“Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm” hamlesinin başarıya ulaşacağına inanılmasını ve bunun için çalışılmasını isteyen PKK-PAJK Zindan Komitesi, Kürt Halk Önderi’ne bağlılığın, yetersiz yoldaşlığı aşmanın, tarihsel ve dönemsel sorumlulukları yerine getirmenin, ancak hamleyi başarıya ulaştırmakla mümkün olacağını vurguladı. 

PKK-PAJK Zindan Komitesi, 8 Mart vesilesiyle yazılı bir açıklama yaptı. İnsan yaşamı ancak özgür olduğunda anlam taşıdığın göre; özgürlüksüz nerede yaşanırsa yaşansın orasının her zaman bir kadın için karanlık zindan olduğu, dolayısıyla Kapitalist Modernite yaşamının kadınlar için karanlık zindan gibi olduğu belirtilen açıklamada, hegemon güçlerin modernite yaşam adı altında toplumun gözünü boyamak için sürekli eşitlik, özgürlük, kardeşlik sloganlar arkasında gizlenerek toplumu kandırmaya çalıştığı vurgulandı. 

Her zaman olduğu gibi bu dönemde de bir kez daha kadınların hegemon sistem güçlerinin gerçek yüzünü açığa çıkarmak için tarihsel rollerini oynadığı vurgulanan açıklamanın devamı şöyle: “Bu tarihsel rol, stratejik düzeyde ele alınabilecek güçlü bir adımdır. ilk kez bu süreçte kadınların örgütlü bir düzeyde bir araya gelip örgütlendi ve örgütlü bir şekilde demokratik eylem hakkı olan tepkilerini siteme karşı ortaya koydu. Bu direnişçi kadınlar, kendi gücünü ve potansiyelini kadının yaratımları olan Neolitik devrim mirasından aldı.

DEMOKRATİK EYLEM HAKKINI KULLANDILAR

ABD’nin New York kentinde bir tekstil fabrikasında açlık grevine giren binlerce kadın, çalışma koşulları ve saatlerinin düzenlenmesi ve eşit ücret gibi somut talepleri içeren eylemleriyle kadının kendi öz mücadelesi anlamında, tarih-şimdi-gelecek anlamda tarihsel niteliği olan açlık grevini başlattı. Bu kadınların direnişi, hegemon sistemin cinsiyetçi zihniyetine karşı demokratik bir eylem tarzıdır. Kadınlar Kapitalist Modernite’ye karşı eşitlik ve özgürlük hakları olan demokratik eylem hakkını kullanmadır. Önderlik, ‘Her bir olay ve an, devrim yapmayı gerektirecek kadar etkilidir’ diyor. Kapitalist Modernite, kadınların demokratik hakları olan açlık grevini kırmak ve mücadelesinin yayılmasını engellemek için direniş mekanı olan fabrika kapısına kilit vurup etrafında barikat kurarak fabrikayı ateşe verir. Bu fabrikada açlık grevinde direnen 129 direnişçi kadın, yakılarak katledilir. Hegemon sistem, direnen kadınların mücadelesini katliamla bastırmak istemesine rağmen kadınların mücadelesi dalga dalga yayılarak günümüze dek geldi. Bu özgürlük meşalesi, Özgür Kadın Hareketimizin öncülüğünde devam ediyor.

KADIN KURTULUŞ İDEOLOJİSİ

Önderlik, 1998’de kadın kurtuluş ideolojisiyle hiçbir sistemin, kadının 8 Mart’larda ortaya çıkan akışkan enerjisini hapsetme gücüne sahip olmadığı gibi bundan sonra da olamayacağını ortaya çıkardı. Kadın kurtuluş ideolojimiz, köle kadın gerçekliğine karşı kendi öz gücüne dayanarak irade olmayı, yaşam ve ilişkilerde özne olmayı, bağımsız bir duruş sahibi olmayı bir yaşam ilkesi haline getirmeyi amaçladı. Bundan dolayı Önderliğimiz, 8 Mart 1998’de ilan etiği kadın kurtuluş ideolojiyle beraber bundan sonra ‘Sadece 8 Mart günü değil, tüm günler kadınların olmalı’ dedi. 

YENİ BİR TOPLUMSAL DOĞUŞ İÇİN

21. yüzyılda toplumun yaşadığı sistemsel krizi çözebilecek ideoloji, kadın kurtuluş ideolojisidır. Erkek egemenlikli ideolojiler, yaşanan toplumsal sorunlara cevap olamıyor. Zaten toplum karşıtı ideolojiler olduğu için sorun çözücü değil, sorun üreten ideolojilerdir. Zaten sorun çözücü fonksiyonları da yoktur. Hegemon erkek damgalı ideolojik kimlikler karşısında kadın kurtuluş ideolojisi, topluma çıkış yapabilecek güçtedir. Hegemon aklın  21. yüzyılda ideolojilere gerek olmadığını ilan etmesi, toplumları ideolojisiz ve kimliksiz bırakmasıdır. İdeoloji, bir toplumun kimliğidir ve bu kimlik olmadan yeni bir toplumsal doğuş da gerçekleşemez.

HAMLENİN BAŞARISINA İNANMALIYIZ

Hamle kapsamında ele almamız gereken en temel hususlardan biri de şu olmaktadır; hamlenin başarıya ulaşacağına, hedeflediğimiz amaçların gerçekleşeceğine sonsuz inanmalı, böylesi bir sonucun ve başarının ortaya çıkması için var gücümüzle çalışmalıyız. Başarının imkân ve koşullarının fazlasıyla olduğunu, AKP-MHP faşizminin ‘Çökertme Planı’ adı altında bizimle yürüttüğü savaşta ciddi anlamda çöküşe gittiğini, tüm saldırı ve soykırım konseptlerinin boşa çıkarak yenilgi üzerine yenilgi aldığını bilmeli. Bulunduğumuz her alanda tarihi rolümüzü oynarsak başarıya ve hamleyi sonuca ulaştırmaya en yakın dönemi yaşadığımızın bilinciyle direnişi ve mücadeleyi yükseltebilmeliyiz. Bu süreç, sonuca gitme ve amaçlarımıza ulaşma sürecidir. Düşman, elindeki tüm imkânlarla saldırarak bu hamlemizi sonuçsuz bırakmak isteyecektir ama moral üstünlük, ideolojik üstünlük, askeri ve siyasi üstünlük tümüyle bizim elimizdedir. Önder Apo, tüm mücadele mevzilerine ve sahalarına en görkemli öncülüğü İmralı Direnişi ile yapmakta, bu eşsiz direniş her alanda fedai çizgi temelinde karşılık bulmaktadır.  

ZINDANDA DİRENİŞ ESAS ALINIYOR

Zindanlarda yaşanan onca saldırı ve vahşete rağmen kendi zindan koşulları için açlık grevi başlatmadı. Zindandaki arkadaşlarımız, ‘Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm’ hamlesi için 27 Kasım’da açlık grevine başladı. Bu başlattıkları açlık grevi direnişi, düşmanın tüm saldırılarına rağmen büyük bir karalılıkla devam etmektedir. Zindandaki hamleye büyük bir direnişle devam edilmesi, Hareketimizin fedai çizgisinin zindanlardaki yansıması olmaktadır. Bu anlamda nasıl ki gerilla, savaş mevzilerinde, tünellerinde ve Kurdistan dağlarında fedai çizgide direniyorsa zindandaki arkadaşlarımız da fedai çizgide direnmeyi esas alıyor. Açlık grevi eylemleriyle içeride nasıl direndiklerini tüm dünya görüyor. Orada direnen Sakine Cansız arkadaşımızın 12 Eylül faşizminin tüm işkencelerine rağmen direnen ruhudur.

HEPİMİZ HAMLENİN BAŞARISINA ODAKLANALIM

Hamle sürecinin başarıya ulaşması için hepimizin bulunduğu alanlarda tüm gücünü, enerjisini, birikimini, potansiyelini harekete geçirmesi ve hamlenin başarısına odaklanma temelinde kararlı, inançlı, özverili bir şekilde çalışma yürütmeyi esas alması gerekmektedir. Önderliğe bağlılık da yetersiz yoldaşlığı aşma da tarihsel ve dönemsel sorumluluklarını yerine getirme de ancak bu temelde hamleyi başarıya ulaştırmakla mümkün olacaktır. Bu inanç ve kararlılıkla zindandaki tüm kadan yoldaşlarımız olmak üzere, Önderliğin özgürlüğü ve cezaevindeki evlatlarına destek amaçlı Adalet Nöbeti’ndeki tüm değerli annelerimizin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor ve direnişlerini selamlıyoruz.”