Kürt halkının gerçekliğinin, dizi ve filmler aracılığıyla çarpıtıldığını; mücadele ve direniş hakikatinin ters yüz edildiğini belirten Tava Sor dizisinin yönetmeni Numan Yiğit, “Bizim esas amacımız ise bu ters yüz edilen gerçekleri olduğu gibi verebilmek, topluma anlatabilmek” dedi.

16 bölümden oluşan Rojava’nın ilk dizisi ‘Tava Sor’un (Kızıl Güneş) ilk bölümü önceki akşam Stêrk TV’de yayınlandı. Teymûr Evdikê, Numan Yiğit ve Deştî Resûl tarafından yönetilen dizinin senaryosunu Ehmed Tahir yazdı. Dizinin her bölümü 45 dakika uzunluğunda.

35 oyuncu ve 500 figüranın rol aldığı dizinin ilk 7 bölümünü Teymûr Evdikê ve Deştî Resûl; 9 bölümü de Numan Yiğit yönetti. Dizinin ilk 7 bölümünde 2015-2016 yıllarında Cizre’deki YPS güçlerinin direnişi ele alınıyor. Dizide ulusal çizgi, ihanet, mücadele, Kürt yurtseverliği gibi birçok konunun yanı sıra Kürdistan’daki savaşın gerçekliği ele alınıyor.

Dizi, Kuzey- Doğu Suriye’nin Dêrik başta olmak üzere Girkê Legê, Qamişlo ve Reqa kentlerinde çekildi.

ANF’ye konuşan yönetmen Numan Yiğit, öz yönetim direnişini anlattıklarını belirterek, “Cizre’de sokak ortasında anneler katledildi. Bodrumlarda insanlar yakıldı. Dünya bu katliama seyirci kaldı. Sanatçılar da seslerini çıkarmadı. Biz ise bu katliama ve destansı direnişe gözümüzü kapayamazdık” dedi.

AHMET TAHİR ÖNCÜLÜK ETTİ

Tava Sor dizisinin senaryosunun, yazar ve senarist Ahmet Tahir tarafından 2018’de kaleme alındığını belirten Yiğit, toplumsal sorumluluk nedeniyle Tahir’in sinemada Kürt hikayelerini işlemek istediğini kaydetti.

Rojava’da ilk kez dizi çekilmesinin temellerini Ahmet Tahir’in attığını belirten Yiğit, direnişçi Kürt sinemasının gelişmesinde de önemli bir çabasının olduğunu, ilk Kuzey’e ilişkin dizinin çekilmesinde Ahmet Tahir’in öncülük yaptığını söyledi.

ÇOK GÜÇLÜ BİR YAZARDI

Yönetmen Yiğit, Ahmet Tahir’in sadece senaryo yazmadığını aynı zamanda güçlü bir roman ve hikaye yazarı olduğunu hatırlattı.

Senaryo yazma sürecinde yaşadığı bir rahatsızlık nedeniyle hayatını kaybeden Tahir’i anan yönetmen Yiğit, şunları ifade etti: “Maxmur’da kendisiyle tanışmıştım. Uzun yıllar roman, hikaye ve şiirler yazdı. Kürt edebiyatını, Kürt sinemasıyla iç içe işleme hayali vardı. Kürt halkının yaşadığı direnişi sadece yazarak değil, aynı zamanda sinemayla aracılığıyla duyurmak istiyordu. Bu nedenle sinemaya son yıllarda çok önem veriyordu. Komünal sinemacılığı geliştirmeye çalıştı. Heyecanlıydı, arayışı vardı, çabası da çok büyüktü. Kürt sinemasının daha güçlü senaryolar yazmasına ihtiyaç duyuyordu. Tava Sor dizisinin senaryosunu yazdı ve çekilmesi için de Rojava’ya geldi. Tava Sor dizisinin sadece senaristi değildi, aynı zamanda en büyük emekçisiydi.”

HERKES HEYECANINI YAŞADI

Yiğit, Dêrîk’te çektikleri diziye halkın da yoğun ilgi gösterdiğini ve her aşamasında gönüllü yer aldığını söyleyerek, şöyle devam etti: “Komün ve meclisler, oyunculuktan yapımcılığına kadar çekim süreci boyunca dayanışmada içinde bulundu. Rojava’da, Kuzey Kürdistan’da geçen hikayeleri sinemada işlemek çok değerlidir. Dizi ekibinde yer alan herkes bunun heyecanını yaşadı.”

ZORLUKLAR DA YAŞANDI

Dizi çekimi sürecinde kimi zorluklar yaşadıklarını belirten Yiğit, şunları paylaştı: “Profesyonel oyuncu bulmada zorluklar yaşandı. Dört parça Kürdistan’da Kürt halkının gerçekliği dizi ve filmler aracılığıyla çarpıtıldı. Kuzey’de, Sur’da, Cizre’de, Rojava’da yaşanan mücadele ve direniş hakikati ters yüz edildi. Bizim esas amacımız ise bu ters yüz edilen gerçekleri olduğu gibi verebilmek, topluma anlatabilmek.”

KÜRT HALKININ HİKAYESİDİR

Cizre’deki öz yönetim direnişi sürecinde Kürt bir ailenin hikayesine odaklandığına vurgu yapan Yiğit, “Cizre katliamından sonra devletten ve işbirlikçilerden gençlerin intikam alışını anlatıyoruz. Tava Sor’da Kürt halkının yüzlerce yıldır baş eğmeyen, diz çökmeyen, onur mücadelesindeki kararlılığı işliyoruz. Kürt gençleri, her saldırıya karşı mutlaka serhildan ve direniş için hazırdır. Kürt gençlerinin bu duruşu dizide ana temalarımız olarak yer alıyor. Tava Sor, Kürt halkının hikayesidir. Bu hikayede bir ailenin baskı ve zulme karşı direnişi, savunması, Kürt aşkı, işbirlikçilik, ihanet, arada kalanlar, özgür kadın mücadelesi veren kadın karakterler var” şeklinde konuştu.

Yönetmen Yiğit, Tava Sor dizisinin hem senaryosunda hem yapımında yer alan Ahmet Tahir ve Rojda Bakur’un emeklerini asla unutmayacaklarını, anılarını yaşatacaklarını ifade etti.

NUMAN YİĞİT HAKKINDA

Amedli bir ailenin çocuğu olarak 1989’da Adana’da doğu. 2009’da Ege Üniversitesi Sinema Bölümü’ne girdi. İki yıl sonra İzmir Kırıklar Cezaevi’ne atıldı. Yaklaşık 5 yıllık tutsaklığı boyunca sinema üzerine yoğunlaştı, çeşitli senaryolar yazdı. Cezaevini sanat ve sinema açısından bir eğitim alanı olarak değerlendirdi. 2016’da cezaevinden çıktıktan sonra Amed’de Ortadoğu Sinema Akademisi’nde sinema çalışmalarına devam etti. Süren davaları nedeniyle Güney Kürdistan’a geçti. Maxmur’da Sine-Mexmûr’un kurumsallaşmasında aktif rol aldı. Yönetmen Haşim Aydemir’in çektiği Böğürtlen Zamanı filminin ekibinde yer aldı. Maxmur’da sinemaya ilgi duyan genç sinemaseverlere eğitimler verdi. Pêlava Sor kısa filmi, Payîzok belgeselini çekti. Maxmur’un ardından sinema çalışmalarını Rojava’daki Rojava Sinema Komünü bünyesinde sürdürüyor.