Yüksekdağ: Kadınları yenemezsiniz!

8 Mart etkinliklerinin startının verildiği Silopi'de konuşan Yüksekdağ, "Direnen kadınları, Kürt kadınlarını kendi yarattıkları kölelik düzenine mecbur bırakmak istediler, ama her defasında yenildiler" dedi.

Özgür Kadın Kongresi-Kongreya Jinên Azad (KJA) tarafından Şırnak'ın Silopi ilçesinde startı verilen 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliği için yüzlerce kadın HDP binası önünde toplandı. İlçede devlet güçleri tarafından katledilen Kürt kadın siyasetçiler Pakize Nayır, Seve Demir ve Fatma Uyar'a adanan etkinliğe HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP milletvekilleri Aycan İrmez, Burcu Çelik Özkan, Gülser Yıldırım, Çağlar Demirel ve Besime Konca da katıldı. Beyaz tülbentleri ile etkinliğe katılan kadınlar sık sık, "Bijî berxwedana Cizîrê", "Bijî Serok Apo" sloganları attı. Etkinlik saygı duruşuyla başladı. 

HDP Silopi Eşbaşkanı Aycan Azma, açılış konuşmasını yaparak, üç Kürt kadının katledilmesine kadın mücadelesini büyüterek yanıt vereceklerini söyledi.

ANNE DEMİR: TÜM ZALİMLERİ TARUMAR EDECEKLER

Seve Demir'in annesi Sakine Demir söz alarak, katledilen 3 kadının yolunun kendi yolları olduğunu belirterek, "Mücadeleleri mücadelemizdir. Onları katlederek bitiremediler. Dünyanın her yerinde onların adı anılıyor. Onlar artık dünyanın tüm kadınlarına fikirleri ile sesleniyorlar. Kadınların özgürlük mücadelesinde meşale oldular. Kobane'nin ateşi ile birleştiler. DAİŞ'i tarumar ettikleri gibi tüm zalimleri tarumar edecekler. Şehîd namirin! Her bijî gelê Kurd, her bijî jinên Kurd" diye konuştu. 

KOÇYİĞİT: VAZGEÇECEĞİMİZİ SANIYORLAR!

HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit de kadınları selamlayarak, “Silopi'de söze gerek yok. Siz 37 günlük direnişinizle söylenecek her şeyi söylediniz. Ateşten çember günlerden geçiyoruz. Bu karanlıkta önümüzü direnen kadınlar, Sevê, Fatma ve Pakizeler aydınlatıyor. Bizleri katledenler, şehirlerimizi kuşatanlar sanıyorlar ki bu halk bir daha yan yana gelmez. Bir daha sokağa çıkmaz. İşte cevabı burada, bu meydanda” dedi. 

Kadınların aynı zamanda iradelerinin de teslim alınmaya çalışıldığına vurgu yapan Koçyiğit, şunları söyledi: “Bedenlerimizi teşhir ederek vazgeçeceğiz sanıyorlar. Biz diyoruz ki o barbarlığınızdan direniş çiçekleri açıyor. Botan yenilmezdir. Geçilmezdir. Botan'ın kadınları bizlerin direnişini yükselten kadınlardır. Bizlere umut veriyor direnişiniz. Bu umut bizleri direniş dolu yıllara taşıyacak. Bu umut bizi zafere taşıyacak. Barış onlara oy getirmiyor. Bu yüzden saldırıyorlar. Biz barış dedikçe onlar saldırıyor. Ama istediğiniz kadar bizi bölmeye çalışın. Bizim davamız haklı ve tüm halkların davasıdır. Ve biz bu mücadeleyi kazanacağız."

Koçyiğit, Kürt halkını katlederek bu sorunun çözüşemeyeceğini vurgulayarak, “Cizre'de bodrum katlarında insanları vahşice katlettiler. Bunun için Sur'da çocukları kadınları katletmek istiyorlar. Taybet Ana'nın cenazesini 7 gün sokakta bıraktılar. Ne oldu ezdiniz mi?” diye sordu.

Etkinlikte Fatma Uyar'ın babası Reşit Uyar'ın Şırnak Cezaevi'nden gönderdiği mesajı okundu.

YÜKSEKDAĞ: KADINLAR ÖZ YÖNETİM VE ÖZGÜRLÜK DESTANI YAZDI

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da aylar önce Silopi’de bir halkın ve kadınların kahramanlık destanı yazdığını vurgulayarak, “Sorarlarsa kadınların kahramanlık destanı Silopi'de yazılır. Seve, Pakize ve Fatma ile birlikte Silopili kadınlar bu şehirde öz yönetim ve özgürlük destanı yazdılar' dersiniz" dedi.

Yüksekdağ, “Dünya kadın hareketi açısından Silopi kadınlarının direnişi önemli bir başlangıç noktasıdır” diyerek, şunları ifade etti: 

“Kadın yoldaşlarımız katledildiğinde ellerinde bir özgürlük mücadelesinin meşalesi vardı. Kahramanlık meşalesi vardı. Biz kadınlar bugün onların elindeki meşalenin ışığı ile aydınlanıyoruz. Biz bugün kararlılığımızla yeniden ifade ediyoruz ki onların can feda duruşları bütün kadınlar için zafer ve mücadele yolu olacaktır. Onların mücadelesi önünde bir kere daha bir araya geldik.

Bizleri yüzlerce kez katlettiler. Bizleri defalarca teslim almaya çalıştılar. Direnen kadınları, Kürt kadınlarını kendi yarattıkları kölelik düzenine mecbur bırakmak istediler, ama her defasında yenildiler. Halkımızın ve kadınların direnişe çarptılar.

Nice acıyı gören bu kentte umudumuz yeniden filizleniyor. Kadınlar toprağı ekmeyi, taşı taşın üstüne koymayı çok iyi bilir. Kadınlar alnı açık başı dik evlatlar vermeyi iyi bilir. Kadınlar her sokak ve evde özgürlük çığlığı olmayı iyi bilir. Bugün bu kentte sadece binaları ve taşları yıkmayı başardılar. Silopi halkı dimdik ayakta. Umut ve irade dimdik ayakta.

Şunu bilsinler; şehirleri yenemezsiniz. Halkı yenemezsiniz. Hele kadınları hiç yenemezsiniz. Bu yıkılan kenti hep beraber ayağa kaldıracağız. Kendimiz ve kentimizi yönetme bilinci ile özyönetim ve öz savunma bilinci ile yapacağız.

Kadınlar kimliğine ve iradesine sahip çıktığı gibi kentine de sahip çıkar. Yenemezsiniz. Bu kadınlar evinin yıkılan duvarlarını barikat yaptı. Bu kadını hangi güç yenebilir.

'GELECEK KADINLARINDIR'

Bu toprakların her bir karışı bizim yaşam, özgürlük alanımızdır. Barikatımız. Direnişimizdir. Her santiminde bu halk özgür yaşayana kadar mücadele edeceğiz. Gelecek bizimdir. Gelecek kadınlarımızın, halkımızındır.

Zulme karşı direnen Silopi halkını saygı ve minnetle selamlıyorum. Türkiye tarihi boyunca böyle zulüm görmedi ama yeterli görmediler. Vahşet bodrumlarında yakılan katledilen halkımız çocuklarımız. Sur'daki çocuklarımız. Bu daha zulümlerinin sadece bir parçası.

Ama bu büyük zulüm karşısında Türkiye böyle bir direniş de görmedi. Bizlere kadınlara düşen kadın mücadelesi olan bu mücadeleyi geleceğe taşımak ve inşasını sürdürmek. Bizler bu yeni yaşamı savunuyoruz. Yeni yaşamı savunan kadınlar bu mücadeleye sahip çıkacak. Onların yaktığı ateşi büyüteceğimize söz veriyoruz. Yaşam kazanacak, direnenler, direnen kadın kazanacak."

Yüksekdağ, konuşmaların ardından kadınlara karanfiller dağıtarak Şırnak’a geçti.

...