KJK Koordinasyon Üyesi Dicle Xabûr, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle ANF'ye değerlendirmelerde bulundu. Faşizmin sadece Kürt halkına yönelik yaşanmadığını söyleyen Xabur, "Faşist sistem her yere dağılmış durumda. O yüzden alanlara çıkarak bu faşizme karşı durmamız ve tek ses, tek yürek olmamız lazım" diye konuştu. KJK olarak tecridi sonlandıracak güce ve inanca sahip olduklarını söyleyen Xabûr, "Her zaman ki gibi bu direnişin öncülüğünü de kadınlar yapıyor. Direnişle özgürlüğe kavuştuk ve direnişle kazanacağız" dedi.

8 Mart 1998 yılında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan Kadın Kurtuluş ideolojisini inşa etti. Daha önce kadın ordulaşması gerçekleşmişti ama toplum ayağı eksik kalmıştı. O günden bu yana toplumsal olarak nasıl aşamalardan geçildi?

Öncelikle Önder Apo ve Leyla Güven şahsında bütün direnişçilerin 8 Mart'ını kutluyorum. Önder Apo toplumda en zayıf olan halkayı çok güçlü ve etkili bir hale getirdi. Bu halka kadındı. Özgürlük Hareketi'ne kadınları çok fazla katılımı vardı ve önderlik bunu gördüğü için kadın ordulaşmasını inşa etti. Bu ataerkilliğe büyük bir darbe oldu. Önder Apo kadının değişim ve dönüşümünü gerçekleştirdi.

Ataerkil sistemin kadını hedefe koymasına karşı Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın da kadın sorununu ideolojik olarak ele aldığını söyleyebilir miyiz?

Önderlik kadın sorununu stratejik ve derin bir bilinçle ele aldı. Bundan dolayı 8 Mart 1998'de kadın kurtuluş ideolojisini Kürt kadınlarına armağan etti. Kadınlar kurtuluşlarını bu ideoloji de görünce bir çok eylemle devrime katıldılar, toplumda büyük bir güç sahibi oldular. Kadınların direnişinin vücut bulduğunu söyleyebiliriz. YPJ, YBŞ ve YPS JIN ordulaşması da bunu kanıtı. Erkek karşısında konuşamayan kadın şimdi alanlarda mücadele ediyor.

İnsan bu gerçekliği her yerde görüyor. Dünyada yapılan kongre ve konferanslarda bu gerçeklik bir kez daha ortaya çıkıyor. Kürt kadını şuan dünya kadınlarına öncülük ediyor. DAİŞ çetelerine karşı savaşmaları da bunun bir örneğidir. Bu direniş ve mücadele Leyla Güven şahsında bir kez daha ortaya çıkıyor. Şüphesi Önder Apo'ya uygulanan tecrit tüm kadınlara uygulanıyor.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve Kürt kadını bir özgürlük çizgisi belirledi. Kadınlar şimdi bu çizgide hareket ediyor. Örneğin Reqa, Tebqa ve Dêrazor'da kurtarılan bölgelerde kadınlar 8 Mart'ı kutlayacak. Buna ilişkin neler söyleyeceksiniz?

Kürt kadınları Kobanê'de ataerkil sistemi yendi ve bu mücadele dalga dalga yayıldı. Bu mücadele YPJ şahsında ortaya çıktı. 8 Mart'ı "kadın direnişi özgürleştirir" şiarı kutlayacağız ve 4 Nisan'a kadar önderlik üzerinde uygulanan tecridin sona ermesini sağlayacağız. Önder Apo bize, "Ben değil bütün kadınlar ve toplum tecrittedir. Bunu böyle bilin ve buna göre mücadele edin" dedi. Bundan dolayı biz kadınlar 24 saat mücadele ve direniş halinde olacağız. Tecridi kırmayana kadar rahat bir yaşam sürdüremeyeceğiz.

Sizin de bahsettiğiniz gibi şuan tarihi bir direniş sergileniyor. Dêrazor da artık özgürleşmek üzere. Kadın özgürlük hareketi olarak bu yıl ki sloganınız ve iddianız nedir?

KJK olarak tecridi kıracağımızın inancındayız. Her zaman ki gibi bu direnişin öncülüğünü de kadınlar yapıyor. Direnişle özgürlüğe kavuştuk ve direnişle kazanacağız. "Direnişle kazanacağız" sloganı ile özgür bir hayat yaşayacağız. İmralı sistemini yıkıp önderliğimizi özgürleştireceğiz. Kadınlar olarak nerede olursak olalım faşizme karşı Leyla Güven ve tüm direnişçilerin ruhu ile mücadele edeceğiz. Faşizm sadece Kürt halkına karşı uygulanmıyor. Faşist sistem her yere dağılmış durumda. O yüzden alanlara çıkarak bu faşizme karşı durmamız ve tek ses, tek yürek olmamız lazım. Kadınlar olarak konfederasyonumuzu kurmamızın vakti gelmiştir. Bu inanç ve kararlılıkla kazanacağız.