LKFF ödül töreni ile sona erdi

13. Londra Kürt Film Festivali (LKFF), 7 dalda yapılan ödül töreni ile sona erdi.

Londra’da 2001 yılından bu yana düzenlenen Londra Kürt Film Festivali’nin 13’üncüsü bu yıl 23–30 Eylül tarihinde 15’i uzun 16’sı kısa metraj olmak üzere 31 film ile sinemaseverlerle buluştu. LKFF, Londra’nın ünlü Princes Charles Sineması’nda yapılan ödül töreni ile sona erdi.  Törene KNK Eşbaşkanı Ahmet Karamus, Kürt Siyasetçi Osman Baydemir, Haringey Belediye Meclis üyesi Ali Özbek, Kürdistan Bölgesel Hükümet Britanya Temsilcisi Karwan Jamal Taher, gazeteciler Zoe Tidman, Constance Wong ile çok sayıda sinemasever katıldı.  


Ödül töreni öncesi  yönetmenliğini Dersim Zerevan’ın üstlendiği ve Rojava Film Komünü tarafından yapılan ‘Şengal’den Mektuplar’ adlı filmin galası yapıldı. Ardından Yönetmen Zahavi Sanvaji’nin İmad’s Childhood (İmadın Çocukluğu) adlı filmi gösterildi. Her iki film de özellikle DAİŞ çetelerinin Êzidîlere dönük katliamının boyutlarını gözler önüne sererken, izleyicide duygusal anlar yarattı. Film gösteriminin ardından Yönetmen Sanvaji ile bir söyleşi gerçekleştirildi.  
Ardından ise jürisinde Yönetmen Veysi Altay, Nikola İvanovskia, Reber Dovsky,Vilda Salehi, Aziz Çapkurt, Serhat Karaaslan gibi isimlerin bulunduğu LKFF ödülleri açıklandı.  

Ödül töreninin açılış konuşmasını yapan LKFF Direktörü Ferhan Sterk, bir kez daha beyaz perdeye yansıyan Kürdistan’ı bir bütün görmenin heyecanını yaşadıklarını belirtti.  

EN İYİ BELGESEL NEHRİN ÖTE YAKASI

Festivalin Mehmet Aksoy En İyi Uzun Metraj Belgesel Ödülü’ne yönetmenliği Antonia Killian’ın yaptığı The other side of the river (Nehrin öte yakası) layık görüldü. Yönetmenin katılmadığı törende ödül KNK Eşbaşkanı Ahmet Karamus tarafından Yönetmen Veysi Altay’a sunuldu.  

Rojazer En İyi Uzun Metrajlı Kurgu Film Ödülü’ne Yönetmen Shawkat Amin Korki’nin The exam (Sınav) filmi layık görüldü. Yılmaz Güney En İyi Kısa Film Ödülü’nü Zanyar Mihemmeddiniku’nun Finger Print (Parmak İzi) adlı filmi aldı.  
Taha Kerimi En İyi Kısa Film Ödülü’ne ise 7 Symphonies of Zagros (Zagrosun 7 senfonisi) filmi layık görüldü. En İyi Kadın Oyunu ödülüne ise bu yıl iki kadın oyuncu paylaştı. Ödülü Finger Print filminde oynayan Şewbo Sılemani ve The Exam filminden Avan Jamal layık görüldü. En İyi Erkek Oyunu Ödülü’ne ise Zalava filminden oyuncu Pourina Rahimi Sam layık görüldü.  

JÜRİ ÖZEL ÖDÜLÜ: BÖĞÜRTLEN ZAMANI

Jüri Özel Ödülü'nü ise bu yıl Yönetmen Haşim Aydemir’in Blakberry Season (Böğürtlen Zamanı) adlı film aldı. Jüri, Kürdistan’da çekim yapmanın zorluklarını ve film ekibinde yer alan sinemacılardan birkaçının Türk cezaevlerinde tutsak olmaları ile birlikte bir dayanışma örneği göstermek istediklerini de açıkladı. Belgesel film dalında Jüri Özel Ödülü’ne Ala Hoshyar’ın My Name is Dekan (Benim adım Dekan) filmi layık görüldü.  

Ödül töreninde yapılan konuşmalarda ise festivalin Kürt ve Kürdistan açısından önemine vurgu yapıldı. İran’da ahlak polisi tarafından katledilen Kürt genç kadın Jina Emini’nin unutulmadığı festivalde, bir kez daha “Jin jiyan azadi” sloganı yükseldi.  

KÜRT SİNEMASI MÜCADELENİN BİR PARÇASI  

Festivalde bir konuşma yapan KNK Eşbaşkanı Ahmet Karamus, özgürlük uğruna şehit düşen tüm Kürdistan şehitlerini anarak, “Şehitlerimiz Kürt halkının özgürlük umudunu yeşertmiştir. Kürdün sanatı acı ve trajediler ile dolu. Bugün Kürt sinemasında da bunu görüyoruz. Bu açıdan Kürt sineması Kürt halkının özgürlük mücadelesini aktarmada önemli bir rol oynuyor. Kürdün tarihi katliamlarla dolu. İzlediğimiz film de bunun bir örneğini gösteriyor. Burada bir kez daha özgürlük için savaşanları ve bunu beyaz perdeye aktaranları selamlıyoruz” dedi.  

Festival jürisinden Yönetmen Veysi Altay, kolektif bir bilinçle gerçekleşen festivalde geçen herkese teşekkür etti. Kürt Siyasetçi Osman Baydemir, festivali gerçekleştirenlere teşekkür ederek, “IŞİD’e karşı savaşan ve göğüslerini siper eden kahramanlar önünde bir kez daha saygıyla eğiliyorum. Biz şehitler ve şehit analarına borçluyuz. Bugün bunu beyazperdeye aktaranlar da bu mücadelenin bir parçasıdır. Kürt sineması özgürlük mücadelesinin bir parçasıdır” dedi.
Kürt Halk Meclisi’nden Elif Sarıcan ve Gazeteci Zoe Tidman de birer konuşma yaptı.