Yeni Zelanda’da yapılan bir araştırmaya göre 50 yıldır film “kahramanı” olan James Bond, filmlerde giderek daha özgür bir şekilde “öldürme ehliyetini” kullanıyor. Araştırmacılar filmde yer alan şiddet artışının genç izleyiciler üzerinde olumsuz sonuçlarının olmasından endişe ediyor.

Otago Üniversitesi araştırmacıları 007 James Bond’un 22 filmini izleyerek, sistematik bir şekilde şiddet olaylarını not etti. Daha sonra bunarlı “hafif şiddet” (itip-kakma, tokat) ve “ciddi şiddet” (vurma, aðır yaralanmalar veya ölüme yol açabilecek silahlı saldırılar) diye iki kategoriye ayırdı.

“Archives of Pediatric and Adolescent Medecine" isimli Amerikan dergisinde bu hafta yayınlanan araştırmada, James Bond serisinin ilk filmi olan “Dr No" (1962) ile kıyaslandıðında "Quantum of Solace" (2008) filminde şiddet olaylarının iki kat arttıðı belirtiliyor. Buna göre “hafif şiddet” olaylarının sayısı deðişmezken, “ciddi şiddet” olayları üçe katlandı.

Araştırmanın eş-yazarı profesör Bob Hancox, medyadaki şiddeti seyreden genç izleyicilerin şiddet olayları veya agresif tavırlar karşısında duyarsızlaşabileceðinden endişe ediyor.

Araştırmacı ekibe göre James Bond serisinin en az şiddetli filmi "Live and let die" (1973). Roger Moore ilk casus rolünü bu filmde oynamıştı.

Büyük bir ticari kazanım elde eden serinin son çıkan filmi "Skyfall" araştırmada hesaba katılmadı. Araştırmanın bu film çıkmadan önce yapıldıðı bildirildi.