Aram Yayınevi tarafından çıkarılan Demokratik Özerklik kitabının aynı adla yapılan panelinde konuşan Yard. Doç. Dr. Nazan Üstündað, “KCK yargılaması günlük hayat pratiklerinin yargılamasıdır” derken Prof. Dr. Erol Katırcıoðlu ise AKP’nin açılımlarının aslında “Kürtlerin daha ileri bir talebinin önünü kesmeye yönelik” olduðunu söyledi.
TÜYAP 3. Diyarbakır Kitap Fuarı Aram Yayınevi tarafından düzenlenen ve aynı adla kitap olarak da çıkan “Demokratik Özerklik” konulu bir panelle sona erdi. Moderatörlüðünü BDP’nin hukuk işlerinden sorumlu Eşgenel Başkan Yardımcısı Av. Meral Danış Beştaş’ın yaptıðı panelde konuşan Yard. Doç. Dr. Nazan Üstündað, tarihi bir dönüm noktası olan savunmaları kitap haline getirdiði için Aram Yayınevi’ne teşekkür etti. Üstündüð, kitabın özgürlük mücadelesi sürecinde “savunma arşivinde” yerini alacaðını söyledi. 20. yüzyılın felaketler yüzyılı olarak nitelendiren Üstündað, aslında tarihin de kimi makyaj deðişiklikleri ile birbirini tekrarlayan felaketler olduðunu belirtti. Kürtlerin, Ezidilerin, Ermenilerin yaşadıklarını, Dersim, Diyarbakır Cezaevi gibi trajedilerin aslında birbirinin kimi makyaj deðiliklikleri ile birbirinin aynı olduðunu ifade eden Üstündað, tüm bunların özgürlük arzusunu bastırmaya yönelik olduðunu söyledi. Demokratik Özerklik kitabının aslında felsefe ile günlük hayat pratikliðinin buluşması olduðunu vurgulayan Üstündüð, “Aslında KCK dava yargılaması da günlük hayat pratiklerinin yargılamasıdır” dedi. “Fekaletler tarihi hafızası ile yeni bir toplum hayalini birleştirdiði için yargılama” yapıldıðını belirten Üstündað, sistemi rahatsız eden en önemli unsurun ise yaşamın yeniden örgütlenmesinden kaynaklandıðını söyledi.
‘AÇILIMLAR ÝLERÝ TALEPLERÝN ÖNÜNÜ KESMEK ÝÇÝN’
Panelistlerden Prof. Dr. Erol Katırcıoðlu da 2008 krizinin aslında sadece bir ekonomik kriz olmadıðını toplumun nasıl yaşayacaðının da belirlenen bir süreç olduðunu söyledi. Küreselleşme dalgasının ulus dinamiklerini aşındırdıðını ve ulus ötesi dinamiklerin belirleyici hale getirdiðini belirten Katırcıoðlu, “Bu da ulus devletlerde yönetememe krizi doðurdu” dedi. Küreselleşmenin farklı kültürleri aynılaştırarak homojenize ettiðini belirten Katırcıoðlu, bunun da kimlik sorunları ortaya çıkardıðını söyledi. Liberal demokrasilerde oy verme ve seçimlere katılımın düştüðünü belirten Katırcıoðlu, “Bu da temsili demokrasiyi yeterli bir mekanizma olmaktan çıkarıyor” diye konuştu. Arap baharı, Wall Street Journal eylemleri, Yunanistan’daki eylemlerin hepsinin bu sürecin türevleri olduðunu belirten Katırcıoðlu, Türkiye’de ise hakim ulusun liberal demokrasinin gereklerine tahammülü olmadıðını ifade etti. Ak Parti hükümetinin Kürt sorununu çözmek istediðini ancak bu çözümün Kürtlerin arzu ettiði bir biçimde olmadıðını belirten Katırcıoðlu, “AKP’nin ileri gibi gözüken açılımı aslında Kürtlerin daha ileri bir talebinin önünü kesmeye yönelik gibi gözüküyor” diye konuştu.
DEMOKRATÝK TOPLUM HAYALÝ HEDEFLENÝYOR
Moderatör Meral Danış Beştaş da hükümetin “Demokratik toplum hayalini yok etmek” arzusunda olduðunu söyledi. 3 yıldan bu yana mahkeme huzurunda yapılamayan savunmanın kitap haline getirilmiş olmasından dolayı duyduðu memnuniyeti dile getiren Beştaş, bir PM üyesinin evinde seçim sonuçları ile ilgili bulunan raporun suç delili olarak gösterildiðini söyledi. Pek çok KCK davası bulunduðunu belirten Beştaş, diðer davalarda da buna benzer savunma metinleri çıkmasını umduðunu söyledi.
ANF NEWS AGENCY