Amedliler komployu protesto etti: İmralı kapıları açılsın!

Amed Dağkapı Meydanı’ndan seslenen HDP Sözcüsü Ebru Günay, “İmralı kapıları açılsın. Tecridin kalkması demokrasi ve özgürlük getirir" dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a dönük uluslararası komplonun yıl dönümünde Amed Dağkapı Meydanı'nda açıklama yapıldı. Açıklama öncesi meydana giden bütün yollar zırhlı araçlarla kapatıldı. Meydan ve çevresine yüzlerce polis konumlandırıldı. Polisler, açıklamaya katılmak isteyenlerin alana girişine engel oldu.
Buna rağmen Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, HDP Dış İlişkiler Komisyonu Eş Sözcüsü Hişyar Özsoy, milletvekilleri Dersim Dağ, İmam Taşçıer ve Remziye Tosun ile bir grup partili alana girdi. Partililer, saatlerce polisler tarafından ablukada bekletildi. Ayrıca alana girmeyi başaran bir grup partili de polisler tarafından alanın farklı bir noktasında çembere alındı. Polis ablukası sürerken, bir kişi sık sık "Bi can bi xwîn em bi te re ne ey Serok" sloganı attı. Abdullah Öcalan'a yönelik komployu sloganlarla protesto eden kişi, polisler tarafından gözaltına alınarak, zırhlı araca bindirildi.

'İKTİDAR SAVAŞ VE TECRİTTEN YANA'

HDP Sözcüsü Ebru Günay, eyleme katılmak isteyen yüzlerce kişinin Diyarbakır Emniyeti tarafından tecrit altına alındığına dikkat çekerek, "Bunun sebebini biliyoruz. AKP-MHP iktidarı, savaş ve tecrit politikalarında karar kıldı ve Kürt sorununun çözümsüzlüğünde, savaştan ve tecritten yana tavır koydu. 23 yıldır Sayın Öcalan üzerinden devam eden tecrit ve bir o kadar devam eden uluslararası komplo aslında Kürt sorununda çözümsüzlük, barışta tecrit, savaşta ısrar politikasıdır" dedi.

'AMED'DEKİ ABLUKA İŞGALDİR'

Amed'deki ablukayı "işgal" olarak nitelendiren Günay, "Diyarbakır Emniyeti, Diyarbakır halkının tecride karşı tepkisini ortaya koymasından korkuyor. Savaşa karşı barıştan yana olduğunu söylemesinden korkuyor. Çünkü savaştan yana tavır aldılar. Çünkü biliyorlar ki savaş demek bu ülkede ölüm demek ve ekmeklerine yağ sürmektir. Ama barış, bu ülkenin demokrasisi, geleceği ve huzuru demek. Barıştan bu kadar korkan bir iktidar gerçeği var. Barıştan bu kadar korkan Emniyet Müdürlüğü gerçeği var. Bakın saatlerce sadece ablukayı gizlemek için bile bizimle pazarlık yapıyorlar. Neden mi? Barıştan korkuyorlar. Diyarbakır'dan barışın sesinin yükselmesinden korkuyorlar" ifadelerini kullandı.

 'TECRİDİN KALDIRILMASI ÜLKEYE DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK GETİRİR'

"Ölümden ve savaştan besleniyorlar" diyen Günay, tecrit politikalarına karşı duracaklarını vurguladı. Günay, şunları söyledi: "Son nefesimize kadar barış için mücadele etmeye devam edeceğiz. Çünkü Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması demek, bu ülkeye barış, refah, demokrasi ve özgürlüğün gelmesi demektir. İşte bu iktidar bunu hazmedemiyor. Tecritten besleniyor. Dağkapı Meydanı’ndan sesleniyoruz: Açılsın İmralı kapıları, Sayın Öcalan konuşsun, görüşleri kamuoyuna yansısın ki barış konuşulabilsin. Türkiye başta olmak üzere Ortadoğu'nun tamamında barış iklimi hakim olabilsin. İktidar, Sayın Öcalan'ın bütün barış çağrılarına işgalle, savaşla ve tecritle cevap veriyor. Ama her koşulda mücadele etmeye devam edeceğiz. Elbet barış gelecek ve hepiniz bu hukuksuz uygulamalardan kaynaklı bağımsız yargı önünde hesap vereceksiniz. Bunu da böyle bilin. Bu ülkeye elbet barış gelecek.”