Kuzey ve Doğu Suriye, devrim sonrası dönemde kültür ve sanat alanında önemli bir dönüşüm yaşadı. Bu süreçte, eğitim ve akademik çalışmalarla desteklenen sanat faaliyetleri, toplumsal dönüşümün ve yaratıcılığın temel unsurları haline geldi.
İLK EĞİTİM AKADEMİSİ: ŞEHİT WELAT AKADEMİSİ
Devrimden sonra kültür ve sanat alanında öne çıkan en önemli eğitim merkezlerinden biri, sabit bir mekâna sahip olmamakla birlikte, Şehit Welat Akademisi oldu. Akademi, 2013'ün sonunda, 2014'ün başında ilk eğitim devresini gerçekleştirdi ve bugüne kadar 23 eğitim devresi düzenledi. Bu eğitimler, bir aylık sürelerle fikirsel, düşünsel ve sanatsal anlayış kazandırma temeline dayanarak yürütüldü.
Eğitimler, çoğunlukla Kürtçe, bazen de Arapça olarak Kuzey ve Doğu Suriye'nin çeşitli şehirlerinde gerçekleştirildi. Bugüne kadar 600 kişi bu eğitimlerden faydalandı. Akademi, kültür ve sanat çalışmalarının örgütlenmesi, planlanması ve hayata geçirilmesi amacıyla müzisyenler, tiyatrocular, sinemacılar başta olmak üzere birçok kişiye eğitim verdi.
ŞEHİT YEKTA AKADEMİSİ
Rojava'da 2015 yılında kurulan Şehit Yekta Akademisi, devrim sonrası dönemde kültürel ve sanatsal eğitimin en önemli merkezlerinden biri haline geldi. Akademi, bir aylık sürelerle iki devre halinde uygulanan eğitim programıyla yaklaşık 100 öğrenciye ev sahipliği yaptı.
Yaz ayları, Kuzey ve Doğu Suriye’de çocuklar için sanatın kapılarını aralayan heyecan verici bir dönem olarak öne çıkıyor. Bu dönemde yapılan çalışmalar arasında, genç bireylerin yaratıcı potansiyellerini keşfetmelerine olanak sağlayan çocuk tiyatro gruplarının kurulması da yer alıyor.
Özellikle 2023 yılında, Kuzey ve Doğu Suriye’de 14 yeni çocuk tiyatro grubu, sanatla iç içe bir yaz geçirmeyi hayal eden küçük sanatçılar için hayata geçirildi. Dêrîk'te gerçekleşen bu yılki yaz okulu, çocukları müzik ve tiyatro dünyasıyla buluşturmanın yanı sıra, onların hayal gücünü zenginleştirmeyi ve birlikte oynama ile paylaşma gibi değerleri pekiştirmeyi amaçlayarak tasarlandı.
Bu program, çocuklara sadece sanatsal beceriler kazandırmakla kalmayıp, aynı zamanda onları bir araya getirerek sosyal bağlarını güçlendiren bir platform sunuyor. Yaz okulları, farklı yaş gruplarındaki çocuklara özgürce kendilerini ifade edebilecekleri, duygularını sahneye taşıyıp birlikte yaratabilecekleri bir alan sunarken, onlara sanatın birleştirici gücünü deneyimleme fırsatı da sağladı. Bu süreç, yalnızca eğlenceli bir etkinlik olmanın ötesinde, çocukların özgüvenlerini artırmalarına ve özgün bakış açıları geliştirmelerine de olanak tanıdı.
AKADEMİKLEŞME MEYVE VERDİ
2015 yılından bu yana, çocuk sanat çalışmaları alanında önemli adımlar atıldı ve 9 çocuk festivali düzenlendi. Bu festivaller, her yıl Eylül ayının başında gerçekleştiriliyor. Sinema alanında 3 sinema festivali düzenlendi, folklor kültürü ise 7 festivalle yaşatıldı. Ayrıca, müzik alanında 2 festival düzenlenirken, Efrîn'de de 3 müzik festivali gerçekleştirildi.
Tiyatro sanatı da bu etkinliklerin önemli bir parçası oldu; Şehba’da 5 kez Mîtan Tiyatro Festivali, Kobanê’de ise 3 kez Arîn Mîrkan Festivali düzenlendi. Bunun yanı sıra, genel tiyatro festivali olarak bilinen Şehit Yekta Tiyatro Festivali de 7 kez organize edildi. Bu festivaller sayesinde tiyatro sanatı, bölgedeki sanat etkinliklerinin önemli bir unsuru haline geldi. Ayrıca bu festivaller, eğitim ve akademikleşmenin bir ürünü olarak Rojava Devrimi’nin dünyaya duyurulmasında büyük bir rol oynadı.
Qamişlo, Efrîn-Şehba, Kobanê, Hesekê ve özgürleştirilmiş alanlar (Reqa, Tebqa, Minbic, Dêrazor) Hîlala Zêrîn Kadın Kültür ve Sanat Hareketi merkezleri, bir nevi eğitim merkezleri olarak da değerlendiriliyor. Folklor, tiyatro ve sinema gibi sanat dallarında yetkinleşmek isteyen sanatseverleri bu merkezlerde eğiten Hîlala Zêrîn Kadın Kültür ve Sanat Hareketi, sanata yatkın kişilikler geliştirmeyi amaçlıyor. Bu merkezlerde haftada iki kez çocuklara resim ve müzik aletleri gibi sanat eğitimleri de veriliyor. Ayrıca, bu yıl içinde 2 yıllık bir sanat akademisinin de açılması bekleniyor.
TOPLUMSALLIKTA ISRARIN SONUCU EĞİTİME ÖNEM VERİLİYOR
Kürt Özgürlük Hareketi’nin tarihi boyunca eğitim ve akademi faaliyetlerine önem verdiğini belirten Şanoya Çîya Üyesi Ekîn Ronî, “Toplumu değiştirmek ve dönüştürmek isteyen bir demokratik güç olarak, kendisine öncü insanlar ve kadrolar yaratmayı hedeflemiştir. Bu nedenle, ilk gününden itibaren eğitime büyük önem vermiş ve akademikleşme faaliyetlerini sürekli olarak yürütmüştür. Bu eğitim faaliyetlerinin önemi, insanın özgürleşmesinin bir parçası olmasıdır. Egemen güçlerin anlayışlarına karşı toplumsallıkta ısrar eden, üretmeye ve gelişmeye önem veren bir hareket olarak, eğitim faaliyetleri her zaman bizim için önemini korumuştur.
DEVRİM SONRASI HIZLA BÜYÜME SAĞLANDI
1990’lı yıllardan Rojava Devrimi sürecine kadar kültür hareketi belirli bir düzeyi yakalamıştı; komlar(grup) kurulmuş ve çeşitli sanat çalışmaları yapılmıştı. Ancak devrim sonrasında bu hareket, hızla büyüme ivmesi kazanarak önemli bir gelişim kaydetti. Tabii, eksik kalan yönler de var. Bu eksiklikleri aşmak için eğitim ve akademikleşme oldukça önemli bir rol yere sahiptir” diye konuştu.
ÖRGÜTLÜ SANATÇI KİŞİLİK EĞİTİMLERLE YARATILIYOR
Kültür ve sanatın eğitim, müzik, tiyatro, folklor ve sinema gibi alanlarda Rojava Devrimi ile birlikte daha büyük imkânlara kavuştuğunu belirten Ekîn Ronî, sözlerini şöyle tamamladı: “Daha sistemli ve planlı bir eğitim ortamı yaratıldı. Rojava Devrimi, yarattığı askeri ve siyasal sonuçların yanı sıra, aslında bir eğitim devrimini de beraberinde getirdi. Bu eğitim devrimi içinde, dil devrimi ve dil eğitiminin yanı sıra sanat eğitimi de kendisine imkân buldu.
Bu anlamda, devrimin kendisi bir eğitim imkânına, anlama, tartışma ve kavrama fırsatına dönüşmüştür. Yeni ve özgür bir şekilde sanat eğitimi olmadan bu süreç mümkün değildir. Özgür insanın sosyal ilişkileri, birbirleriyle yardımlaşmaları ve bir işi bitirme sevincini nasıl yaşayacakları gibi durumlar, insanların gelişiminin önemli bir parçasıdır. Bunlar için de zihinsel bir beceri kazanmak gerekiyor. Soykırım ve asimilasyonun yarattığı kişiliği aşarak, aslında bir zihniyet devriminin öncüsü olmak gerekiyor. Bu eğitimlerle, öncelikle asimilasyon ve soykırımın yarattığı negatif ortamın ortadan kaldırılması hedeflenmektedir. Kişilik oluşturma, öz güven sağlama ve moral kazanmış bireyler yaratma amaçlanmaktadır. Başaran ve sonuç alan bir sanat gerçeği, yaratan insan gerçeği; örgütlü ve kültürlü bir sanatçı kişiliği bu eğitimlerle ortaya çıkarılabilir.”