Surlar ve Hevsel Bahçeleri için ‘yanlıştan dönün’ çağrısı

Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu, tehlike altındaki kültürel miras Surlar ve Hevsel Bahçeleri için Türk hükümetini “yanlıştan dönmeye” çağırdı.

Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu’nun (UNESCO) Dünya Kültür Miras Listesi’ndeki Surlar ve Hevsel Bahçeleri’ni “Tehlike Altındaki Kültürel Miras Listesi”ne almasına ilişkin bir basın toplantısı gerçekleştirdi.

Mimarlar Odası Amed Şubesi’ndeki basın toplantısında platform adına açıklama yapan arkeolog Nevin Soyukaya, Surların ve Hevsel Bahçelerinin kentin sivil toplum örgütlerinin çabaları sonucu UNESCO Dünya Kültürel Miras Listesi’ne alındığını söyledi.

Sur’da 2015 yılında ilan edilen sokağa çıkma yasakları ve devlet terörü ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı yıkım kararı almış ve yeniden inşa süreçleri başlatmıştı.

SURİÇİ’NİN YÜZDE 46’SI TAMAMEN TAHRİP EDİLDİ

Soyukaya, bu süreçlerin ulusal ve uluslararası yasalarca korunması gereken alanın geri dönüşü imkansız tahribata neden olduğunu kaydetti.  

Basın metnini okuyan Ziraat Mühendisleri Odası Şube Eşbaşkanı Abdussamed Ucaman, “Alandaki tahribat Suriçi’nin kamulaştırılması, alanla ilgili yetkinin Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına devredilmesiyle hız kazanmıştır. Yine çatışmaların yaşanmadığı Alipaşa ve Lalebey Mahallelerinde çatışma sonrası eş zamanlı yıkım politikaları sürmüştür. Suriçi’ndeki tahribat, fiziki doku ile birlikte sosyokültürel dokuyu da yok etmiştir. Yalnızca toprak üstü değil, arkeolojik katmanlar da tahrip edilmiştir. O dönemden bugüne Suriçi’nin yüzde 46’sının tamamen yok edildiği tespit edilmiş durumdadır” dedi.

Ucaman, “Dünya Miras Merkezi, tüm bu tahribat süreçlerine dayanarak Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçelerinin ‘Tehlike Altındaki Dünya Miras Listesi’ne kaydedilmesi için bir taslak karar hazırlamıştır. Bu karar 9-15 Eylül 2023 tarihinde UNESCO’nun Riyad’ta gerçekleştireceği toplantıda tartışmaya açılacaktır” diye belirtti.

Dünya Miras Alanı Tampon bölgesi olan Suriçi’nde yaşayan 24 bin insanın devlet güçleri tarafından zorla göçe tabi söyleyen Ucaman, “Bir gecede; evsiz, işsiz kaldılar ve sosyal çevrelerinden koparıldılar. Kendi kentlerinde mülteci gibi yaşamak zorunda kaldılar. Kamulaştırma kararıyla mülkiyet hakları ellerinden alındı ve evlerine bir daha geri dönemediler. Halkın yerinden edilme süreciyle birlikte kullanıcı profili değişmiş, 2016 Koruma Amaçlı İmar Planı’nda yerleşim alanları Ticari Alanlara dönüştürüldü. Oysaki; Yıkılan mahallelerde yaşayan yoksul aileler Hevsel Bahçelerinde çalışıp gelirlerini sağlıyordu. Zorunlu göçle birlikte Hevsel ile Suriçi’nde yaşayanların bağı koparıldı” şeklinde konuştu.

Ucaman, “Derhal, bimahal alan yönetim sisteminin yeniden oluşturulmasını, kentin bu konu ile ilgili yerel tüm kurum ve kuruluşlarının içinde yer alacağı bir yapıya kavuşturularak katılımcı ve şeffaf bir sürecin başlatılmasını önemle talep ediyoruz” çağrısında bulundu.

Ucaman, Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu olarak bu konunun takipçisi olacaklarını vurguladı.