GÖRÜNTÜLÜ

Yasaklara kadınlardan cevap; Geri adım atmayacağız

DBP Meclis Üyesi Fatma Gül, Kürt halkına karşı devlet eliyle faşizan uygulamalarına devam AKP iktidarının 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliklerini yasaklanmasına tepki gösterdi.

Kürt halkına karşı devlet eliyle faşizan uygulamalarına devam AKP iktidarının 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliklerini yasaklanmasına tepki gösteren DBP Meclis Üyesi Fatma Gül, "Devletin baskı ve zulmü o dereceye geldi ki dünyanın her yerinde kabul edilen 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününe dahil tahammül edilemiyor”’ dedi.

Kürt halkının varlığına ve mücadelesine dönük AKP iktidarının devlet eliyle her geçen gün daha da tırmandırdığı kirli savaş kendisini her alanda göstermeye devam ediyor. Son olarak dünyanın her yerinde kutlanan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliklerine Kürdistan ve Türkiye’nin de birçok yerinde getirilen "yasağa" karşı bu kapsamda tepkiler yağıyor. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Meclis Üyesi Fatma Gül, Kürt halkı ile demokrasi ve özgürlükten yana olan halklara karşı AKP'nin devletin mülki amirlerinin eliyle sürdürdüğü kirli savaş kapsamında 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne dönük getirdiği "yasağı" değerlendirdi.

'KÜRT HALKININ DİRENİŞİ KÜRT KADINININ MÜCADELESİNDE HAYAT BULMUŞTUR'

"Özelde Türkiye ve Kürdistan’da genelde ise, dünyada mücadele içerisinde yer alıp kendine geliştiren örgütlü kadınlar devletlerin ve egemenlerin hedefinde yer alır" diyen Gül, insanlık tarihinin direnişleri içerisinde yer alan kadınların devletler tarafından katledilme hikayeleriyle dolu olduğunu belirterek, yaşanan katliamlardan bu güne kadar değişen bir zihniyet söz konusu olmadığını dile getirdi. Özellikle son süreçte öz yönetim ilanlarıyla birlikte Cizre, Sur, Nusaybin, Silopi ve daha birçok yerde Kürt kadınların devletin hedefi haline geldiğini kaydeden Gül, "Peki neden Kürt kadınları?" sorusunu sorarak, "Çünkü Kürt halkının direnişi Kürt kadınının mücadelesinde hayat bulmuştur. Kadınlar, gerek kadın özgürlük mücadelesinde gerekse halk mücadelesinde öncü misyon da yüklenmişlerdir. Bu nedenle de özyönetim direnişi boyunca birçok kadın Türk devleti tarafından katledilmiştir. Devletin baskı ve zulmü öyle bir dereceye geldi ki dünyanın her yerinde kabul edilen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne dahi tahammül edilemiyor’’ dedi.

'ÖRGÜTLENEN KADIN DEVLETİN BİRİNCİ HEDEFİ OLUYOR'

Gül, erkek devlet zihniyetinin katlettiği her kadınla vermek istediği mesajın; erkek mantalitesine itaat ederek boyun eğmezsen katledilirsin olduğunu belirterek, "Çünkü devlet şunu çok iyi biliyor ki toplumu teslim almanın anahtarı kadındır. Kadın itaat ederse toplumda itaat eder. Bu yüzden kendini yetiştiren, politikleşen ve örgütlenen kadın devletin birinci hedefi oluyor. Devlet kadınların en demokratik haklarını kullanmasına bile izin vermeyerek, kadınların bir araya gelmesini engelleyerek, kazanım elde etmeyi umut ediyor. Yıllardır yasaklanmayan 8 Mart etkinlikleri bu yıl bu sebeple Türkiye’nin ve Kürdistan’ın birçok yerinde yasaklar ile engellenmeye çalışılıyor. Devlet bu tavrıyla destansı bir direniş yürüten kadından ne kadar korktuğunu da ortaya koyuyor. Gözaltılar, tutuklamalar, siyasi soykırımlar ve katliamlarla kadını sindirmeye çalışıyor. Sıradan bir kadın yasal bir eyleme dair katılmasın diye bütün etkinliklerimize saldırıyor. Kadınlar bin yıllardır ellerinden alınan kendi kaderlerinin tayin etme hakkını özyönetim direnişi ile birlikte geri kazanmaya başladı. Bin yıllardır kendisi için biçilen elbiseyi yırtıp bir kenara attı ve özyönetim direnişi ile yeni yaşamı inşa etti. Bu yaşamın kadınlar için ciddi bir çekim merkezine haline geldiğini fark eden devlet, genelde kadın örgütlenmesini özelde ise, 8 Mart’ı hedef aldı’’ diye kaydetti.

'VAZGEÇMEYECEĞİZ! GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ!'

Devletin eylemlerimizi engelleme yönelik hiçbir çabası sonuç bulmayacaktır diyen Gül, sözlerine şöyle devam etti; "Demokratik hiçbir tepkiye tahammülü olmayan bu devlete karşı biz kadınlar, 8 Mart’ta alanlarda olacağız. Devletin eylemlerimizi engellemeye yönelik hiçbir çabası sonuç bulmayacak. Vazgeçmeyeceğiz, geri adım atmayacağız! Devletin tüm engellemeleri ve yasaklanmalarına rağmen 8 Mart programımıza Türkiye ve Kürdistan’ın hemen her yerinde uyularak eylem ve etkinlikler düzenleniyor. İnanıyoruz ki örgütlülük ve inançla öncülüğünü ettiğimiz her eylem özgürlükte daha kararlı bir kadın gerçekliğini yaratacaktır. Bu anlamda bundan sonra örgütsüz tek bir kadının kalmaması için mücadele edip 8 Mart ve bütün günlerde meydanlarda olmaya devam edeceğiz."