‘Yetersiz yoldaşlığın özeleştirisini veriyoruz’

88 gündür süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde olan tutsaklardan Hacer Xelîl Yusuf, “Önderlik ile aramızda açılan mesafe ve yetersiz yoldaşlık için vereceğimiz özeleştiri, tecridi kırmak olacaktır” dedi.

Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde 88 gündür süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde olan Efrînli Hacer Xelîl Yusuf, 25 Şubat’ta kaleme aldığı mektupta, korkunun yenilgiye ve faşizme götürdüğünü belirterek, “Bu direnişimize ses olun!” diye seslendi.

“Tecridi Kıralım, Faşizmi Yıkalım, Kürdistan’ı Özgürleştirelim” şiarıyla devam eden hamlenin 14 Temmuz ruhuna dayandığını ve kararlılıklarında tereddütsüz olduklarını belirten Hacer Xelîl Yusuf, Öcalan şahsında başta Kürdistan toplumu olmak üzere bütün Ortadoğu halklarının hedef alındığını hatırlattı. Asıl savaşın; kapitalist modernite ile demokratik modernite arasında olduğunu kaydeden Yusuf, “Önderliğimizin paradigması Kürdistan’da yaşayan halklarımıza, özgür ve insanca birlikte yaşam bulma şansını müjdelemektedir. Bugün Kuzey Suriye’de bütün zorluklara ve savaşa rağmen hayat bulmakta olan demokratik yaşamdır. Hatta bu paradigma evrenselleşiyor. Zaten faşizmin en büyük korkusu, demokratik modernitenin hayat bulmasıdır. Bundan dolayıdır ki, önder Apo üzerinde 20 yıldır tecrit sürdürülüyor” dedi.

TECRİDİ KABUL ETMEDİK, ETMEYECEĞİZ

Önderliğin tek bir birey olmadığını; kendileri için kimlik, irade ve Kürt halk varlığının ifadesi olduğunu kaydeden Yusuf, şöyle devam etti: “Bu düzeyde lanetli tecridi ağırlaştırmak, ateşle oynamaktı. Yani varlığımıza, özgür kimliğimize karşı bir tecrittir. Hiçbir zaman tecridi kabul etmedik, etmiyoruz ve etmeyeceğiz. Geç de olsa, başladığımız direniş hamlemizin mutlaka başarıya ulaştıracağız. Direniş, maratonuna başlamışız. Hiçbir güç bizi durduramaz. Bedelleri ne olursa olsun zafere kadar yürüyüşümüz devam edecek.”

BAŞARMAK DIŞINDA ŞANSIMIZ YOK

Bu yolda moralli, kararlı ve coşkulu olduklarını söyleyen Yusuf, şunların altını çizdi: “Önderlik ile aramızda açılan mesafe ve yetersiz yoldaşlık için vereceğimiz özeleştiri, tecridi kırmak olacaktır. Başarmak dışında hiçbir şansımız yoktur.”

SESSİZLİK PERDELERİNİ YIKALIM

Açlık grevi direnişine katılımdaki yoğunluğa ve geçen zaman dikkat çeken Yusuf, Kürdistan halkına seslendi: “Direnişi yükselterek tecridi kırabiliriz. Mücadelemizin anası Bakur’un kendisidir. 40 yıllık mücadele tarihimizin vicdanı olan yurtsever halkımızdan bedel vermeyen yok. Hepimizin bu mücadelede büyük bir emeği var. Bu sessizlik perdelerini yırtmak gerekiyor. Bakur, Rojava, Başûr, Rojhilat ve Avrupa’da bulunan halkımıza sesleniyorum; hepinizi direnişe katılmaya, sahip çıkmaya çağırıyorum. Korku, yenilgiye ve faşizme götürüyor. Kadınlara, analara, gençlere yürekli insanlara, dostlara, insanım, demokratım, sosyalistim diyen herkese sesleniyorum; bu direnişimize ses olun! Şehit Mehmet Tunç’un dediği gibi, ‘bir şey yapacaksanız şimdi yapın.’ Direnişin etrafında birleşmeye çağırıyorum…