'Ez Kurdim' filminin prömiyeri Paris'te yapıldı
'Ez Kurdim' filminin prömiyeri Paris'te yapıldı
Fransız yönetmenler Antoine Laurent ve Nicolas Bertrand tarafından yapılan Ez Kurdim belgesel filminin prömiyeri Pariste bir sinema salonunda yapıldı.
Filmin prömiyeri 6 Eylül günü saat 19.30da Bangolet Belediyesinin ev sahipliðinde Cin'hoche sinema salonunda yapıldı. Filmin yönetmenleri Antoine Laurent ve Nicolas Bertrand, neden Ez Kurdim filmini çektiklerini anlattılar.
Antoine Laurent, Kürt halkının 40 milyonluk bir nüfusa sahip olduðunu ancak hiçbir haklarının olmadıðını belirterek, Kürdistana gittikten sonra bunu daha somut bir şekilde gördüðünü ifade etti.
Kürtlerin sadece maðdur bir halk olmadıðını söyleyen Laurent, kendisini en çok etkileyenin Kürtlerin direnen bir halk gerçeði olduðunu kaydetti.
Nicolas Bertrand ise, bu filmi çekmenin en büyük amacının, Fransız halkına Kürt halkının haklı mücadelesini anlatmak olduðunu belirterek, Kürtleri Fransada da sürekli baskı altında olduklarını dile getirdi. Bertrand, dolayısıyla Fransız halkının da kendi topraklarındaki Kürt gerçekliðini görmeleri gerektiðini söyledi.
Film yaklaşık 300 kişi izledi. Fransızların yoðun ilgi gösterdiði filmin prömiyerine, belediye Campigny Belediye Başkanı, Lemay Belediye Başkanı, Senatör Michel Billout, Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi Marie Christine Vergiat, Avrupa Sol Partisi üyesi, kadın örgütü Femmes Solidaires Başkanı Simon Salmon gibi çok sayıda isim katıldı.
Film önümüzdeki günlerde Nanterre, Ajaccio, Lille, Lemay belediyelerin ev sahipliðiyle ve panellerle gösterime sunulacaðı belirtildi.
Belgesel film, bugünün Türkiyesine yolculuða çıkararak, ezilen ve kimliði inkar edilen Kürtlerle buluşturuyor.
Filmde üç kadın oynuyor, Fidan, Angel ve Aslı. Bunlardan ikisi Kürt, üçüncüsü Türk. Bu karakteler etrafında, tüm çeşitliliði, birliði, cesareti ve zafere susamışlıðı ile bir halkın portresi çıkarılmaya çalışılıyor. Diðer bir ifadeyle, tıpkı filmin tanıtımında yapıldıðı gibi, Direnmekten başka şeyi kalmayanların portresi anlatılıyor.
Şiirselliði, şarkılar, manzaralar ve tanıklıkları ile film Kürt halkının mücadelesine duygusal ve insani bir bakış sunuyor. Filmin tanıtımında katledilen Kürt gazeteci Musa Anterin Direniş yaşamın öteki adıydı sözü dikkat çekiyor.
Filmin prömiyeri 6 Eylül günü saat 19.30da Bangolet Belediyesinin ev sahipliðinde Cin'hoche sinema salonunda yapıldı. Filmin yönetmenleri Antoine Laurent ve Nicolas Bertrand, neden Ez Kurdim filmini çektiklerini anlattılar.
Antoine Laurent, Kürt halkının 40 milyonluk bir nüfusa sahip olduðunu ancak hiçbir haklarının olmadıðını belirterek, Kürdistana gittikten sonra bunu daha somut bir şekilde gördüðünü ifade etti.
Kürtlerin sadece maðdur bir halk olmadıðını söyleyen Laurent, kendisini en çok etkileyenin Kürtlerin direnen bir halk gerçeði olduðunu kaydetti.
Nicolas Bertrand ise, bu filmi çekmenin en büyük amacının, Fransız halkına Kürt halkının haklı mücadelesini anlatmak olduðunu belirterek, Kürtleri Fransada da sürekli baskı altında olduklarını dile getirdi. Bertrand, dolayısıyla Fransız halkının da kendi topraklarındaki Kürt gerçekliðini görmeleri gerektiðini söyledi.
Film yaklaşık 300 kişi izledi. Fransızların yoðun ilgi gösterdiði filmin prömiyerine, belediye Campigny Belediye Başkanı, Lemay Belediye Başkanı, Senatör Michel Billout, Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi Marie Christine Vergiat, Avrupa Sol Partisi üyesi, kadın örgütü Femmes Solidaires Başkanı Simon Salmon gibi çok sayıda isim katıldı.
Film önümüzdeki günlerde Nanterre, Ajaccio, Lille, Lemay belediyelerin ev sahipliðiyle ve panellerle gösterime sunulacaðı belirtildi.
Belgesel film, bugünün Türkiyesine yolculuða çıkararak, ezilen ve kimliði inkar edilen Kürtlerle buluşturuyor.
Filmde üç kadın oynuyor, Fidan, Angel ve Aslı. Bunlardan ikisi Kürt, üçüncüsü Türk. Bu karakteler etrafında, tüm çeşitliliði, birliði, cesareti ve zafere susamışlıðı ile bir halkın portresi çıkarılmaya çalışılıyor. Diðer bir ifadeyle, tıpkı filmin tanıtımında yapıldıðı gibi, Direnmekten başka şeyi kalmayanların portresi anlatılıyor.
Şiirselliði, şarkılar, manzaralar ve tanıklıkları ile film Kürt halkının mücadelesine duygusal ve insani bir bakış sunuyor. Filmin tanıtımında katledilen Kürt gazeteci Musa Anterin Direniş yaşamın öteki adıydı sözü dikkat çekiyor.
