GÖRÜNTÜLÜ

Kültür ve sanatta komünler-III

Kuzey ve Doğu Suriye’de kurulan Hîlala Zêrîn Kadın Kültür ve Sanat Hareketi ve TEV-ÇAND ile sanat komünlerinin inşası başladı. Sanat komünleri, kültürel kırıma karşı büyük bir mücadele veriyor.

ROJAVA'DA KÜLTÜR

Rojava Devrimi, halkların kültürel ve sanatsal yaşamında önemli bir dönüşüm yarattı. Bu dönemde, Hîlala Zêrîn Kadın Kültür ve Sanat Hareketi ile Mezopotamya Demokratik Kültür ve Sanat Hareketi (TEV-ÇAND) halkların kültürel mirasını güçlendirmek amacıyla kuruldu.

Hîlala Zêrîn, kadınların sanata aktif katılımını teşvik ederken, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konularında farkındalık yaratmaya odaklandı ve aynı zamanda kültürel zenginliklerin korunmasını sağladı. TEV-ÇAND ise Rojava'nın kültürel zenginliğini korumak ve geliştirmek adına çeşitli projeler ve etkinlikler düzenledi.

Kadın tarihine ve hakikatine ışık tutarak, bu zenginliğin korunmasını amaçlayan Hîlala Zêrîn Kadın Kültür ve Sanat Hareketi, Kuzey-Doğu Suriye ve Suriye’deki farklı inanç, kültür ve dillere sahip halkları bir araya getiriyor. Hareket, kadın özgürlüğü ve komünal toplum kültürünü teşvik etmek amacıyla sanatsal yöntemler kullanıyor. Kadınların renkleri ve iradeleriyle özgür bir yaşam inşa etmeleri için faaliyetlerine devam eden Hîlala Zêrîn, 2016 yılında Qamişlo’da örgütlenen Kevana Zêrin Kültür Hareketi’ne dayanıyor.

Kevana Zêrîn’in kültür ve sanat faaliyetlerinden beslenerek gelişen Hîlala Zêrîn Kadın Kültür ve Sanat Hareketi, 2020’deki ikinci konferansıyla günümüzdeki adıyla yoluna devam ediyor. Hîlala Zêrîn'in, Qamişlo, Efrîn-Şehba, Kobanê, Hesekê ve özgürleştirilmiş bölgelerde (Reqa, Tebqa, Minbic, Dêrazor) merkezleri bulunuyor. Sîne Jin ve Şehit Berçem stüdyoları sayesinde kadın kültürü ve sanatında önemli ilerlemeler kaydetti. Hareketin bünyesinde 11 folklor grubu, 12 müzik grubu ve 3 tiyatro grubu olmak üzere toplam 26 sanat grubu yer alıyor. Ayrıca, çocukların eğitimine de üstlenen Hîlala Zêrîn Kadın Kültür ve Sanat Hareketi, devrimle büyüyen çocukların kültürel gelişimlerini desteklemeyi hedefliyor. Kadının direnişi ve mücadelesine dikkat çeken çalışmaları arasında, müzikal film “Kezîya Sor’” da yer alıyor.

TEV-ÇAND, 2005 yılında ilk konferansını Halep’te gerçekleştirdikten sonra şehir şehir örgütlenmeye başladı. Rojava Devrimi ile sanat komünlerinin inşasına yoğunlaşan TEV-ÇAND, demokratik ulus kültürünü geliştirme yolunda önemli adımlar attı. 2015’te 4 komün ile kurulan Sinema Komünü (Rojava Film Komünü), 2016’da 17 komünle Folklor Komünü, 2017’de 13 komünle Tiyatro Komünü ve 2021’de 23 komünle Müzik Komünü faaliyete geçti. Önümüzdeki dönemde ise Resim Komünü kurulması planlanıyor.

Hîlala Zêrîn Kadın Kültür ve Sanat Hareketi ve TEV-ÇAND’ın kurulmasıyla gelişen başlıca sanat komünlerini inceleyeceğiz.

HUNERGEHA WELAT

Suriye Baas rejiminin baskıları nedeniyle Kürt kültürü ve sanatı o dönemlerde istenilen düzeyde gelişim gösteremedi. Sanatlarını özgürce sergileyemeyen Kürt sanatçılar, eserlerini ya kaybolmaya terk etti, ya küçük gruplar içinde gizlice paylaştı, ya da farklı ülkelere göç etmek zorunda kaldı. Ancak Rojava Devrimi ile Kürt kültür ve sanatında yeni bir dönem başladı.

Sadece Kürt kültürü ve sanatıyla değil, Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan halklar da özgürce kendi kültürlerini yaşama hakkına sahip oldu. Türk devleti ve güdümündeki çetelerle yaşanan yoğun çatışmaların ardından özgürleştirilen Kuzey ve Doğu Suriye’de, Temmuz 2014’te Hunergeha Welat açıldı. Bu merkez, Şehit Welat’ın daha önce geliştirdiği öneriler ve istekleri doğrultusunda kuruldu. Kültür ve Sanat Hareketi’nin yönetim üyesi olan Şehit Welat, 2013 yılının sonlarında Cebhet El Nusra çetelerinin bölgeye yönelik saldırısında şehit düştü.

İLK ÜRÜN, DESTANA GENİM

Şehit Welat’ın anısını yaşatmak ve onun isteğini yerine getirmek amacıyla sanat merkezine onun adı verildi. 2014’ten 2018’e kadar bir oluşum sürecinden geçen Hunergeha Welat, profesyonel akademik bir eğitim olmasa da ihtiyaçları karşılayacak nitelikte bir eğitim sürecine ağırlık verdi. Bu süreçte müzik yapımı, müzik kaydı, müzik aletleri, görsel sanatlar, prodüksiyon, yönetmenlik ve senaryo gibi konularda eğitimler verildi. 2018 yılı itibarıyla ise Hunergeha Welat, faaliyetlerini profesyonel bir düzeyde yürütmeye başladı. Müzik kayıtlarını ve çekimlerini üstlenen Hunergeha Welat’ın ilk ürünü, 2015 yılı başlarında çıkarılan “Destana Genim” oldu. Şu anda Hunergeha Welat, çocuk müziğine ağırlık vererek, çocuklara hitap eden müzik projeleri üzerinde çalışıyor.

Hunergeha Welat, kuruluşundan bu yana “Serêkaniyê, Avaşîn, Hey Zapê, Xurfanî, Serhildan, Şervano, Nazê Nêrgiza Hewşê, Keziyên Tolê, Zeriyên Şeşdaran, Serok, Şêladizê, Li Herî Jorê, Xanimê” gibi kliplerin de yer aldığı 50'yi aşkın müzik klibi çekti. Çoğunluğu Kürtçe ve Arapça olan kliplerden biri ise, bölgede yaşayan tüm halkların dillerinde söylenen bir klip oldu.

Hunergeha Welat’ın kurucularından ve üyesi olan Xoşman Qado, Hunergeha Welat’ın amacını şu sözlerle ifade etti: “Kuzey ve Doğu Suriye’de halkların kültür ve sanatlarının görsel boyuta taşınması amacıyla oluşturulan bir projedir. Klip çekiminden müzik yapımına kadar birçok alanda faaliyet gösteren Hunergeha Welat’ın gelişme kaydedebilmesi için öncelik eğitime verildi.”

Hunergeha Welat’ın kapılarının tüm sanatçılara açık olduğunu belirten Xoşman Qado, “Hunergeha Welat, Kürt kültür ve sanatını görünür kılma amacıyla kurulmuş olsa da Kuzey ve Doğu Suriye’de Kürtler dışında Araplar, Ermeniler, Süryaniler, Çerkesler ve Türkmenler de yaşıyor. İlk başlarda Kürt kültür ve sanatına ağırlık veren Hunergeha Welat, bölgede yaşayan halkların kültür ve sanatını da kucaklayarak kültürel soykırımın önüne geçmeyi hedefliyor ve demokratik ulus paradigmasını benimsiyor. Halkların kültür ve sanatının yok olmaması için her ulusa kapımız açıktır. Nerede olursa olsun bir devrim olmuşsa ve bu devrim halkların kültürüne dayandırılmazsa, eksik kalır ve istenilen sonuca ulaşamaz. Bu nedenle, Rojava Devrimi bir boyutuyla da kültürel bir devrimdir. Hunergeha Welat’ın temel amacı, Rojava Devrimi'nin hakikatini gün yüzüne çıkarmaktır” diye konuştu.

ROJAVA FİLM KOMÜNİ

Rojava Devrimi’nin ideolojik anlayışı olan demokratik modernite paradigmasını esas alan Rojava Film Komünü, demokratik modernite sinemasını geliştirmeyi hedefliyor. Kadın özgürlükçü ve ekolojik bir çizgiyi merkezine alan bu paradigma, Rojava Film Komünü’nün şekillenmesinde büyük bir etki oluşturuyor. Kadın özgürlükçü ve ekolojik bir bakış açısına yoğunlaşarak ürünlerini ortaya çıkaran komün, ayrılıkçılığa ve milliyetçiliğe yer vermeyerek, halkları ve kadınları parçalayan anlayışları reddediyor. Cinsiyetçi yaklaşımları eleştiren ve cinsler arası eşitlik farkındalığını artırmayı esas alan Rojava Film Komünü, kadın öncülüğünü merkezine alarak yol haritasını belirliyor.

Rojava Film Komünü, 2015’te Dirbêsiyê’de kuruldu. Sinema kültürünün yaygınlaştırılması amacıyla öncelikle akademik çalışmalarla işe koyulan komün, Şehit Yekta Herekol Akademisi'ni inşa ederek sinemada uzmanlaşma eğitimlerine ağırlık verdi. Bu süreçte, Şehit Yekta Herekol Akademisi’nin ilk yılında 11 film, sonraki yılında ise 7 film ortaya çıkaran komün, “Bajarên Wêranbûyi, Ji Bo Azadi” ve “Kobanê” gibi filmlere de imza attı. Şehit Yekta Herekol Akademisi'nin ilk mezunlarıyla Efrîn Film Komünü kuruldu; fakat Türk işgali sonrası Efrîn Film Komünü, Şehba’ya taşındı. 2018’de Kobanê Film Komünü kuruldu ve Serêkaniyê’de bir dublaj stüdyosu açıldı. Ancak, 2019’da başlayan Türk işgali nedeniyle ekip, çalışmalarını Qamişlo’da sürdürmek zorunda kaldı.

4 KOMÜN BULUNUYOR

Projeye göre örgütlenmeye giden Rojava Film Komünü, hem üye sayısına hem de projenin ihtiyaçlarına göre yer, zaman ve mekân belirliyor. Kuzey-Doğu Suriye’de sinema komünlerinin çatısı olan Rojava Film Komünü’ne bağlı olarak Kobanê, Halep, Efrîn-Şehba ve Cîzre Kantonu’nda komünler bulunuyor. Ayrıca, ihtiyaçlara göre kantonlarda Rojava Film Komünü de inşa ediliyor.

YAKLAŞIK 30 FİLME İMZA ATILDI

Şu ana kadar yaklaşık 30 film yapan Rojava Film Komünü, bu filmlerden üçü dışında post prodüksiyon da dahil tüm çalışmalarını Rojava’da yürüttü. 15 bölümden oluşan “Evîna Kurd” dizi çalışmasını üstlenen komün, “Heval Kekê Min” filmini de tamamlayarak şu an post prodüksiyon sürecine girdi. Yeni bir film hazırlığında olan komün, kısa bir süre zarfında bu filmi post prodüksiyon süreciyle tamamlamayı hedefliyor. Ayrıca, “Jinwar” belgeseline de imza atan komün, Amûdê’de bir sinema salonu açma aşamasında şu an ve bu doğrultuda, 13 Kasım 1960’ta Amûdê Sineması’nda yanarak katledilen çocuklar için bir proje hazırlığı yürütüyor.

PARGÎN

Kültürel kırım politikalarına karşı kurulan Pargîn, halkların kültürlerini yansıtacak, belgeleyecek ve araştıracak bir kuruma duyulan ihtiyaç doğrultusunda 2014 yılında gündeme getirildi. Ancak, Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetim Bölgesi’ne yönelik yoğun saldırılar nedeniyle 2020 yılında kurulabildi. Konların (çadırların) korunmasını sağlayan bir mekân olarak tasarlanan “Pargîn” ismi, kültürlerin korunmasına sığınak olabilecek nitelikte düşünülerek belirlendi.

İnsanlığın doğduğu ve geliştiği köyler mekân olarak tercih ediliyor ve bu mekanlardan biri de Dêrîk’e bağlı Besta Sus köyü. Bu köy, toplumun kültürel hafızasının zenginliği ve kültürel miraslarını koruma reflekslerinin güçlü olması nedeniyle de belirleyici oldu. Pargîn, gelenek ve görenekleri, halkların kültür sanatlarını araştıran bir kültür ve sanat merkezi misyonunu üstleniyor. Özellikle Kürt halkının kültür ve sanatına yoğunlaşan Pargîn, yemek kültüründen köy yaşamına, giyim kuşamına, coğrafyasına, müziğine ve dengbejliğe kadar birçok alanda araştırmalar yaparak ağırlığını bu çalışmalara veriyor.

Her bir yörenin özgünlüğüne göre yaklaşan Pargîn, o yörenin kültürel özelliklerini derinlemesine ele alarak gün yüzüne çıkarıyor. İnsanlığın başlangıcından bu yana toplumsallığın gelişmesinde büyük bir rol oynayan Kürt halkının, kültürel zenginliğin temel taşı olduğunu da dünyaya duyurmayı hedefliyor. Ayrıca, yeni neslin kültürünü doğru tanıması ve yaşaması için yüksekokul ve akademilerde verilecek eğitimlerde arşiv niteliğinde araştırmaları da üstleniyor.  

 

Pargîn Üyesi İbrahim Feqe, “Yaklaşık 6 aylık bir eğitim sürecimiz oldu. Pargîn üyeleri, sinema, tiyatro veya farklı bir kültür ve sanat faaliyeti yürüten kişiler değildir; tüm üyeler Besta Sus köyünün çocuklarıdır. Kamera, montaj, dekor, kostüm ve ışık bölümlerinin yanı sıra, kültürel etkinlikleri araştıran ve yörelerin coğrafyasına ışık tutan bir araştırma-inceleme bölümümüz bulunmaktadır. Kurumlaşmanın inşa edilmesinin ardından, toplumun yaşamını ele alan yaklaşık 600 dakikalık ürünlerimiz oldu. Dengbêjliğe de büyük bir önem verdik. Ayrıca, Rojava Kürdistan'a bağlı kültür ve sanat çalışmalarının ürünleri olan “Destana PKK” ve “Keziyên Sor” çalışmalarına ev sahipliği yaptık ve bu çalışmaların içinde birebir yer aldık,” dedi.

Kültür ve sanatta önemli bir sıçrama yaşayan Pargîn’in önümüzdeki yıllara ilişkin planlamaları hakkında Îbrahîm Feqe şu bilgileri paylaştı: “Bu yıl içinde Kürt kültürü ve sanatında çocuk gelişimine ağırlık vererek, çocukların kültür, sanat, estetik ve beden dili gibi birçok yönüyle eğitimlerine ve kabiliyetlerini geliştirmelerine zaman verdik. Ayrıca, devrime hizmet eden ve bu devrimde büyük değerler yaratan şehit devrimcilerin mücadelesini anlatan eserlerimiz de olacak. Şu anda Şehit Tekîn Goyî’ye ilişkin bir çalışmamız var. Uzun vadeli projelerimiz arasında 12 aşk efsanesini araştırarak o dönemin toplumu, edebiyatı, çelişkileri, ihanetleri, yurtseverliği ve sevgilerini inceleyeceğiz. Bunun yanı sıra, Kürt halkının giyim ve kuşamlarını araştırmaya da devam ediyoruz.

Çocuk projelerimize devam edeceğiz. Rojava Kürdistanı’nda sadece Kürt halkı yaşamıyor; bu nedenle önümüzdeki dönem Süryani, Ermeni, Asuri ve Arap halklarının kültürlerini ele alacak, derinlemesine araştıracak ve yeni ürünler ortaya çıkarma görevini de üstleneceğiz. Uzun bir zamandır düşündüğümüz ve maalesef hâlâ gerçekleştiremediğimiz 4 Nisan’da dört gün dört gece sürecek bir festival gerçekleştirme hedefimiz var. Ayrıca, Pargîn’i farklı şehirlere de taşıma gibi bir hedefimiz var.”