri bunun en yalın ve gerçekçi ifadesidir. Bu durum bir kez daha göstermiştir ki; ancak ve ancak halkların ve kadınların kendi öz gücü ve iradesiyle  inşa edeceği bir sistemde demokrasiden, özgürlüklerden, insanca bir yaşamdan bahsedilebilinir. Bunun dışında hiçbir güç, politika, dışardan dayatma ve beklenti halklara demokratik, özgür ve eşit bir yaşam getirmeyecektir.
Bizler Kürt kadınları olarak, biliyoruz ki kadınlar için öz örgütlülük, öz savunma ekmek ve sudan daha değerlidir. Yıllardır Türk devletinin tüm soykırım saldırılarına karşı, DAİŞ’e karşı amansız bir mücadele içinde olduk. Öz gücümüzle kendi hayatlarımız hakkında söz sahibi olduk, özgür ve eşit bir yaşamı kendi topraklarımız üzerinde inşa etmeye başladık. Bu mücadelemiz bugün de güçlenerek devam etmekte. Bizler şunu çok iyi bilmekteyiz ki AKP-DAİŞ-Taliban kadın düşmanı çete örgütlenmelerdir. Bu her 3 çete örgütlenmesi de aynı sofradan beslenmiştir. Diktatör Erdoğan’ın DAİŞ’le olduğu gibi Taliban ile de ilişkileri olduğu bilinmektedir.  Bu kadın düşmanı rejimlerin ismi değişse de hepsi aynı zihniyetin ürünüdür. Ve biz bu zihniyete karşı her yerde ve her zaman mücadele içinde olacağız."

'HER KOŞULDA DAYANIŞMA İÇİNDE OLACAĞIZ'

TJK-E, açıklamasının sonunda şunları ifade etti:
"Afganistanlı kadınlar her türlü gericiliğe karşı eşit-özgür ve demokratik bir coğrafyada yaşamak için uzun yıllardır mücadele içinde oldular, bir direniş kültürü geliştirdiler. İdam, recm, tecavüz ve daha birçok vahşi uygulama ve saldırılara karşı mücadele ettiler. Bu uğurda bedeller verdiler. Bugün Afganistanlı kadınlar ile dayanışmayı ve ortak mücadeleyi daha fazla büyütmek gerekmektedir. Bu temelde Avrupa Kürt Kadın Hareketi olarak Afganistanlı kız kardeşlerimiz ile her koşul altında dayanışma içinde olacağız. Hiçbir kadın tek veya yalnız değildir. Ve bizler her kadının sesi olacağız!"