'Êzidî halkı için tek çözüm kendi kendini yönetmek'

Yeni fermanların yaşanmaması için Êzidî halkının birlik olması gerektiğini söyleyen Êzidî kurum temsilcileri, tek çözümün kendi kendilerini yönetmek olduğunu ifade etti.

DAİŞ çetelerinin tüm dünyanın gözü önünde Êzidî toplumuna yönelik gerçekleştirdiği katliamın üzerinden 8 yıl geçti. Buna rağmen hala binlerce Êzidî topraklarından uzakta, binlercesinin akıbeti ise bilinmiyor. Irak hükümeti de Êzidî halkının hakları için şimdiye kadar bir adım atmadı. Bundan dolayı Êzidî kurum ve kuruluşlar kimseye güvenmediklerini ve Êzidî halkı için tek çözümün kendi kendilerini yönetmek olduğunu ifade etti.

3 Ağustos 2014 yılında Êzidî toplumu büyük bir katliam yaşadı. Tüm dünya katliama sessiz kalırken, Êzidî halkının çığlığına PKK gerillaları koştu. Şengal'in gerillalar tarafından özgürleştirilmesinin ardından Êzidî halkı, kendi savunma gücünü ve kurumlarını oluşturdu. Bir daha benzer bir fermana müsaade etmeyeceklerini söyleyen Êzidî halkı, mücadelelerini daha da yükselteceklerini belirtti.

YENİ FERMANLARA ANCAK ÖRGÜTLENEREK ENGEL OLABİLİRİZ

Konuşmasına 3 Ağustos 2014 yılında yaşanan fermanda yaşamını yitirenleri anarak başlayan Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi (TAJÊ) üyesi Wetha Reşo, şunları vurguladı: "Ferman zamanı kim çığlığımıza koştu, kim bizi sattı, iyi bilmemiz gerekir. 8 yıl önceki fermandan dolayı hala binlerce insanımızın akıbeti bilinmiyor. DAİŞ çetelerinin elinde esir olan Êzidî kadınlarını ve kızlarını kurtarmak için mücadelemizi daha fazla yükseltmeliyiz. Elimizden ne geliyorsa onlar için yapmalıyız. Êzidî halkı olarak artık kendimizi tanıdık bu yüzden son yaşadığımız fermana sebep olanlara bir daha bel bağlamayacağız.

Yeni fermanların yaşanmaması için de daha da örgütleneceğiz. Çünkü biliyoruz ki örgütlendiğimiz taktirde fermanların önünü alabiliriz. Bizler artık güç ve irade sahibiyiz. Kurumlarımızı inşa ettik, savunma gücümüzü kurduk. Ferman olduğu zaman ne Irak, ne de Başur hükümeti bize sahip çıktı. Êzidî olduğumuz için tüm dünya çığlıklarımıza sessiz kaldı. Ferman zamanı çığlığımıza koşan kahraman şehitlerimiz sayesinde katliamdan kurtulduk. Bizim için canını verenleri asla unutmayacağız, her zaman yüreğimizde yaşayacaklar."

ÊZİDÎ HALKI BİRLİK OLMALI

Şengal Demokratik Özerk Meclisi Üyesi Xelef Qasim da, Êzidî halkının sadece canına değil inancına da saldırıldığını hatırlatarak, "Êzidî toplumunu katliamdan geçirmek ve yok etmek istediler. Binlerce Êzidî'nin katledilmesinin sebebi de budur. Êzidî halkı nerede olursa olsun birlik olmalı. Tüm Êzidîler bir ağacın dalları gibidir. Bizim birlik olmamız lazım. Êzidî halkının topraklarına, diline, kültürüne ve inancına yönelik komplo hala devam ediyor. Her Êzidî'nin bunu bilmesi lazım. Bu komplolara karşı durmak için de ortak bir mücadele vermemiz gerekir. Ferman zamanında birçok Êzidî'nin maddi durumu çok iyiydi ama gördük ki bu durum bizi fermanlardan kurtarmıyor. Bu fermanların bir daha yaşanmamasının tek çözümü kendi kendimizi yönetmektir" ifadelerini kullandı.

İNANCIMIZI KABUL ETMEYENLER HAKLARIMIZI NASIL VERECEK?

Êzidî Özgürlük ve Demokrasi Partisi (PADÊ) üyesi Saleh Êzdîn ise Êzidî halkının 5 bin yıldan beri bu topraklarda yaşadığını belirtti.

Irak hükümetinin Êzidî halkına yönelik yaklaşımını eleştiren Saleh Êzdîn konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Irak hükümeti Êzidî halkının haklarını kabul etmelidir. Onlarca ferman yaşadık, soykırımdan geçirildik. Bütün bunlara rağmen Irak dinimizi kabul etmiyor. İnancımızı kabul etmeyenler haklarımızı nasıl verecek? Irak'ta bir hükümet olsaydı yaşanan hak ihlallerinin önünü alırdı. Parçalanmaya doğru giden bir Irak, nasıl haklarımızı verecek? Güney Kürdistan, Türk devleti tarafından işgal edildi. Bu durumda Irak hükümetini beklersek hakkımızı alamayacağız.