Hozan Dilovan, stranlarıyla Kürt halkının aklında ve yüreğinde yer edinmiş biri. İlk kez 1969 yılında 15 yaşındayken Moskova'da Newroz'da sahneye çıktı. 1980 yılında Sovyetler Birliği'nde "devlet sanatçısı" unvanını alan Hozan Dilovan'ın sanatı bir aile geleneğidir. Hozan Dilovan, Erivan Radyosu’nun tanınmış dengbêjlerinden Reşîdê Baso’nun oğludur.
Kürt sanatçı ve yazar Hemîd Ûrmiye, Hozan Dilovan'ın hayatını ve sanatını anlatan, “Hunera 55 Salan Dilovan" (55 Yıllık Sanat Dilovan) kitabına ilişkin ANF'ye konuştu.
“Hunera 55 Salan Dilovan" kitabınızdan biraz bahsedebilir misiniz?
Kitap, Hozan Dilovan'ın hayatı ve özellikle sanat yaşamı üzerine yazıldı. Aynı zamanda Dilovan'ın eserleri ve şiirleri de arşiv olarak bu kitapta toplandı. Kitapta genel olarak Hozan Dilovan'ın sanat hayatı hakkında detaylı bir çalışma yer alıyor.
Bu kitabı yazma fikri nasıl oluştu?
Sanatçıların eserlerini yaşatmak hepimizin sorumluluğudur. Bu nedenle sanatçıların eserlerine en büyük saygının, onların yaşamlarını Kürtçe kütüphane arşivi için kitap haline getirmektir.
247 sayfadan oluşan kitap, Sîtav Yayınevinden çıktı. Kitabı hazırlama aşaması birkaç ay sürdü.
Bu kitabın hazırlanması benim için bir senaryo gibiydi ve her anı heyecan doluydu.
Hozan Dilovan’ın Kürt kültür ve sanatındaki yeri nedir, diye soralım o zaman...
Pek çok insan kitabın adının neden Hunera 55 Salan Dilovan olduğunu merak ediyor. Hozan Dilovan 55 yıl boyunca aralıksız bir şekilde tüm gücüyle Kürt sanatına hizmet etti. 55 yıl boyunca bir sanat yıldızı olarak Kürt kültürüne, sanatına ve diline ışık tuttu. Bugün Dilovan'ın 55 yıllık sanatının sonucunu görüyor ve kendisini tebrik ediyoruz. Adı gibi Kürt kültürü ve sanatına aşık olan Dilovan, edebiyat, kültür ve sanatın öncüsü haline geldi.
Kürt edebiyatının, sanatının, kültürünün gelişmesi ve yaşatılması için Kürt sanatçıların ve yazarların neler yapması gerekiyor?
Halk, sanatçılardan ve yazarlardan çok şey bekliyor, bu yüzden sorumlulukları ağır. Kürt edebiyatını ve kültürünü korumak, durmadan yazmak, eserleri okuyucuya sunmak ve hepsinden önemlisi de dil konusunda çok çalışmak yazarların ve sanatçıların görevidir.