'Dağlara sorun bizi' Newroz'da okuyucuyla buluşuyor
Feride Alkan’ın ‘Dağlara sorun bizi’ kitabı Meyman Yayınları tarafından çıktı. Newaya Jin’in katkılarıyla basıma hazırlanan kitap, okuyucuyu gerillanın kalbi Botan'a götürüyor.
Feride Alkan’ın ‘Dağlara sorun bizi’ kitabı Meyman Yayınları tarafından çıktı. Newaya Jin’in katkılarıyla basıma hazırlanan kitap, okuyucuyu gerillanın kalbi Botan'a götürüyor.
Yirmi bin yıldır kutsallığın adıdır Cûdî. Nuh’un gemisi Safîne'nin karaya oturduğu bu yer, yeniyi arayanların ilhamı, insanlığın gizlerini çözmek isteyenlerin anahtarıdır.
Güneşe inananların, aydınlıkla uyananların sevgilisidir.
Kendini arayan milyonlarca yıllık insan serüveninin dile gelişidir…
Zalime boyun eğmeyenlerin dergâhı, Mezopotamyalı dağ kavmi Kürtlerin direniş mekanı, korunağıdır.
DİRENİŞ KALESİ CÛDÎ
Ve 1984’ten beri gerillanın mekanıydı Cûdî. Düşmanların korkulu rüyası, özgürlük savaşçılarının ana kucağı, Mezopotamya halkının umut deryasıydı. Ve Cûdî hiç durmayan savaşın direniş kalesi, sayısız şehidin bedenlerini örten, ruhlarıyla beslenen, özlemleriyle demlenen kutsal Kürt dağıydı.
Botan denince akla ilk gelen yerlerden Cudi'yi böyle anlatarak başlıyor 'Dağlara sorun bizi' kitabı. 326 sayfa ve yedi bölümden oluşan kitap, kendisi de bir gerilla olan yazarın Botan sahasında yaşadığı, tanık olduğu gerilla yaşamından kesitler ve bazı olayların anlatımından oluşuyor.
Kimi zaman Şehr-i Nuh’a bakan tüm kapılardan geçiyorsunuz... "Bir başka dünyadır" dediği Katolar'da kimi zaman göğe tırmanırcasına zirvelere yürüyorsunuz. Kimi zaman yüzlerce tepeden oluşan Herekol Navser'ine çıkıp Egid'in adımladığı patikalarda tarihe bir yolculuk yapıyorsunuz.
BİR ALTIN OKYANUS GİBİDİR HEREKOL
Onlarca gölü, yüzlerce kanisi, rengarenk çiçekleriyle cennet doğasını, her biri ev görünümünde olan kayadan tünellerini anlatıyor yazar ve güneşle buluşmasını:
"Güneş Katoların ardından yavaş yavaş yükseldiğinde bir altın okyanusu beliriverir karşıda. Kor Qandîl’in gözü açılır, ruhu aydınlanır. Güneş’in sevgilisidir Herekol, bunu hissedersin her buluşmalarında. Daha da yükselip tüm enerjisiyle Herekol’u kucakladığında aşktan sarhoş olduğunu, coştuğunu, sımsıcak bir yuvaya dönüştüğünü, taşların da canlanıp renklendiğini düşünürsün."
GÜZEL YOLDAŞLARIN MEKANI BESTA
Kimi zaman da büyük şehitlerin, güzel yoldaşlıkların, bitmeyen emeğin mekanı dediği Besta'ya götürüyor: "Sorxwîn’in, Ferhat’ın, Kurtay’ın, Hamza’nın, Aysel’in, Agirî’nin, Zelal’in, Delal’in, Azê’nin yıldızlaşıp geceleri aydınlattığı okyanustu. Saadetin evliya olup hastalara, dertlilere derman olduğu topraklardı. Besta kavganın, eylemin, sevginin, şehadetin yeriydi."
HER GERİLLANIN BİR HİKAYESİ VAR
Botan coğrafyasını dolaşmak kadar kitap 2018-2019 yılında Botan'da yaşanan savaşı anlatıyor. Gerillaya karşı bu iki yılda düzenlenen operasyonlara ilişkin Türk devletinin psikolojik savaşını yalanlarını deşifre ediyor. Ve elbette gerillanın amansız direnişini anlatıyor. Her gerillanın bir hikayesi vardır. Ve her biri hikayesiyle ayrı bir dünyadır. Dağlara sorun bizi, Botan topraklarını özgürlük aşkıyla adımlayan, emek veren, mücadele eden bu gerillaların yaşamına ortak ediyor okuyucuyu.
VE ŞEHİTLER: NÛDEM, SORXWÎN, MAZLUM, TIREJ, AMARA...
Egîd Civyan, Nûdem Elbistan, Zîlan Pepulê, Sorxwîn Roboskî, Yıldız Mardin, Brûsk Timoqî, Mazlum Kotol, Amara Amed, Zamanî, Şevger, Rizgar Gever, Tîrej Amed gibi nice şehitlerin direnişlerine tanık oluyorsunuz. Alkan, sadece şehadetlerini değil gerilla yaşamları boyunca yoldaşlıklarını, emeklerini, duruşlarını da anlatıyor tek tek. Şu söz bir kez daha doğrulanıyor; her biri hikayesiyle gerçekten de ayrı bir dünya.
KALPLERİNİ ÜLKELERİNE GÖMENLERİN ROMANI
Yaşadıklarını olduğu gibi hiçbir şey eklemeden yazmaya karar verdiğini paylaşan yazar, anı roman olarak nitelendirdiği kitabını şu sözlerle noktalıyor:
"Bu anlatımlardan bir anı roman çıkardı belki. Savaşın romanı olurdu belki. TC faşizminin Kurdistan özgürlük gerillalarına karşı yürüttüğü kirli savaşın; direnişin, gerilla savaşının, özgürlük uğruna toprağa düşenlerin, kalplerini ülkelerine gömenlerin romanı. Özgürlük kazanılıncaya ve tüm insanlığa armağan edilinceye kadar savaşmaya devam edecek olanların romanı. Mücadeleyi yükseltmek, kavgayı büyütmek için inatla, umutla baharı bekleyenlerin romanı olurdu belki de… "
KİTAP NEWROZ'DA OKUYUCUYLA BULUŞUYOR
Newaya Jin'in katkılarıyla basıma hazırlanan kitap, Newroz'da okuyucuyla buluşuyor. Kitap 23 Mart'ta Frankfurt'ta düzenlenecek olan Newroz etkinliğinde Meyman Yayınevi standında yerini alacak. Kitabı ayrıca Meyman Yayınevi'nin pirtukxane.net adresinden temin etmek mümkün.