Akkuzu: Seyircilerimiz Kürtçe tiyatroya daha fazla sahip çıkmalı

Amed Şehir Tiyatrosu oyuncusu Yavuz Akkuzu, seyircilerin Kürtçe tiyatrolara sahip çıkması gerektiğini belirterek, "Çünkü Kürtçe tiyatro Kuzey'de en fazla 4-5 gruptan oluşuyor" dedi.

Yıllarca Amed Büyükşehir Belediyesi bünyesinde oyunlar oynayan şehir tiyatrosu oyuncuları, gasp edildikten sonra belediye ile olan tüm ilişkilerini kopararak istifa etmişlerdi. Tiyatro oyuncuları kısa bir aradan sonra 'Amed Şehir Tiyatrosu' adında özel bir sahne ile tekrar seyircilerle buluştular. Şu anda sadece 82 kişilik tek bir salonu olan tiyatronun oyuncuları, haftanın belirli günlerinde sanatlarını icra ediyor. Toplumsal ve siyasal olgulardan yola çıkarak ortaya koydukları oyunlarıyla, Amedlilerin tiyatroya olan ilgilerini pekiştiriyorlar.

Karikatürist Doğan Güzel'in 90'lı yıllarda Özgür Gündem gazetesine çizdiği karikatürlerde geçen diyaloglardan uyarlanan ve Amed'in özgün dokusuna uygun Qırıx oyunu başta olmak üzere dünyaca bilinen Moliere, Samed Behrengi, Dario Fo, Eugene İonesco'nun aralarında bulunduğu oyunlar Amedliler tarafından beğeniyle izleniyor. Amed Şehir Tiyatrosu ile ilgili ANF'ye konuşan tiyatronun oyuncularından Yavuz Akkuzu, bu kadar kısıtlı imkanlarla ortaya bir sanat ürününü koymanın ve Amedlilerin beğenisini almanın nasıl gerçekleştiğini anlattı.

SEYİRCİLER EMEĞE DEĞER VERİYOR

Amed Büyükşehir Belediyesi'nin çatısı altındayken seyircilerin kendilerine yaklaşımı ile şimdiki yaklaşımının birbirinden çok farklı olduğunu belirten Akkuzu, belediye döneminde seyircilerin kendilerini birer memur gibi gördüklerini ama şimdi yaptıkları işin emek ve mutfak kısmının koşullar gereği görünürlük kazanmasından dolayı daha samimi gördüklerini kaydetti.

Seyircilerin emeğe değer verdiğini söyleyen Akkuzu, konuşmasına şu devam etti: "Seyirci, bizler belediye çatısı altında bu işi yaparken sadece maaşlı memurlar olarak görüyordu. Yine oyunlara geliniyordu fakat samimi bir ortam yakalayamıyorduk. Ama belediye kayyum atanıp bizler istifa ettikten sonra, buraya açtığımızda ve tiyatronun devam edeceğini gösterdiğimiz de seyircinin tavrı değişti. Seyirciler burada aslında sadece oyun oynamadığımızı, dekoru, sahneyi ve benzeri kol emeği gerektiren işleri de yaptığımızı da gördü. Biz aslında belediyede iken de işin kol emeği kısmını yapıyorduk. Turneleri biz organize ediyorduk. Dekor kurulumunda oyuncular çivi çakıyordu. Ama bunu seyirci görmüyordu ve bilmiyordu. Ama burada bizim çay dağıttığımızı, temizlik yaptığımızı, teknik işlerimizi yürüttüğümüzü görüyorlar ve samimi davranıyorlar."

KÜRTÇE TİYATRO EN FAZLA 4-5 GRUPTAN OLUŞUYOR

Akkuzu, seyircilerin tiyatrolarına ve sergiledikleri oyunlara neden gelmeleri gerektiğini de şu sözlerle anlattı: "Seyircilerimiz buraya en başta Kürtçe tiyatro için gelmeliler. Çünkü Kürtçe tiyatro Kuzey Kürdistan'da en fazla 4-5 gruptan oluşuyor. Bizim tiyatro gibi hiçbir grup maalesef sistematik şekilde ortaya oyun koyamıyorlar. Haftada bir oyun çıkarabiliyorlar. Ama bizim tiyatromuz haftanın hemen hemen her gününde oyun çıkarmaya gayret ediyor. Çocuk oyunları da buna dahil. Bu işi sürekli hale getirdiğimiz için seyircilerin tiyatromuza gelmesi ve sahip çıkması gerekiyor.

Tabi sahip çıkarken sanata dair gördükleri şeye sahip çıkmalarını istiyoruz. Çünkü biz, sanata dair de ortaya bir şeyler koyduğumuzu düşünüyoruz. Kürt sanatına sahip çıkmalarını istiyoruz aslında. O yüzden de seyircilerin bizleri takip etmesi gerekiyor. Tiyatromuz kapsamında festivaller, çocuk oyunları ve dışarıdan gelen grupların oyunlarını sergiledikleri dönemler oluyor. Bunların yanı sıra karikatür sergilerimiz oluyor. Kısacası yerimiz dar veya küçük olabilir ama sanat adına birçok şeyi burada barındırdığımızı söylemek mümkün. Dolayısıyla seyircilerimizin tam da bu yüzden tiyatromuza gelmeleri lazım."

AMEDLİLERİN KÜRTÇE OYUNLARA İLGİSİ

Seyircilerin kendilerine önerilerde bulunduğunu bu önerilerden bazılarını oynadıkları oyunlara kaynak yaptıklarını ifade eden Akkuzu, "Mesela bir yıldır seyircilerimiz çocuklar için bir drama oyunu oynamamızı istiyorlardı, onu oynayacağız önümüzdeki süreçte. Kadınlar için neden bir oyun oynamadığımızı soruyorlar. Bu öneriyi de planlamamıza aldık. Hatta bunun tekstini bile çıkardık diyebilirim. Eksikliklerimizi gördüklerinde bize söyleyebiliyorlar. Bizde elimizden geldiği kadarıyla onların önerilerine ve söylediklerine riayet etmeye çalışıyoruz. Yani seyirciler açısından bir sorunumuz yok. Seyirci, emek gördüğü zaman değer vermesini de biliyor. Ama emek görmedi mi, en güzel oyun bile olsa ilgisini esirger. O yüzden Amed seyircisi bakımından şanslı olduğumuzu söyleyebilirim. Fakat bunu diğer parçalarımız için söyleyemiyorum. Başur ve Rojhilat Kürdistanı'nda seyirciler Bakur'daki gibi değiller maalesef. Çok iyi bir oyun bile olsa, 3-4 kez ya oynanıyor ya da oynanmıyor.

Bu durum, Rojhilat Kürdistanı'nda 60-70 civarında tiyatro grubunun olmasına rağmen böyle. Ama başta Amed, genelde de Bakur halkımızın sosyolojisi bu konuda çok iyi bir seviyede. Çünkü Kürt siyasi hareketinin topluma etkisi bu yönde olumlu olmuş. Kadınların dışarıda oluşu ve kültür sanat alanlarında aktif olması toplumu da etkiliyor. Yine Bakur seyircisi Türkiye'deki seyirci gibi duygusal da yaklaşmıyor meseleye. Türkiye'de seyirciler, şehir tiyatrolarına Cumhuriyet tarafından kurulmasından dolayı sahip çıkıyor. Laisizmi yaşatmak için, kötü bir oyun bile olsa gidiliyor. Ama o zamanda oyuncunun eleştirisi ortaya çıkmıyor. Ama Amed'de, seyirci seçici davranarak kötü bir oyuna gelmeyebiliyor" diye konuştu.

SANATSAL VE POLİTİK BİR TİYATRO

Teknik anlamda problemler yaşadıklarını ve bu problemlerin de yakın vadede çözümlerinin olmadığını aktaran Akkuzu, şunları paylaştı: "Teknik anlamda tüm büyük sahneler devletin elinde. Zaten ne biz istiyoruz ne de onlar veriyorlar. Burası bazen bize yetmeyebiliyor. Mesela bir saat sonra oyuna çıkacağız, seyircilerin çoğu yer olmamasından veryansın ediyorlar. Onun dışında çocuk oyunlarındaki eksiklerimizi gidermek için bu meseleye ağırlık vereceğiz. Çünkü devletin iktidarın bu konudaki asimilasyonu giderek gelişiyor ve bizim de bu alanı boş bırakmamamız gerekiyor.

Haziran ayında bir çocuk oyunu festivali yaptık ama yetmiyor. Bunun kendini parça parça sürece yayılarak bölüştürmesi gerekiyor. Çocuk oyunlarını çıkarıyoruz ama daha fazla olması için çalışmamız lazım. Çünkü tüm Kürtçe çocuk okulları kapandı. Çocuklar evde Kürtçe konuşsalar da kamusal alanda Kürtçe konuşulduğunu görmedikleri için dışarıda konuşmuyorlar. O yüzden bu alana daha çok mesai harcamak gerekiyor. Çünkü bizim tiyatro grubumuz için salt sanat yok. Yarısı sanat ise diğer yarısı da politik olmaktır."

'SEYİRCİLER, GELİP BİZLERİ GÖRSÜNLER'

Bulundukları tiyatro salonunun oyuncular olarak kendilerine yettiğini ama seyircilere yetmediğini belirten Akkuzu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Bizim buradaki ilişkilerimiz daha sıcak ve samimi ilerliyor. Seyircilere yakın olmamız da ayrıca avantajdır. Sanatsal olarak buradan çok memnunuz. Oyuncu ve seyirci arasında bir temas ve etki oluyor. Ama seyirciler bazen ayakta ya da dışarıda kalıyorlar bu da bizim canımızı sıkıyor.

Şimdi bir yer arıyoruz. Eğer bulursak yine kendi ellerimizle inşa edeceğiz. Seyircilerimize burayı yalnız bırakmamaları çağrısında bulunuyorum. Çünkü buradan keyif alacaklarını düşünüyorum. Zaten keyif almayacaklarsa gelmelerine gerek yok. Ama gelip buranın enerjisini, eğitimini, oyunlarını, oyuncularını ve sergilerini görsünler. Bence buradan güzel bir koku alacaklar."