Güney Kürdistan’da 2700 yıllık Asur şarap presi keşfedildi
Güney Kürdistan’da İtalyan ve Kürt arkeologlar, bir sulama kanalı duvarlarına oyulmuş, Asur kralları dönemine ait 2700 yıllık şarap presleri ve rölyefler keşfettiklerini duyurdu.
Güney Kürdistan’da İtalyan ve Kürt arkeologlar, bir sulama kanalı duvarlarına oyulmuş, Asur kralları dönemine ait 2700 yıllık şarap presleri ve rölyefler keşfettiklerini duyurdu.
Kalıntılar İtalyan arkeologlar ve Dohuk Antik Eserler Müdürlüğü'nden meslektaşlarının ortak çalışması sonucu, II. Sargon (MÖ 721-705) ve onun yerine geçen oğlu Sennaşerib dönemine ait iki tesiste ortaya çıkarıldı.
Asur Kralı II. Sargon, MÖ 8. yüzyılda başkentini Güney Kürdistan’da Musul yakınlarındaki Ninova Ovası'nda kurmuştu.
Arkeolog ekibin İtalyan direktörlerinden Daniele Morandi Bonacossi, AFP'ye verdiği demeçte, Xinis bölgesinin yakınında Sennaşerib (MÖ 704-681) zamanından kalma "endüstriyel boyutta bir şarap fabrikasının" kalıntılarını keşfettiklerini söyledi.
Bonacossi, "Demetleri sıkmak ve suyunu çıkarmak için kullanılan, ardından şaraba dönüştürülen on dört kurulum bulduk" dedi.
İtalyan arkeolog, bu keşfin Irak ve Güney Kürdistan’da bir ilk olduğunu ifade etti.
Güney Kürdistan’daki Fayda bölgesinde arkeologlar 9 kilometre uzunluğunda bir sulama kanalı ortaya çıkardılar.
Kanalın duvarlarında MÖ 8. yy'ın sonu ile 7. yy'ın başlarına ait beş metre genişliğinde ve iki metre yüksekliğinde "on iki anıtsal kabartma" görüldü. Bunların ya Sargon II ya da Sennaşerib’in emriyle kurulduğu sanılıyor.
Daniele Morandi Bonacossi, her panelin "tanrıların önünde dua eden Asur kralını temsil ettiğini" ve "Asur panteonunun en önemli yedi tanrısının heykeller şeklinde temsil edildiğini" belirtti.
Udine Üniversitesi'nden arkeolog Bonacossi, "Heykeller kutsal hayvanlar tarafından taşınır (...) Aşk ve savaş tanrıçası İştar bir aslanın üzerindedir" diye ekledi.
Sargon'un saltanatı sırasında inşa edilen muhteşem saraylardan ve tapınaklardan geriye birkaç efsanevi kanatlı boğa -Lamasu- ile Bağdat müzesinde ve ayrıca Paris'teki Louvre'da sergilenen duvar freskleri ayakta kaldı.
Irak ve Güney Kürdistan, insanlığın ilk yazısını ve ilk şehirlerini borçlu olduğu Sümer, Akad, Babil ve Asur medeniyetlerinin beşiği olarak biliniyor.
Irak’ta özellikle 2003 yılındaki Amerikan işgali ve on yıl sonra DAİŞ çetelerinin ortaya çıkışı ile birlikte, tarihi eserler korkunç bir yağmaya konu oldu.
DAİŞ çeteleri 2014 yılının ortalarında hızlı bir yayılma ile eski Mezopotamya kalıntılarının bir kısmını yerle bir ederken, önemli bir kısmını karaborsada satarak "kültürel soykırım” gerçekleştirdi.
Eylül ortasında ABD, Irak'ın ilk Körfez Savaşı'na girdiği 1991 yılında bir Irak müzesinden çalındığı sanılan 3500 yıllık bir Mezopotamya mücevheri olan "Gılgamış Tableti"ni geri iade etmişti.
Geçen Temmuz ayında, yaklaşık 4.000 yıllık 17.000 madeni para da ABD tarafından Irak'a iade edilmişti.