9 Ekim Komplosunu protesto etmek amacıyla düzenlenen basın açıklamasına DBP Van İl Eş Başkanları Sevinç Şeker, Murat Sarısaç, HDP Van İl Eş Başkanları Gülistan Orhan, Yakup Ataş, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Nadir Yıldırım, Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, HDP-DBP PM Üyeleri, İlçe Örgütleri, KJA Aktivistleri, STÖ temsilcileri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri katıldı. Basın açıklamasında ‘ 9 Ekim komplosunu lanetliyoruz’ yazılı pankart açıldı.

Ardından basın açıklamasını okuyan DBP Van İl Eş Başkan Yardımcısı Ahmet Aygün, ilk olarak dün Yüksekova’da yaşanan katliamı ve geçen yıl yaşanan Ankara katliamını lanetlediklerini söyledi. Aygün, “Türkiye Cumhuriyeti devleti ve uluslararası güçler 18 yıl önce bugün o dönemde yine yürüttükleri kirli politikalar çerçevesinde Sayın Öcalan’a karşı ‘Uluslararası komplo’ dediğimiz süreci başlattı. Yürütülen kirli savaş politikaları neticesinde Sayın Öcalan, 9 Ekim 1998’de Suriye’den ayrılmak zorunda kalmış ve nihayetinde 15 Şubat 1999’da bütün evrensel hukuk normları hiçe sayılarak korsanvari bir yöntemle Türkiye’ye kaçırılmıştır. Komplo ile amaç Türkiye halklarını birbirine boğazlatmaktı. Bunu gören Sayın Öcalan, ağır tecrit koşullarında olmasına rağmen gösterdiği barışçıl tutumla hem komployu boşa çıkarmış, hem de Ortadoğu halklarını büyük bir felaketten kurtarmıştır” dedi.

Öcalan’ın İmralı’ya getirilmeden önce 93 ve 98 yılında ilan ettiği ateşkeslerle gösterdiği barışçıl tutumunu İmralı’da da sürdürdüğüne dikkat çeken Aygün, “ Sayın Öcalan, 1999 yılından bu yana ortaya koyduğu barış çabalarının sürekli olarak sekteye uğratılmasına ve halklara savaş dayatılmasına rağmen barıştan hiç vazgeçmemiş ve 2013 barış manifestosuyla yeni bir çığır açmıştır. Sayın Öcalan’ın ağır tecrit koşullarında geliştirdiği bu tarihi barış fırsatı bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Masa falan yoktur, ne mutabakatından bahsediyorsunuz’ sözleriyle berhava edilmiş ve halklarımız yine karanlık bir savaşın içine sürüklemiştir. Tarihi barış masasının bizzat hükümet tarafından devrilmesinin ardından 24 Temmuz 2015’ten bu yana binlerce insanımız hayatını kaybetmiş, şehirlerimiz yerle bir edilmiş ve yüzbinlerce insanımız bilinçli bir politikanın sonucunda göçe zorlanmıştır” diye konuştu.

“Bugün halklarımızın ihtiyacı olan barışı sağlayacak tek kişi Sayın Abdullah Öcalan’dır. Barışı bize getirecek Sayın Öcalan ise, 5 Nisan 2015’ten bu yana İmralı heyeti ve avukatlarıyla görüştürülmemektedir. “ diyerek konuşmasını sürdüren Aygün, “ Sayın Öcalan sadece geçen ay içinde kardeşi Mehmet Öcalan ile görüştürülmüş ve bir kez daha bu kanlı dönemi bitirmek için yeni bir çağrıda bulunmuştur. Sayın Öcalan, son görüşmede barış için yeni projeleri olduğunu ve devletin heyet göndermesi halinde sorunu 6 ayda çözeceklerini söylemiştir. Bu açıklama halklarımızda yok olan barış umutlarını yeniden yeşertmesine rağmen hükümet kanadından ‘Son terörist kalmayana kadar’ şeklinde ki açıklamalarla barış talebine savaş dayatmalarıyla karşılık vermiştir” şeklinde konuştu.

Aygün konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bir kez daha gördük ki hükümetin barış gibi bir niyeti yoktur. Halklarımıza açıkça savaş dayatılıyor. Barışın Mimarı Sayın Öcalan ise hala ağır tecrit koşullarında tutuluyor. Tüm bunları kabullenmemiz mümkün değildir ve buna karşı sonuna kadar mücadele edeceğimizi bir kez daha belirtiyoruz.9 Ekim komplosunu 18 yılında, tarih önünde bir kez daha mahkum ediyor ve lanetliyoruz.”

Aygün’ün ardından söz alan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Nadir Yıldırım’da Emperyalist güçlerin bugün Ortadoğu’da yaşanan krizin startını 9 Ekim 1998’de verdiğini söyledi. Öcalan’ın Suriye’den çıkarılmasıyla komplonun başladığını ve amacın halkların boğazlaşmasını olduğunu belirten Yıldırım, “Ancak Sayın Öcalan dirayetiyle, sabrıyla amaçlanan iç savaşın önüne geçmiştir. Bugün de bu komplo sürmektedir. Halklar arası bir iç savaş isteyenlerin hedefinde Sayın Öcalan var. Gün İmralı’nın etrafında kenetlenme günüdür” şeklinde konuştu.