Yusuf: Özgür kadının sembol değerleri yok edilmek isteniyor

Kongra Star Yönetimi'nden Hediye Yusuf, "Efrîn’de kadına karşı yapılan saldırılar, özgür kadın hareketi öncülüğünde, özgür kadın için mücadele eden ve sembol haline gelen değerler yok edilmek isteniyor" dedi.

Efrin’de kadına karşı yapılan saldırılarla, sembol haline gelen değerler yok edilmek isteniyor.  

İşgalci Türk devletinin Efrîn’i işgal etmesiye birlikte, Efrîn halkı ve özellikle Efrin’de yaşayan kadınlar üzerinde her türlü kirli uygulama gerçekleştirildi ve bunlar devam ediyor.

Şu ana kadar Efrîn’de tecavüz edilen, kaçırılan, katledilen, fuhuş yaptırılan ve ajanlaştırılan yüzlerce kadın olduğu belirtiliyor.

Kongra Star Yönetimi'nden Hediye Yusuf, Türk devletinin işgalci uygulamalarında kadınları nasıl ve neden hedef aldığına dair sorularımızı yanıtladı.

Tüm savaşların mağduru kadınlar. Ancak, son 8 yıllık savaşta işgalcilerin özellikle hedeflerinde kadın, özelde de kürt kadını oldu. Neden?

2013 yılında terörün başlamasıyla, Musul, Şengal, Kobanê başta olmak üzere terörün saldırdığı alanlarda da ilk stratejik hedefi kadın olmuştur. Peki neden kadın ve özellikle neden Êzidî kadını, neden kutsal Laleş ve Şengal kadını hedef alındı? Özgürlük hareketinin dört parça Kürdistan, Avrupa ve kadın özgürlük mücadelesi çatısı altında, mücadele edilen her alanda oynadığı rol, tüm dünyanın ilgisini üzerine çekti. Özellikle '3. Dünya Savaşı'nın yaşandığı bu süreçte kadın özgürlük mücadelesi çerçevesinde, kadının oynadığı rol ve misyon, tüm dünyanın dikkatini üzerine çekti. Özgür ve demokratik bir toplumun yaratılması ve kadının özgürlüğü için verilen mücadelede kadın özgürlük hareketinin oynadığı rol, tüm dünyaya açık bir şekilde gösterildi. Örnek; YPJ bayrağı ve kadın savaşçılarının görüntüleri ve fotoğrafları tüm dünyada büyük rağbet gördü. Hatta savaşçı ve direnişçi kadınların kıyafetleri dünyada kadınlar için bir model oluşturdu. Bu anlamda özgürlüğü için mücadele eden kadın gerçekliği kapitalizmin paniklemesine neden oldu. Çünkü, onlar da çok iyi biliyorlar ki kadının toplumda bu şekilde bir rol ve misyona sahip olması, toplum iradesinde ve toplumun demokratikleşmesinde büyük değişimlerin olmasını sağlayacaktır. Toplum irade sahibi olacaktır. Ve böyle bir toplumda elbette kadın çok büyük bir rol ve misyon sahibi olacaktır. Bu nedenle terör savaşında birinci derecede kadın hedef alındı.

'KADIN ÖZGÜRLÜK HAREKETİNDEN İNTİKÂM ALMAK İSTEDİLER'

Kadına yapılan bu saldırılar, özgür kadın felsefesinin gelişmesini sağlayan, kadını rol ve misyon sahibi yapan, özgür kadının gelişmesini sağlayan, kadın özgürlük hareketine karşı büyük bir intikâmdır. Bunu da ilk başta Şengal'de Êzidî kadınına saldırarak almak istediler. Bu değerleri kırmak istediler. Ortadoğu toprakları üzerinde gelişen kutsal değerleri yok etmek istediler. Bugün dünyada birçok değişim yaşanıyor, kadın hareketleri öne çıkıyor ve kadınlar irade olmaya başlıyor. Peki, bunu nasıl durduracak? Elbette kadın üzerinde geliştireceği barbarlık ve saldırılarla yapmaya çalışacaktır. Şengal'de 4 bin kadın kaçırıldı, pazarlarda satıldı. Ve hâlâ binlerce kadın kayıp ve pazarlarda satılıyorlar. 21. yüzyılda kadın pazarlarda satıldı, bir kadın yüzlerce adama satıldı, kadın bedeni üzerinde her türlü kirli yaklaşımlar gerçekleştirildi. Toplum ve insan iradesine siyah bir perde çekmek istediler. Sadece Kürt kadını değil; Kürt, Arap, Ermeni ve tüm kadınlar, bu terör savaşında siyah bez parçası altında saklanıldılar. Ben bunu karanlık dönemin sembolü olarak değerlendiriyorum. Özgürlük için mücadele eden, öncülük misyonu taşıyan kadını, tecavüz ederek, gasp ederek, katlederek ve kadın bedeni üzerinde her türlü kirli uygulamayı yaparak gizlemek istediler.

Bugün aynı uygulamlar Efrîn'de yapılıyor. Şengal'de DAİŞ, Efîn'de Türk devleti mi?

Bunu destekleyen ve teşvik eden Türk devletiydi. AKP idi. Her gün tüm dünyanın gözü önünde açık bir şekilde okul ve camilerinde bunun propagandasını yaparak buna zemin hazırlıyordu. Bugün bunun en büyük kanıtı Efrîn’dir. Şehit Barin’in cenazesiyle tüm dünyanın gözü önünde oynanıldı. Bu bile tek başına türk devletinin bu geri fikri kadına karşı nasıl geliştirdiği ve örgütlediğini kanıtlıyor. 

İşgalciler Efrîn’e girdiklerinde yine ilk başta kadına karşı en kirli uygulamalarını gerçekleştirdiler. Açık açık kadına tecavüz edildi; katledildi, satıldı ve bu şekilde kadın ajanlaştırılmak istendi. Türk devleti kadın üzerinde geliştirdiği cinsel işgal ile kadını kendi kirli politikları için kullanmak istedi. Bunu sadece Kürt kadınına karşı yapmıyor. Arap, Kürt; kısacası Efrîn’de yaşayan tüm kadınlara karşı bunu yapıyor. Bu şekilde bugün Efrîn’de birçok kadın ajanlaştırılmıştır. Şengal ve birçok yerde kadına karşı yapılanların aynısı Efrîn kadını üzerinde de yapıldı ve yapılıyor. Efrîn kadını gelişkin ve açıktı. Özgürlük felsefesi fikriyle eğitilmişti. İşgalci Türk devleti Efrîn’i nasıl işgal ettiyse, kadını da işgal etti.

Türk devleti, kendi kirli emelleri için bugün Efrîn’de kadın üzerinde her türlü kirli uygulamayı gerçekleştiriyor. Türk devletinin Efrîn’de kadına karşı yaptığı uygulamalar tüm dünyanın gündemine girdi. Özellikle ona bağlı çeteleri ve Türk askerlerinin kadına karşı yaptıkları tecavüz, gasp, katletme ve kaçırma artık saklanılmayacak dereceye ulaşılmıştır.  Türk devleti, Efrîn’de fuhuş yaptırıyor. Özellikle bunu kadını ajanlaştırmak için yapıyor. Yine Türk devleti, Efrîn’de kadınları casusluk ve intihar saldırıları için eğitiyor. Eğittikleri kadınları Minbic, Cizre, Şehba ve Halep’e gönderiyorlar.

Kendi özgürlüğü için direnen, Kobanê'de Arin Mirkan şahsında, Efrîn’de Avesta şahsında sembol olan ve Rojava savaşında halkların özgürlük mücadelesinin sembolü oldu Efrîn kadını. Şimdi aynı Efrîn kadını üzerinde en kirli politikalar oynanıyor.  Türk devletinin tüm bu yaptıklarını ispatlayan birçok şey var. Efrîn’den çıkan halkın açıklamaları var. Bu siyasete kurban olan insanlar var. Kadının varlığını oluşturan gerçekliklere karşı büyük saldırı var. Efrîn’de kadına karşı yapılan saldırılar, özgür kadın hareketi öncülüğünde, özgür kadın için mücadele eden ve sembol haline gelen değerler yok edilmek isteniyor.   

'EFRÎN'DE VE HER YERDE KADINLAR TÜRK DEVLETİNE BAŞKALDIRMALI'

Tüm bu siyasetlere karşı Efrîn kadınının baş kaldırması gerekiyor. Buna karşı dört parça Kürdistan, Avrupa ve her yerde kadınların başkaldırması gerekir. Türk devletinin kadına karşı yürütmüş olduğu bu politikalara karşı kadının büyük bir mücadele içine girmesi ve bu siyaseti boşa çıkarması gerekir. Her alanda mücadelenin yükseltilmesi gerekir. Askeri, siyasi, kültürel, toplumsal her alanda Türk devletinin bu yaptıklarına karşı mücadele edilmeli ve Türk devleti teşhir edilmeli. Önder Apo felsefesi temelinde, bu mücadeleye katılmış kadınların büyük emek vererek, kanla yaratmış oldukları bu derğerlere saldırılmasına izin verilmemeli. İnanıyorum ki eğer tüm kadınlar güçlerini birleştirirlerse 21. yüzyıl faşizmini yıkacaklardır.