Hêza filmine üçüncü ödül Los Angeles’tan
Yönetmenliğini Derya Deniz’in yaptığı Hêza belgeseli Los Angeles Bağımsız Kadın Film Ödülleri Festivali’nde en iyi belgesel ödülünü aldı.
Yönetmenliğini Derya Deniz’in yaptığı Hêza belgeseli Los Angeles Bağımsız Kadın Film Ödülleri Festivali’nde en iyi belgesel ödülünü aldı.
Bu yıl yedincisi düzenlenen Los Angeles (LA) Bağımsız Kadın Film Festivali, dünyanın birçok yerinden kadın yetenekleri bir araya getirdi.
Festival ödülleri “en iyi uzun metrajlı anlatı filmi”, “en iyi kısa öykü ve en iyi montaj”, “en iyi yönetmen”, “en iyi aktris”, “en iyi yapımcı”, “en iyi sinematografi” ve “en iyi belgesel” dahil olmak üzere 25 başlık altında verildi.
Festivale katılan Hêza belgeseli, en iyi belgesel ödülüne layık görüldü.
Hêza belgeseli nisan ayında İsveç Boden Uluslararası Film Festivali’nde en iyi belgesel, Güney Asya’daki Bhutan’da gerçekleşen Druk International Film Festival’inde ise üstün başarı ödülünü almıştı.
Belgeselin 37 yaşındaki yönetmeni ve yapımcısı Derya Deniz, Hêza’nın DAİŞ’den kurtarılan ve DAİŞ’e karşı direnen tüm kadınlara atfen yapıldığını belirterek, “Ödüller onlara aittir” dedi.
Hêza, Şengal'e yönelik 3 Ağustos 2014’te gerçekleşen DAİŞ çetelerinin saldırısı sonucu yaşanan Êzidî soykırımı sırasında yaşamı tamamen değişen Êzidî bir kadının hikayesini konu alıyor.
“Hêza”, bir yandan soykırım gerçeğini anlatırken, diğer yandan kendi acıları, ıstırabı ve adalet mücadelesinin canlı tanığı olarak izleyicilerin karşısına çıkıyor.
Hêza’nın öyküsü, aynı zamanda kaçırılan, köleleştirilen, katledilen, intihara sürüklenen ve özgürlüğe yürüyen tüm kadınları anlatıyor.
Belgeselde, Hêza YJŞ’de Kürt Êzidî bir kadın olarak karşımıza çıkarken bunun bir öncesi de var. Hêza, YJŞ’ye katılmadan önce DAİŞ tarafından kaçırılarak Reqa’ya götürülmüş, burada defalarca intihara kalkışmış ve sonunda kaçmayı başarmış bir direnişçiyi tarif ediyor.
Kaçırılıp köleleştirilen Hêza, kurtulduktan bir yıl sonra YJŞ komutanı olarak 2016 yılında Reqa’yı özgürleştirmek için görev alıyor. YJŞ komutanı, kentin özgürleşmesi ardından, esir tutulduğu sırada özgürlüğüne kavuşmasına yardımcı olan aileyi ziyaret ederken beyaz perdeye yansıyor.