İsviçre’de Rojavafest başlıyor
Rojava’daki Pargîn Kültür Merkezi ile Tev-Çand, İsviçre’nin Cenevre kentinde “RojavaFest” adıyla üç gün sürecek bir film ve kültürel bir etkinlik düzenliyor.
Rojava’daki Pargîn Kültür Merkezi ile Tev-Çand, İsviçre’nin Cenevre kentinde “RojavaFest” adıyla üç gün sürecek bir film ve kültürel bir etkinlik düzenliyor.
İspanya’da yüz gün süren belgesel film formuna katılmak için İspanya’ya gelen Pargîn Kültür Merkezi aktivisti Sevînaz Evdikê ve kültür hareketi Tev-Çand üyesi Yılmaz Beyazgül ile Cenevre’de 30 Haziran ile 2 Temmuz tarihleri arasında Kugler Foundry Kültür Merkezi'nde yapılacak kültürel etkinlikler ve yaşanan sorunları konuştuk.
Yılmaz Beyazgül, İsviçre’de yaşayan ve daha çok folklor üzerine çalışma yürüten eski bir gazeteci. Bir eğitim kampında Rojava Film Komünü'yle tanıştığını söyleyen Beyazgül, şunları ifade etti:
“Bir eğitim kampında Almanya’da ödül de almış olan Ömer Çakar’ın yaptığı sunumla tanıdım Rojava Film Komünü'nü. Rojava gibi bir sürü sıkıntının ortasında bu komünün kurulması ve giderek çok profesyonel işlere imza atması beni oldukça etkiledi. O günden beri sürekli ilişki içindeyiz.”
Beyazgül, İsviçre’de müzik ve film festivali yapma fikrinin nasıl geliştiğini ise şöyle ifade etti: “Komün üyesi Sevinaz arkadaş ve komün üyeleri İspanya dönüşünde İsviçre’ye gelmişlerdi. Bu tarihlerde Avrupa’da olacaklarını ve İsviçre’de de bir etkinlik yapabileceklerini söylediler. Böylece İsviçre’de bir film ve kültürel etkinlik yapma fikri doğdu. Biz de araştırdık, eski bir fabrika olan ve sanat merkezine çevrilen Galeri Kühler, aslında dokuz sanatçının ortak işlettiği bir mekan. Biz onlara yapmak istediğimiz festivali anlattık, onlar da kapılarını bize açtılar. Rojava’daki kültürel çalışmalar İsviçre halkına tanıtmak istedik. Rojava’nın İsviçre’de ciddi bir popülaritesi var. Halkın ilgisi var bunun için de bu festival oldukça anlamlıdır.”
İSVİÇRE VİZE VERMEDİ
Bu festival kapsamında yapılacak etkinliklere katılmak için komün üyelerinin İsviçre’ye gelmesi gerektiğini söyleyen Beyazgül, bütün garantilere rağmen İsviçre devletinin vize vermediği tepkisinde bulundu.
Beyazgül şunları ifade etti: “Gelecek bazı arkadaşların pasaport süreleri bitmiş. Bir Rojavalı olarak Suriye’de pasaport çıkarmak oldukça zor. Pasaportu olanlar için Lübnan’daki İsviçre büyük elçiliğine davetiye gönderdik. İlk başvuru yapıldığında sorun çıkardılar ve 14 gün sonra cevap vereceklerini söylediler. Arkadaşlarımızın Lübnan'da o sürede kalmaları sorun olacaktı ve burada süreci hızlandırmak için tekrar devreye girdik. Ancak demokratik olduğu iddia edilen İsviçre devleti, ‘Suriye’nin bir savaş ülkesi olduğu ve gelenlerin geri dönmeyeceğini’ iddia ederek vize vermedi. Bunun için de planlanan bazı programları çıkarmak zorunda kaldık. Bütün İsviçrelileri ve İsviçre’de yaşayanları üç gün sürecek film ve kültürel etkinliklerimize katılmaya çağırıyoruz. Bu aynı zamanda devletin bu yasakçı zihniyete karşı da bir cevap olacaktır.”
PARGÎN FİLM KOMÜNÜ
Kuzey ve Doğu Suriye’deki kültürel çalışmalar kapsamında Rojava’nın Dêrik kentine bağlı Deşta Sûsê köyünde 2015 yılında kurulan Pargîn önemli çalışmalara imza atıyor.
Pargîn çadırların etrafının kazılması anlamı taşıyor. Bu yöntemle çadırın içindeki eşyalar yağmur suyundan korunuyor. Pargîn, geleneksel kültürün korunmasını amaçlıyor.
Çoğu koçer olan 25 kişi ilk olarak Pargîn’in kurulması için çalışmalara başlamış. Kurumun müzik bölümünde Mahmud Berazî ve Şêro Hindê gibi isimler de yer almış.
2015 yılında Rojava’da kurulan “Rojava Film Komünü'nün” üyesi olan ve halen Komün içerisinde aktif olarak görev alan Sevînaz Evdikê, o sürece dair şunları ifade etti:
“Rojava Film Komünü 2015 yılında Kültür Akademisi bünyesinde kuruldu. İlk olarak sanat akademisi içinde bir birim olarak daha çok film gösterimi yapan bir nitelikteydi. Ancak daha sonra film komünü kendi çalışmasını özerk olarak yapmaya başladı. 2017’den beri film çekiyor. Şu ana kadar uzun metrajlı 6 film çektik. 2020’den bu yana çekilen filmler uluslararası alana taşındı. İlk olarak Rojava'yı tanıtan destek amaçlı filmler yaptık. Şimdi artık belgesel ve dizi film çekiyoruz. Bir dizi film bitti, bir tanesine de yeni başladık.”
Festival için İsviçre’ye gelecek olanlara İsviçre devletinin vize vermemesine şaşırmadığını ifade eden Sevînaz Evdikê, Avrupa devletlerinin Ortadoğu’ya ve üçüncü dünya ülkelerine bakışının sorunlu olduğunu ifade etti.
Sevînaz Evdikê, “Ben üç kez İsviçre’ye bir sanatçı olarak geldim. İsviçre ve bütün Avrupa ülkeleri Rojava başta olmak üzere üçüncü dünya ülkelerinde gelen herkese mülteci gözüyle bakıyor. Bize sanatçı gözüyle bakmıyor. Bu bakış sadece İsviçre ile ya da Rojavalı sanatçılarla alakalı değil. Maalesef bu milliyetçi bakış açısı geneldir. Ülkenin adı fark etmiyor.”
‘HAVA SAHASI TÜRKİYE’YE KAPATILSIN’
Son olarak İşgalci Türk devletinin Rojava’ya yönelik yeni işgal tehditlerine değinen Sevînaz Evdikê, Rojava’da ki 33 siyasi partinin hava sahasının kapatılmasına yönelik çağrıyı desteklediğini ifade ederek şunları dile getirdi:
“Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan Rojava’ya yönelik tehditleri yeni değildir. Kürtlerin yönetim için alternatif bir model yarattığından beri her zaman saldırmak istiyor. Nerede bir zayıflık görse orada saldırıyor. Önce Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî işgal edildi. Şimdide gücü yetse hemen saldıracak. Şu an ona gücü yetmiyor. Tabii halk bu tehdit karşısında işini bırakmayacak. Halk normal hayatına devam ediyor. Eğer saldırı olursa halk direnir, zaten daha önceki işgallere karşı da direnmişti. Rojava’da çok sayıda kurumun açıkladı; ‘hava sahasını kapatması’ önemlidir. Bu topraklar bizim, ev ev tanıyoruz. Rojava’da yaşayan bir Kürt sanatçı olarak biz bu kararı destekliyoruz. Bu noktada üzerimize düşeni yerine geçeceğiz. Uçak olmazsa Türk devleti bir şey yapamayacak ve şu an yapılan saldırıların hiçbirini yapamayacaktır. Bunun içinde hava sahasının kapatılması önemlidir ve herkes tarafından desteklenmelidir.”