GÖRÜNTÜLÜ

‘Başarımız hazmedilmediği için…’

Halkın iradesi ile seçildiklerini ve keyfi mesnetsiz gerekçeler ile iradelerinin ipotek altına alındığını söyleyen Taş, başarılarının hazmedilemediğini belirterek, tüm amacın halka götürülen hizmetin önüne takoz koymak olduğunu söyledi.

AKP/Saray tarafından alınan OHAL kapsamında çıkarılan Karar Hükmünde Kararnameler (KHK) ile 25 DBP’li belediyeye kayyum atanarak yapılan sivil darbenin ardından geri kalan çoğu DBP’li belediyenin de iradesi ipotek alınacak şekilde “fiili” kayyum atandı ve yetkileri de mülki amirlere bağlandı. Bu belediyelerden bir tanesi de 1930’dan beri belediyelik olan Urfa’nın ilçesi Bozova’dır. Bozova, ilk kez 2013’teki yerel seçimler ile beraber DBP ile kazanılarak Kürt Siyasi Hareketi’ne dahil oldu. Büyükşehir Yasası’nın son yerel seçimler ile beraber hayata geçirilmesiyle ilçe belediyelerin de gelirinin yüzde 40’ı da büyükşehir belediyelerine ilçelere hizmet götürmesi adına aktarıldı. Urfa’da DBP tarafından kazanılan Bozova, Halfeti, Suruç ve Viranşehir belediyeleri hizmet adı altında gelirlerinden kesilen yüzde 40’lık gelirden gelecek olan hizmet ile bugüne kadar hiç tanışmazken, özellikle Bozova Belediyesi, AKP’den alınan mevziden ilk etapta sadece AKP’den geriye kalan borcu ödemek ile boğuştu. Bir taraftan AKP’li Urfa Büyükşehir Belediyesi tarafından DBP’li belediye olması nedeniyle adeta ambargoya tabi tutulan yönetim, bir taraftan da kısıtlı imkanlar ile halka hizmet götürmek için çabaladı.

Gelinen aşamada Bozova’nın tüm mahallelerine hizmet götüren ve AKP’li yönetimden geriye kalan borcu sıfırlayan DBP’li Bozova Belediyesi’ne Urfa Valiliğince mesnetsiz iddialara dayanan gerekçeler ile “fiili” olarak kayyım atandı. Belediye Eş Başkanlığı’nın yetkisi ilçenin mülki amiri olan ilçe kaymakamına verildi. AKP/Saray rejimi tarafından OHAL adı altında yürütülen antidemokratik politikalara ilişkin görüştüğümüz Bozova Belediyesi Eş Başkanı Zeynel Taş, düşüncelerini ANF ile paylaştı.

‘BÜTÜN ÇALIŞMALARIMIZ ŞEFFAFLIK İLKESİ İLE YAPILIYOR’

Yönetimlerince yapılan ihalelerinin belirli olan mevzuata göre Kamu İhale Kurumu’nun (KİK) belirlediği kurallar çerçevesinde yapıldığını kaydeden Taş, yapılan ihalelerin de mülki amirler tarafından belirlenen gazetelerin ilan sayfalarında yer verildiğine dikkat çekti. Taş, yaptıkları her çalışmanın şeffaf bir şekilde yapıldığı apaçık ortada olduğunu kaydetti. Taş, göreve geldikleri günden bu güne kadar yaptıkları bütün ihalelerin dosyalarında kamera kayıtları var ve arşivlerinde bulunduğunu belirterek, “Belirlenen mevzuat çerçevesinde ayda bir yapılan resmi belediye meclisinin toplantılarını biz mülki amirlerinin onayına sunuyoruz zaten. Bilgilendirme yapıyoruz. Bunun dışında biz göreve geldiğimiz günden beri bütçemizin yüzde 40’ı büyükşehir belediyesine aktarılmasından kaynaklı, aslında bütçemiz çok açık ve net bir şekilde bilinmektedir. Bununla birlikte biz 3 ayda bir Bozova Belediyesi olarak ilçe merkezinde bulunan LED ekranlı tabelada gelir ve giderimizin ne olduğu yayınlanıyor. Biz bu konuda belediyede yaptığımız her işin şeffaflığına ve halk ile paylaşılmasına dair büyük bir çabamız vardı. Perspektifimiz, işleyişimiz ve şeffaflığımız gereği bütün halkımız ile sürekli olarak bütçemizi ve çalışmalarımızı paylaşıyoruz” diye ifade etti.

‘ÇALIŞMALARIMIZIN ÖNÜNE TAKOZ KOYMAK İÇİN YAPILDI’

Havadan, sular gerekçeler ile şuanda fiili kayyımın belediyelerine atandığını söyleyen Taş, “Yani demek istiyorlar ki ben sizi çalıştırmayacağım. Sizin başarınızın önüne takoz koyacağım. Engelleyeceğim. Şimdi bizim içerisinde bulunduğumuz durum, bizim hizmetlerimizin hazmedilememesinden dolayı bizi durdurmak adına böyle bir girişimde bulunuldu. Yoksa defalarca belediyelerimize gönderdikleri müfettişler belediyemizde teftişlerde bulundu. Buna ilişkin raporları var. Gel gör ki yanlış bir işleyiş var ise müfettişler zaten bahane arıyorlardı ve bulurlardı. Ama hiçbir şey bulmadıkları için ne yapsınlar, farklı bir işleyiş, tarz ve keyfi bir gerekçe ile seçilmiş iradeleri durdurmak için böyle ezici, üzücü, rencide edici girişimlerde bulunuyorlar. Aslında bu yapılan halkın iradesine saygısızlıktır. Bu kabul edilecek bir şey değil. Biz bunu belirtirken de daha öncede söyledik. Belediye meclisimiz ile de tartıştık, halkımızla da defalarca paylaştık. Paylaşım noktasında da şunu belirttik. Şuanda yapacağımız bütün iş ve işlemleri kayyımın önüne götürüp kayyım onay verdikten sonra yapacağız. Birçok işimiz kayyım beklenirken aksayacak. Dolayısıyla halkın hizmetini aksatacaklar. Halkın hizmetini aksatmak için havadan sudan bahaneler arayarak, gerekçe gösterilecek” diye kaydetti.

‘SEÇİLMİŞLERİN İRADESİ ŞUANDA TAHAKKÜM ALTINDA’

“Biz bunu halkın iradesine karşı yapılan bir saygısızlık olarak görüyoruz. Kabul edilecek bir şey olmadığını ve gerçekten bu halka yapılan bir zulümdür” diyen Taş, şöyle devam etti: “Bu zulme karşı mutlaka adalet bir gün tecelli edecek ve bunun son bulacağının inancındayız. Ama biz belki halkımıza tamamen yetişemedik. Malumunuz basın da susturuluyor, gazeteler de kapatılıyor, radyolar kapatılıyor. Yeterince biz halka bilgi veremediğimiz için bu hizmetlerin aksamasını bizden bilecek halk. Temel hedefleri de budur. Bizde var olan gücümüzle çabalayarak, onların önümüze koyduğu engelleri aşarak halkımızın hizmetini sürdüreceğiz. Halkımıza hizmet etmeye devam edeceğiz. Yapabileceğimiz bütün imkan ve olanaklarımızı ortaya koyacağız. Son noktaya gelindiğinde de halkımıza yine gideceğiz ve halkımıza söyleyeceğiz.

Gönül isterdi ki öyle kayyımlar ile engellemelerden ziyade, tekrar halka gitseydik ve halkın onayına sunsaydık. Eğer gerçekten bu halk bizim idareciliğimizi kabul etmiyor ise bizim orada durmazdık. Bizde zorla onların yaptığı gibi çok meraklı da değiliz gidip belediyeyi gasp edelim. Biz halkın teveccühü sonucu seçilmişiz. Seçilmişlerin iradesi şuanda tahakküm altında. Despot bir şekilde önümüz kesiliyor. Hizmetler aksatılıyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. Umut ediyoruz biran önce yapılan bu yanlıştan dönülür ve halkın hizmetlerinin önü açılır. Bizde özgürce kendi halkımıza hizmet ederiz.”