Zürih’ten Güven’e: Sınırlar mücadelemize engel değil!

Leyla Güven’e bir mektup kaleme alan Zürih Feminist Kadın Kolektifleri, “Aramızda sınırlar olsa da bizler aynı güzel dünyanın mücadelesini veriyoruz. Kürt halkının yanında mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecridi kırmak amacıyla 160 gündür süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde olan DTK Eşbaşkanı, HDP Hakkâri Milletvekili Leyla Güven’e uluslararası alandan destekler gelmeye devam ediyor.

14 Haziran 2019 tarihinde İsviçre’de yapılacak genel kadın grevi kolektifleri içerisinde çalışmalarını yürüten Zürih Feminist Kadın Kolektifleri Leyla Güven’e için bir mektup kaleme aldı.

Leyla Güven öncülüğünde devam eden açlık grevlerini yakından takip edildiğine dikkat çekilen mektupta devamla şunlar ifade edildi:

KADINLAR OLARAK YANINIZDAYIZ

“Biz İsviçreli kadınlar, 14 Haziran’da gasp edilen haklarımızı elde etmek için genel greve hazırlanıyoruz. İsviçre’de ataerkil sistem çeşitli yollarla kadınlar üzerinde bir baskı kuruyor. Bizlerde buna karşı bir direniş içerisindeyiz. Grev hazırlığında Kürt kadınları bizlerle beraber yürüyor ve bize moral veriyor. Aramızda sınırlar olsa da bizler aynı güzel dünyanın mücadelesini veriyoruz. Kürt halkının yanında mücadele etmeye devam edeceğiz

Belki mücadele şeklimiz ve baskıya uğrama şeklimiz farklıdır, ama kendimizi sizin mücadelenizde görüyoruz aynı zamanda. Bugün yürüttüğünüz açlık grevi direnişi, Kürt özgürlük mücadelesinin iradesinin ne kadar güçlü olduğunun bir göstergesi ve ispatıdır.

TECRİT KABUL EDİLEMEZ

Bizler iyi biliyoruz ki, sizler güzel bir dünya ve özgür bir gelecek için mücadele ediyorsunuz. Sizler insan olmanın ne olduğunun farkında olarak, insanlığa karşı yürütülen düşmanca politikalar karşısında mücadele ediyorsunuz.”

Öcalan ve siyasi tutsaklar üzerindeki tecridin insanlık değerlerine karşı bir tecrit olduğuna dikkat çekilen mektupta, “Tecridin kırılması için cezaevlerinde eylemler gerçekleştirildi ve birçok insan hayatını kaybetti. Bu yaşanan şehadetlerden duyduğumuz üzüntüyü belirtip, bu yaşanan ölümlerden Türk devleti ve onu yönetenler sorumludur” denildi.

CPT’YE HAREKETE GEÇ ÇAĞRISI

CPT ve BM’ye harekete geçme çağrısında bulunulan mektupta, “Yaşananlar karşısında en büyük sorumluluk başta CPT olmak üzere diğer uluslararası kurum ve kuruluşlardır. Biz kadınlar olarak bu kurumların derhal Türkiye gitmesini ve incelemelerde bulunmasını talep ediyoruz.”

Açlık grevi direnişlerini bir destekçisi olduklarını mektuplarında dile getiren kadınlar, uluslararası topluma açlık grevi direnişleri ile dayanışma içerisinde olma çağrısı da yaptı. Son olarak mektupta, “Biz feminist kadınlar olarak, yaşamı, özgürlüğü, savunuyoruz. Hepimiz özgür oluncaya kadar sınırlar tanımadan mücadelemiz devam edecek” denildi.