Var olmak mı yok olmak mı, bütün mesele bu
Düşüncemizin katlanması mı güzel
Zalim kaderin yumruklarına, oklarına
Yoksa diretip bela denizlerine karşı
Dur yeter demesi mi?
Tüm zamanların en büyük tiyatro yazarı olarak görülen Ýngiliz şair ve oyun yazarı William Shakespearein Hamlet oyunu akıllarda belki de en fazla olmak ya da olmamak, bütün mesele bu sözüyle kaldı. Tekil ya da kolektif varoluş sorunu, o gün bugündür bu sözle ifade edilir oldu.
Kürtler bu sözü hep başka dilde duydular, Hamleti başka dillerde izlediler hep.
Danimarka prensi Hamletin trajedisini anlatan oyun, 400 yılı aşkın yıl sonra Kürtçe sergilendi.
Hollanda RAST Tiyatrosu ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosunun ortaklaşa gerçekleştirdiði Kürtçe Hamletin dünya prömiyeri Hollandanın başkenti Amsterdamda yapıldı.
ASIRLIK TÝYATRO BÝNASINDA DÜNYA PRÖMÝYERÝ
Oyun için seçilmiş mekan da bir o kadar tarihiydi. 1894 yılında kurulmuş asırlık bir tiyatro binası, dünya çapındaki birçok oyuna ev sahipliði yapmış Amsterdam Stadsschouwburg Tiyatrosunda gerçekleşti.
Hollanda ve Ýsveç ardından Türkiyede 8 ayrı kentte sahnelenecek oyunun dünya prömiyerini yüzlerce kişi izledi. Stadsschouwburg Tiyatro salonu doldu. Gösterim saatinde kapıdan bilet alabileceðini düşünen birçok kişi geri dönmek zorunda kaldı. Hamleti kendi anadillerinde izlemek için salonu dolduran sürgündeki Kürtler kadar Hollandalıların da oyuna ilgisi büyük oldu.
HAMLET KÜRT MOTÝFLERÝYLE YENÝDEN CAN BULDU
Yönetmenliðini RAST Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Celil Toksözün yaptıðı oyunda tiyatro severler, Danimarkada babasının ölümünün intikamı için deliliðe soyunan Shakespearein Hamleti kadar Kürt Hamleti de buldu.
Ýhanet, intikam, pişmanlık, aşk duygularını Kürtçe dilinde bir kez daha yaşadı.
Amedde bir aileyi canlandıran Leyla Batgi ve Vural Tantekinin anlatıcılıðında dile gelen hikaye Danimarka Sarayında geçse de Hamlet, Kürt motivleriyle yeniden can buldu.
Ava Susê satan satıcıdan, intikam yeminini Amed kırıðına özgü Avare oyunuyla anlatan Hamlete, dengbejlik geleneðinin örneði müziklere kadar oyun, sadece bir çeviri olmanın da ötesine geçti. Evrenselle, köklü bir kültürü buluşturdu.
AYLARDIR SÜREN PROVALARIN HAKKINI VERDÝLER
Anlatı-müzik-görsellik üçlemesiyle kurulan oyunda Diyarbakır Şehir Tiyatrosu oyuncuları üstün bir performans sergiledi. Başta Hamlet rolündeki Yavuz Akkuzu olmak üzere, Özcan Ateş, Elvan Koçer, Mesut Erenol, M.Emin Yalçınkaya, Serdar Geren, Ýsmail Oyur, aynı zamanda oyun metnini Ýngilizceden Kürtçeye çeviren Kawa Nemir aylardır provalarla hazırlandıkları bu büyük gösterimin hakkını verdiler.
Kraliçe Gertrude rolündeki Rojda, Ophelia rolündeki Gülseven Medar, Horatio rolündeki Ali Tekbaş ise stranlarla göz doldurdular.
Gülseven Medarın ez dimirim tu sebeb î-ölüyorum sebebimsin
Ali Tekbaşın Ewrek tê reş û tari-kara bir buluttur gelen
Rojdanın seslendirdiði Min Xewnek Di Ez Dimirim-Rüyamda öldüðümü gördüm, gibi birçok parça söz ve besteleriyle bu oyun için özel olarak hazırlanmıştı.
KÜRT HALKI ÝÇÝN OLMAK YA DA OLMAMAK
Elbette ki Kürt Hamlete uygun düzenlenen kostümleri, oyuna baştan sona eşlik eden 4 kişilik müzisyen ekibi de unutmamak gerek.
Kısacası RAST Tiyatrosu ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, eşsiz bir eseri Kürtçeye kazandırmakla Kürt tiyatrosuna çok büyük bir katkıda bulundular. Kürt kültürüyle klasik bir eseri harmanlayarak bu köklü kültürün uluslar arası alanda daha fazla tanınmasını saðladılar.
En önemlisi de, oyunun ana teması olan varoluş sorununun Kürtler için ne anlama geldiðini anlattılar.
Çünkü, yönetmen Celil Toksözün deyimiyle Kürt Hamletin sırtında taşıdıðı yüzyıllık bir kimlik sorunu ve yaşadıðı bu topraklarda otuz yıldır devam eden kanlı bir süreç vardı.
Olmak ya da olmamak, sözünün Kürtçe olarak sahneden seslenilmesi en büyük hayalimdi diyen Yönetmen Toksöz ve Diyarbakır Şehir Tiyatrosu oyuncularına teşekkürler